“Aradan 3-4 ay geçti, vergi memurları geldiler. Dediler ki, “Siz bir fatura yollamışsınız, 2 Milyon dolarlık”. “Evet” dedik. “Bu para ödenmiş” dediler. Biz yine “Evet” dedik. “Ama mal çıkışı yok, bu hayali ihracat” dediler! Bunun üzerine vergi memurlarını Ar-Ge’ye aldık, bir bilgisayarın başına oturttuk. “Şu ‘enter’ tuşuna basar mısınız?” dedik. Biri bastı; sonra “Ne oldu?” diye sordu. “300 dolarlık ihracat yaptınız, bunun faturasını yollayacağız, o da ödenecek” dedik. Adam sanki bir suç varmış da ortak olmuş gibi hissetti ve çok kötü oldu.”
'Daha sonra yazılım nedir, uydu bağlantısı nedir, bunlar ne kadar para eder tek tek anlattık. Adamlar anladılar anlamasına ama mevzuata göre mal çıkışının olması gerekiyormuş.”
Sene 92! "İnternet yokken hatta daha CD ve kaset bile çıkmamışken..." Hatta buzdolabı televizyon, telefon yokken... :D Editör kardeş, sen belki o zamanlar dünyada yoktun ama bunların hepsi memlekette vardı. Hatta Cdler yaygın olarak kullanılmaya başlamıştı. Biraz araştırın çocuklar...
okunmuş, organik deseydiniz?
yazılım birimimiz metre mi imiş ?