80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olmanın mutluluğunu yaşasa da bir türlü gün yüzü görmedi 88'liler...
80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olmanın mutluluğunu yaşasa da bir türlü gün yüzü görmedi 88'liler...
Radyasyon ulaşmış, topraklara ekinlere bulaşmış, arada bakanlar çay şov bile yapmış. Tükettikleri Karadeniz tarım ürünleriyle bünyelerine epey radyasyon aldılar.
Gerçi bu kapsama birçok doğum tarihi giriyor ama bundan sonraki bahtsızlıklar için bunu da 88'lilerin şanssızlıklarına sayabiliriz.
O zamanlar anadolu lisesi sınavları 5. sınıf sonunda yapılırdı. Ve 88'liler 5. sınava adım atarken zorunlu eğitim 8 yıla çıkarıldı, sınavlar birleştirildi. Mesela bu yüzden İngilizce'yi lisede görmeye başladılar.
Tanık olabildiğimiz tek Türkiyeli dünya kupasının da tadını tam çıkaramadılar sınav stresinden. Maçı izlemek için sınavdan erken çıkanlar bile vardı.
O zamana kadar sınava dahil olmayan konuların da eklenmesiyle ÖSS-2'nin kazık sorularına maruz kalıp iyice afallamışlardı.
88'liler eğitimde darbe üstüne darbe yemeye devam etti. Harçlar daha sonra katkı payı adı altında okulu uzatanlar için geri gelse de olan 4 yıllığı 4 yılda bitirenlere oldu.
İş hayatı, aile kurma, geçim derdi derken an itibariyle türlü türlü dertlerin başındalar.
-Genç tarifenizden istiyorum.
+Hayhay, kimlik alıyım... Hmm fakat siz 25 yaşını geçmişsiniz...
Bu kadar şanssızlığın üstüne bu fırsatı yakalamaları beklenemezdi tabii ki ama yine de bir umut 88'li erkekler bedelli yaşının bir yaş daha düşürülebileceğini ümit ederek bekliyor.