1980'ler Türkiye'nin enflasyon konusunda uzmanlığını ilan ettiği, 1990'lar da ustalık dönemini icra ettiği bir süreçtir.
2000'ler sonrası Türkiye ve dünyada değişen konjonktür bolluk ve teknolojiye dönüşürken, 2020'de pandemiyle sarsılan dünyada , 20222nin tarih sayfalarında yeriyse enflasyon dizininde yer alacak gibi görünüyor. Türkiye de dünyadaki gelişmelerden etkilenmenin ötesine kendi yapısal sorunlarıyla geçerken, 1987 yılına ait büyük sanatçı Kemal Sunal'ın toplumsal sorunları ustalıkla işlediği bir filme denk geldik. 35 yılda neler değişmiş ya da değişmemiş bakmak istedik.
Buyurun birlikte bakalım. Bize eşlik eder misiniz?
hiç bir zaman bugünkü gibi imkansız değildik,bu günleri Allah birdaha bizlere göstermesin,gosterenleride Allah ıslah etsin,vatandaşlık haklarım haram olsun,burunlarından gelsin
Bu işleri Turgut Özal başlattı kendisi Amerikancı ve Neoliberal
En sevdiğim sahnesi, Kemal Sunal yürümek zorunda kaldığında zenginlerin de lüks otomobillerinde yokuş aşağı giderken kontak kapatacaklarını ve böylece üzerlerine düşen vatandaşlık görevlerini yerine getirip ekonomik kalkınmaya ve kemer sıkma politikalarına destek vereceklerini düşünmesidir ki, her ayın sonuna doğru yıllardır aynı şeyleri düşünürüm.