Harvard Innovation Lab 1980 yılına geri dönerek teknolojik gelişim sürecini çalışma masası üzerinden günümüze kadar ele aldı. Ortaya çıkan sonuç ise oldukça açık: Çalışma masası miadını doldurdu, yaşasın Desktop!
Harvard Innovation Lab 1980 yılına geri dönerek teknolojik gelişim sürecini çalışma masası üzerinden günümüze kadar ele aldı. Ortaya çıkan sonuç ise oldukça açık: Çalışma masası miadını doldurdu, yaşasın Desktop!
Bilgisayarlar, telefonlar yokken insanlar ne yapıyormuş gibi cümleleri çok sık duyarız. Teknolojinin bu kadar ilerlemediği, bilgisayarların, akıllı telefonların ve özellikle internetin hayatımızın merkezi olmadığı zamanlar ne yapıyorduk? Tabii bunu söylerken sokakta saklambaç oynamaktan, Facebook'ta değil de insanlarla yüz yüze sohbet etmekten, mail yerine mektup yazmaktan falan bahsetmiyorum. Daha çok nasıl ödev yapıyorduk, haberleri nasıl okuyorduk, bilmediğimiz İngilizce bir kelimenin anlamını nasıl öğreniyorduk?
Elbette bu soruların cevabını biliyoruz, değişen alışkanlıklarımızı o kadar çok kanıksadık ki... Belki de şu an on yaşındaki bir çocuk bu soruların cevabını gerçekten bilmiyor. Çünkü hayatında hiç ansiklopedi gördü mü? Hayır. Ne bileyim, arkadaşının doğum gününü ajandasına not etti mi? Hayır.
Çalışma masalarımızda artık ne dergilere, ne hatırlatma panolarına, ne de kaleme ihtiyacımız var. Çünkü her şey Desktop'umuzda.