1976 Yılında Keşfedilen Gizemli Bir Bakteri, Metalik Bileşiğe Sahip Olan Her Şeyi Altına Dönüştürüyor!

1976 yılında keşfedilen bir Cupriavidus Metallidurans isimli bir bakterinin, zehirli metalik bileşikleri adeta yutuyor, belli bir süreçten sonra da altın olarak vücudundan atıyor. Detayları merak ediyorsanız sizleri şöyle alalım... 👇

'Cupriavidus metallidurans'ın adlı bir bakteri, garip bir şekilde metalik bileşikleri sindirip vücudundan altın olarak atıyor!

Uluslararası bir araştırma ekibi, metalleri yutan bu bakterinin yan etki olarak da altın külçeleri ürettiğini anladı.

Detayları şöyle anlatalım sizlere... 👇

Tıpkı diğer birçok element gibi altın da biyojeokimyasal bir döngüden geçebilir.

Yani çözülebilir, tepkimeye uğrar ve yer çekimine maruz kalır. Tüm bu süreçte de mikroplar çok önemli bir rol oynar. Hatta bilim insanları bu süreçte altının ölümcül derecede zehirli bileşiklere maruz kaldığının da altını çiziyor.

Bu zehirli sürece birçok katkısı olan 'C. Metallidurans' bakterisi, ilk olarak 1976 yılında keşfedilse de 2009 yılında çok ama çok önemli bir özelliğiyle gündeme geldi.

Michigan Eyalet Üniversitesi Mikrobiyoloji ve Moleküler Genetik Bölümü'nden Prof. Kazım Kashefi ile Doç. Dr. Adam Brown, 'Cupriavidus metallidurans' bakteriler ile doğada bulunan zehirli bir kimyasal sıvı olan ve hiçbir maddi değeri olmayan altın klorürü bir araya getirdi.

Bakteriler etraflarında çok fazla bakır elementi tespit ederse 'CupA' isimli ağır zehirli metalleri ortaya çıkaran özel bir enzim salgılıyor.

İşte bu sayede de ortaya 'saf altın' diyebileceğimiz element ortaya çıkıyor. Metallidurans bakterileri, siyanür ve klor gibi toksik ağır metalleri bünyesinden çıkarırken zehirli kimyasallar kullanmıyor fakat vücudundan altını 'rafine ederek' çıkartıyor.

Bilim insanları, bu bakterilerin klorür dolu bir gemiyi sadece birkaç hafta içinde saf altına dönüştürebileceğiniz şöylüyor.

Her ne kadar kulağa hoş gelse de bu bakterilerin ürettiği saf altını işlemek çok ama çok zehirli bir ortamı da beraberinde getirecektir.

Bilim insanı Dietrich H. Nies'a göre bakır ve altın kombinasyonu aslında göründüklerinden çok daha zehirliymiş.

Bunların yanı sıra, Orta Çağ'daki simyacılar bu bakterinin ne olduğunu anlamaya çalışırken bu süreci keşfetmiş olmaları da muhtemel.

Tarihçiler, bu tür olasılıkları daha iyi anlamak için bu bakteriden bahsedilen herhangi bir metin ya da yazıt bulabilmek için tarihi metinleri gözden geçirmeye çalışıyorlar.

Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

'Bilim' Adı Altında Yapılan Ancak İnsanlığa Hiçbir Faydası Olmayan Tarihin En Utanç Verici Olayları
Venüs’te Bulunan Yaşam Moleküllerinin Aslında Orada Olmadığını Biliyor muydunuz?
Evren Hakkında Anlayışımızı Değiştiren Tüm Zamanların En Önemli Kozmos Fotoğrafları!

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
08.12.2022

Aman AKP'li vekiller ve müteahhitler duymasın

08.12.2022

Yalan haber

08.12.2022

Salla inanan çıkar nasıl olsa, altın dünya da oluşan bir şey değil o yüzden değerli ve az bulunuyor ve altın pek çok alanda kullanılıyor iyi bir iletken bu yüzden çoğu elektronik parçada az miktar da altın bulunur.

TÜM YORUMLARI OKU (12)