On dokuzuncu yüzyılda Osmanlı sınırları içinde yaşayan Alman asıllı bir Amerikan misyoneri olan Benjamin Schneider Bursa’da Protestan Kilisesi kurmuştu. Onun karısı Eliza Cheney Abbott Schneider ise kocasının faaliyetlerine yardımcı olmak için kadınların arasındaydı. Bu kadın, Amerika’daki Alman Proteston Kilisesi’ne hitaben kaleme aldığı mektuplarda devrin Osmanlı toplumu ile Amerikalıları kıyaslamış.
Belirtmek gerekir ki bazı kıyaslamalar, sürekli temas halinde olduğu Bursa Hristiyan toplumundaki gözlemleri sonucu ortaya çıkmış şeyler. Kıyaslamaların tamamı için kaynak linkine tıklayabilirsiniz.
Ya şu koyunlu olan sizin aklinizda bi şeyler cagristirdi mi
Amerika'da siyahiler bizimle aynı mahallede oturamazlar, burada ise yüzlerce ırk, halk barış içinde. Amerika'da siyahiler bizimle aynı muslukta su içemez, burada ise aynı bardaktan içiyorlar. Amerika'da siyahiler otobüse bindiğinde oturamaz, bu beyazların hakkıdır. Burada ise herkes oturur, yaşlı, gazi, hamile gelirse hemen yer verilir. Amerika'da bireysel silahlanma yüzünden haraç kesenlerin gücü fazladır, para vermezseniz çivilerler. 19. yy Osmanlı'da ise evlerin kapıları bile kilitlenmez. Amerika'da siyahilerin girdiği havuza siyahiler içerdeyken kezzap atılır, bu normaldir. Burada ise herkes hamamlarda birlikte sefa sürer. Amerika'da siyahiler zorla çalıştırır, köle yapılır, para vermeden 20-30 yıl hizmet alınır. Vermeyenler işkence görür, burada ise siyahiler pilot olmuş. (ilk siyahı pilot osmanlılı) Velhasıl kelam, zittir git kapitalist ülkene.
#18 Bana Arapları hatırlattı. Ve Kadına seçme ve seçilme hakkını tanıyan ilk ülkelerden biri olmamıza rağmen o zamandan bu yana bir gram değişmememiz...