Milli para judocu İnce’nin kariyeri, 19 Mart süreciyle başlayan eylemler kapsamında gözaltına alınıp tutuklanmasıyla kesintiye uğradı. Bu sürecin ardından milli takımdan çıkarıldı, bağlı olduğu kulüple ilişkisi sonlandırıldı. Ani şekilde değişen spor yaşamını İnce, şu sözlerle anlattı:
“25 Nisan günü Ankara Konur Sokak’taydım. Tutuklu öğrenciler serbest bırakılsın diye bir araya geldik. Alanda çok farklı kesimlerden insanlar vardı; 1 Mayıs alanı Taksim diyen de, doğum hakkını savunan kadınlar da. Ben ise sadece şunu söylemek istiyordum: Arkadaşlarımız haksız yere tutuklu. Bunu sessizce kabul etmeyeceğiz ama o gün orada yaşanan, anayasal hak değil, açık bir şiddetti. Polis, alanda bulunan kadın bir arkadaşımıza işkence ederken, ben o şiddetin karşısında durdum. Onun elini bırakmadım. O andan sonra ben de ağır şekilde darp edildim. Yerlerde sürüklendim, başım hedef alınarak defalarca tekmelendim. Gözaltına bu şekilde alındım. Vücudumda oluşan hasarlar için resmi olarak darp raporu aldım. O gün sadece düşüncelerim değil, bedenim de cezalandırılmak istendi.
İki gün gözaltında kaldım. Ardından gelen talimatla tutuklandım ve 29 gün cezaevinde kaldım. Suçum neydi bilmiyorum. Bildiğim tek şey, adaletsizliğe karşı çıkmak için oradaydım. Cezaevindeyken dışarıda dolaşan videolar, fotoğraflar sayesinde herkes tutuklandığımı öğrendi. Bu da hayatımda yeni bir sayfa açtı: Milli takım kariyerim bitti. Kulübümle ilişkim zedelendi. Spor yapma hakkım, onca yıllık emeğim, bir anda elimden alındı. Sebebi yalnızca sesimi yükseltmemdi. Kırgınım ama kızgın değilim. Çünkü biliyorum: Doğru olanı yaptım. Benim mücadelem minderde başladığı gibi sokakta da devam ediyor. Bu ülkede spor, sadece madalya kazanmakla ölçülmemeli. Bazen gerçek mücadele, sesini kaybetmeden sokaklarda, meydanlarda olmaktır.”
milli takım degil o, akp takımı.
Kendini ne güzel ifade etmiş. Yalaka olmayacağım , bencil olmayacağım demiş. Bedel ödeyen insanlara saygı duymamak mümkün değil .
yapacağınız işe sokak...