Felsefe yapma lan! Felsefeye bakış açımızı özetleyen nadide bir söz öbeği. Oysa felsefe kişinin kendisini, çevresini, varlığını, inancını sorgulamasının, keşfetmesinin, kişinin kendisini bilmesinin tartışmasız tek yolu. Bir soru sorma disiplini. Ancak ülkemizde maalesef felsefeye gösterilen ilgi sadece o bölümü okumak isteyenlerle ve küçük bir azınlıkla sınırlı. Zengin işi olarak görülen felsefenin hayatımıza girmemiş oluşu, insanların felsefeye karşı son derece mesafeli yaklaşımı hayatı algılamızı, mutlu olmamızı, daha da ileri gidersek gelişmemizi engelliyor.
Felsefe, insanlara ilkokuldan itibaren öğretilmesi, sevdirilmesi, anlatılması gereken bir olgu. Liselerde verilen 1 saatlik felsefe tarihi eğitimiyle insanları düştükleri derin çukurlardan çıkarmak imkansız. Ve felsefe okumayan, bilmeyen, soru sormayan bir insanın, bir toplumun gelişmesi ya da mutlu olması mümkün değil.
Felsefenin bu kadar önemsiz, değersiz, gereksiz görüldüğü bir toplumda, felsefe yapmanın olumsuz niteleme sayıldığı bir ülkede geleceğe umutla bakma da maalesef şimdilik mümkün değil. Felsefe okuyun, soru sormayı öğrenin, sorgulamanın tadına varın… Özgürleşeceksiniz.