Harvard Business Review sayfalarında ilk kez 1995 yılında kaleme alınan yıkıcı inovasyon (disruptive innovation) teorisi, inovasyon temelli büyüme konusunda güçlü bir düşünce tarzı olduğunu çoktan kanıtladı; ancak ne yazık ki kendi başarısının kurbanı olma tehlikesiyle de karşı karşıya.
Teori yaygın olarak bilinmesine karşın, temel konseptleri genelde yanlış anlaşıldı ve temel yaklaşımları da hatalı biçimde uygulandı. Bunun da ötesinde, teorinin ana formülasyonu o kadar popüler oldu ki 20 yıl içerisinde teoriye getirilen açılımlar dahi yeterince dikkat çekemedi. Tüm bunların sonucunda da bu teori, bazı gelişmeleri açıklayamadığı eleştirisiyle karşı karşıya kaldı.
Yıkıcı inovasyon teorisi 20. yılını doldururken, neleri açıklayıp neleri açıklayamadığını, neden bu kadar yanlış anlaşılıp nerelerde yanlış uygulandığını değerlendirmeye çalışalım.