1845'te Mühendishane-i Hümayun Öğrencilerinin Çizdiği İnanılmaz Detaylara Sahip İstanbul Haritasına Hayran Kaldık!

Mühendishane-i Hümayın öğrencileri, 1845 yılında İstanbul'un derinlemesine haritasını çıkarmaya karar verir.

İçinde buram buram İstanbul sevgisi olan bu çalışma sonunca sokaklar, derelerle sınırlı kalmamışlar. Bağ, bahçe ve bostanları en ince detayına kadar haritalaştırmışlar. Bir haritalama işleminden ziyade bir sanat eseri ortaya çıkarmışlar.

Yüksek mimar Seda Özen Bilgili'nin Twitter'da yayınladığı zinciri görünce, biz de detaylarına inmek istedik. 

Bir not, içerikteki harita detaylarını anlatmak için görseller biraz boyuna uzun, o yüzden sabırla ilerlemenizi ve detayları takip etmenizi tavsiye ediyoruz.

İşte, bahsettiğimiz harita bu. 👇

'1845 yılına ait Mühendishane-i Hümayun haritasında da görüleceği üzere; en yoğun yerleşim Tarihi Yarımada-Suriçi (Fatih) sonra Pera ve Üsküdar’da. Kalanı bağ, bahçe, bostan ve dere. Suriçi, Zeytinburnu, Pera’yı gösteren kısımda, Haliç Bahariye Adaları’nı da görebiliyoruz.'

Anadolu yakasının kalbi, Üsküdar, Kadıköy ve Boğaziçi öğrencilerin çizdiği haritada öylesine ayrıntılı ki o yüzyılda çizilen başka haritalar bile böylesine detaylara sahip değil.

Sadece bu coğrafyada değil, Batı'dan üretilen haritaları da dahil edebiliriz bu kıyasa. O dönem İstanbul'u haritalayan sigorta haritaları sadece sigortalanmaya değer alanları çizdikleri için bu benzersiz harita İstanbul’u bir bütün olarak görebilmek için eşsiz bir belge niteliğinde.

Burası da Haliç'teki Bahariye Adaları.

Bu adaların kirlilikten oluştuğu düşünülüyor fakat sanayileşme öncesinde de orada olmaları birer doğal varlık olduklarının kanıtı.

Haliç'ten bahsetmişken bu haritayı günümüzle kıyaslamamak olmaz.

1845 ve 2020'de aynı yerleri yan yana koyunca... İstanbul'un el değmemesi gereken değerlerinin özgün yeşil adaları, kıyı kenarları yapılan dolgularla hayli tahrip edilmiş. Ayrıca Google Haritalar'ın görüntüsüyle bundan 180 yıl önce çizilen haritaya aynı anda bakınca detayların ne kadar da tutarlı olduğunu görmek zor değil.

Burası da İstinye'de yer alan Ayazma.

Zaten bu harita, İstanbul Ayazmalarını öylesine iyi ifade ediyor ki teker teker hepsi işaretlenmiş.

1845 tarihli Mühendishane-i Hümayun haritasını böylesine özel kılan niteliklerinden biri daha önce rastlanmayan ayrıntıları barındırması.

Örneğin yukarıda gördüğünüz ifadeler İstanbul'un vadi ve akarsularının ayrıntılı olarak gösterilişi. Böyle bir haritayı göz önüne alarak yapı inşası yapılabilecek yerleri ya da riskli bölgeleri daha iyi keşfetmek mümkün fakat İstanbul'daki derelerin %90'ını yok ettiğimizi düşünürsek bu bilgileri pek kullanmamışız.

Böyle detaylı çalışmalar sürse ve içinde yaşadığımız doğayı keşfetmeyi hiç bırakmasak, İstanbul bugün hepimize endişe veren halinde olur muydu?

Yanıt sizde.

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR

Haritalar hobim ve bu gonderiyi yapana cok tesekkur ederim

Pasif Kullanıcı
05.12.2020

lan ne tiner cekilir oralarda

07.12.2020

ah ulan ah o dönemde şöyle 8 10 dönüm bi çevireymiş dedeler aslında Levent çiftliği zamanında askerlik yapan bir dedemiz almaya niyetlenmiş leventte bir rumdan o dönemde diyarbakırda hayvanları falan satıp gelecek alacak güzelde bi yer he adamla anlaşıyor fakat döndüğünde diyarbakıra bok var bir durum oluyor o yüzden şu an Levent değil de bilen bilir Gültepe leventinde oturuyoruz aq aişdkşdaşdka

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ