TBMM İnsan Hakları Cezaevi Alt Komisyonu, üst komisyonda görüşülmek üzere hazırladığı Adana Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu raporuna göre, 18 kişilik koğuşlarda 26 mahpus kalıyor. Mahpuslar Adana’nın sıcak ve yüksek nemine karşı ‘pervane’ ile koğuşlarını serinletmeye çalışıyor. Aşırı kalabalık nedeniyle banyo ve tuvalet sorunu var. Mutfakta yemek yapıldığı sırada yağ kokuları koğuşları durulmaz hale getiriyor. Komisyon, çocuk koğuşunda yaşandığı iddia edilen taciz ve tecavüz için “kanaate varamadıklarını” söyledi.
Hülya KARABAĞLI
Meclis Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı AKP Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu başkanlığında Adana Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi ile Açık Cezaevi’nde yapılan incemelenin raporu hazırlandı. Üst komisyonun ilk toplantısında rapor görüşülecek. Komisyon 10 maddelik önerilerin yer aldığı değerlendirme ve sonuç bölümünü raporuna koydu. Dikkat çekici değerlendirmelerin yapıldığı bazı bölümler ise şöyle:
Koğuşlara girildiğinde göze çarpan ilk sorun kapasite fazlası tutuklu ve hükümlünün barındırılıyor olmasıdır. Bazı koğuşlarda normalde 18 kişi kalması gerekirken hâlihazırda 26 kişi kalınmaktadır. Koğuş temizliğinin, ranza ve yatak düzeninin yeteri kadar sağlanamamasından kaynaklı düzensiz ve karışık bir koğuş ortamı ile karşılaşılmıştır. Ülkemizin güney kesimlerinde özellikle yaz aylarında hem hava sıcaklığının yüksek seyretmesi hem de yüksek nem oranından dolayı mahpuslar koğuşlarında serin hava akımı oluşturmak amacıyla birden fazla pervane kullanmak zorunda kalmaktadır. Ancak bu pervanelerin koğuşları serinletmesi yetersiz kalmakta olduğu, bu nedenle koğuşlara klima takılması gerektiği zira klimanın pervanelerden daha az elektrik tükettiği belirtilmiştir.
Bunların dışında genel olarak koğuşların aşırı kalabalık olması nedeniyle sıcak su ve tuvalet ihtiyaçlarının giderilmesinde sıkıntılar yaşandığı, yine kapasite fazlası tutuklu ve hükümlü kalmasından dolayı kanalizasyon sisteminde tıkanıklar yaşandığı, sosyal faaliyetlere katılma ve ziyaretçiler ile görüşme süresinin asgari seviyeden uygulandığı, futbol veya voleybol gibi sporların yapılması için açık veya kapalı bir spor salonunun bulunmadığı, istedikleri TV kanallarını izleyemedikleri, sık sık koğuş araması yapıldığı, mutfakta yapılan yemeklerin ve kullanılan yağların kokusunun mutfak bacasından koğuşlara geldiği, hastane sevklerinde takipsizlikten dolayı aksamalar yaşandığı, eski bir bina olması itibarıyla el işi atölyesi için ayrılan yerin bazı el işlerini yapmaya fiziki anlamda imkan vermediği hususlarında şikayetler dile getirilmiştir. Kurum idaresinin uygulamalarından çok az sayıda şikâyet iletilirken, genel olarak Ceza İnfaz Kurumu binasının eski olmasından ve mevzuattan kaynaklı sorunlar dile getirilmiştir.
Bazı Basın-Yayım Organlarında 2014 Yılı Şubat Ayında Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun Çocuk Koğuşunda Kalan İki Erkek Çocuk Mahpus Arasında Taciz Ve Tecavüz Olaylarının Yaşandığı İddiası Cezaevi idaresi ve Savcısı tarafından Alt Komisyon Heyetine, söz konusu iddiaya konu olan olayların 2014 yılı Şubat ayının 17’nci günü gerçekleştiği, aynı gün mağdur çocuğun şikayeti üzerine hem adli hem de konuya ilişkin sorumluluğu bulunan görevliler hakkında idari soruşturma başlatıldığı beyan edilmiştir. Açılan adli soruşturma kapsamında olaya karışan iki erkek çocuğun üzerindeki kıyafetlere, koğuşta bulunan bütün yatak, yorgan ve nevresimler ile konu ile ilgili diğer bazı eşya ve elbiselere de el konulmak suretiyle Adli Tıp Kurumuna gönderildiği belirtilmiştir. Söz konusu olaya ilişkin adli ve idari soruşturmalar Şubat ayında açılmış ve devam ederken, Nisan ayı sonlarından itibaren basın-yayım organlarında konuya ilişkin haberler yer almaya başlamıştır.
Toplamda 2 çocuk koğuşu bulunan Ceza İnfaz Kurumunda, Heyet tarafından söz konusu iddiaya ilişkin olay günü kamera kayıtları izlenmiş, aynı koğuşta kalan bir çocuk mahpus ve diğer çocuk mahpuslar ile görüşülmüştür. Olay günü aynı koğuşta kalan çocuk hükümlü, taciz ve tecavüz iddialarına ilişin olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığını, zira böyle bir şeyin olmasının hakaret niteliğinde algılanmasının ötesinde onur kırıcı ve yüz kızartıcı vahim bir durum olduğunu belirterek iddiayı yalanlamıştır.
Söz konusu iddialara konu olan mahpus çocuklardan mağdur çocuğun tahliye edildiği, sanık çocuk mahpusun ise Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevkinin yapıldığı öğrenilmiştir.
Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun ilk olarak 01.05.1988 tarihinde koğuş sisteminde hizmet vermek üzere açılmış olması, 2000 yılında koğuşların bölünerek oda sistemine geçilmiş olması ve 2008 yılında ise odaların bulunduğu koridorların sonuna 24 oda daha eklenmek suretiyle Kurumun kapasitesinin 668 e çıkarılmış olması nedeniyle tutuklu ve hükümlüler, yaşam koşullarını etkileyen olumsuz fiziki durumlar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu şekildeki bir fiziksel yapılaşmanın, koğuşlardaki aşırı kalabalığın tetiklediği pek çok sorunun daha da derinleşmesine neden olduğu gözlenmiştir. Bazı koğuşlarda yer yatağı konulmak suretiyle uyku ve istirahat alanı olarak kullanılan koğuş üst katlarının dar olan ortak kullanım alanlarının daha da daraltılmasına neden olmuştur.
1- Genel olarak cinsel taciz ve tecavüz bir kişinin isteği dışında başka bir kişinin cinsel davranışlarına maruz kalmasıdır. Söz konusu erkek çocukların yaşlarının 16-17 olması, akran olmaları ve fiziksel olarak yetişkin birer birey görünümünde olduklarının müşahede edilmesi, bulundukları koğuşta kendilerinden başka 3 hükümlü veya tutuklu çocuğun bulunması, koğuş bahçesi ile koğuş ortak yaşam alanının kameralar tarafından 24 saat aralıksız izlenip kayıt altına alınması gibi durum ve şartlar ile iddia konusu olaya ilişkin kamera görüntüleri ve elde edilen diğer bulgular göz önünde bulundurulduğunda cinsel taciz ve tecavüz olayının yaşanıp yaşanmadığı hususunda kesin bir kanaate ulaşılamamıştır.
2- Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çocuk koğuşunda kalan iki erkek çocuk mahpus arasında taciz ve tecavüz olaylarının yaşandığı iddiası hazırlık soruşturması açılmak suretiyle yargı mercilerinin görev alanına girmiştir. Bu itibarla Anayasanın 138’inci maddesinin ikinci fıkrasındaki “Hiçbir organ, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” hükmü uyarınca, söz konusu iddiaya ilişkin yargı mercilerince yapılacak yargılama sonucunun beklenmesinin uygun olacağı kanaati hasıl olmuştur.
3- 12-18 yaş gurubu arasında olup işlediği bir fiil sonucu hüküm giymiş olan çocukların yeniden eğitilerek suç ve suçun sonuçlarından arındırılıp iyi halli olarak topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak amacıyla ülkemizde şu an için sadece İzmir ve Ankara illerinde bulunan Çocuk Eğitim Evlerinin sayısının bir an önce artırılması gerekmektedir. Eğitim Evlerinde barındırılan çocukların bireysel özellikleri, hayat şartları ve suç işleme nedenleri belirlenerek kişiliklerini geliştirmelerine ve yeniden eğitilerek kendileri ve toplumla barışık bir halde yaşayabilmelerine imkan tanıyacak durum ve şartlar Eğitim Evlerinde oluşturulmaktadır. Bu bakımdan 18 yaş altı çocuk hükümlülerin kendilerine mahsus olarak kurulan Çocuk Eğitim Evlerinde, tutukluluk veya hükümlülük sürelerini geçirmelerine imkan sağlanmalıdır. Çocuk Eğitim Evlerinin yaygınlaştırılması suretiyle çocuk cezaevlerinden gelen “dayak”, “cinsel taciz” gibi şikayetlerin son bulacağına inanılmaktadır.
4- Ceza infaz kurumlarında görüşülen tutuklu ve hükümlülerin kurum idarelerinin tutum ve davranışlarına ilişkin şikâyet iletmemesi olumlu bir unsur olarak not edilmiştir. Diğer taraftan Ceyhan M Tipi Ceza İnfaz Kurumunda kapasite fazlası tutuklu ve hükümlünün barındırılıyor olmasının getirdiği sorunlara bir kez daha işaret edilmesinde fayda görülmektedir.
5- Ülkemizin güney kesimlerinde özellikle yaz aylarında hem hava sıcaklığının yüksek seyretmesi hem de yüksek nem oranından dolayı mahpuslar koğuşlarında serin hava akımı oluşturmak amacıyla birden fazla pervane kullanmak zorunda kalmaktadır. Elektrik ile çalışan pervaneler koğuşları serinletmekte hem yetersiz kalmakta hem de koğuşta bir serinlik oluşturmak için birden fazla pervane kullanma ihtiyacı olduğu için çok fazla elektrik enerjisi harcanmaktadır. Bu bölgemizdeki iklim şartları göz önünde bulundurularak koğuşlarda fazla elektrik enerjisi tüketen, arzu edilen serinliği sağlayamayan ve koğuş içerisinde görüntü kirliliğine neden olan pervaneler yerine, gerektiğinde mahpusların kendi bütçelerinden temin edilecek klimaların kullanılmasına imkan sağlanması gerekmektedir.
6- Ceyhan Cezaevinde plan ve proje tadilatları sonucunda kapasite artırımı için çalışmalar yapılırken mahpuslar için futbol veya voleybol gibi sporların yapılmasına imkan sağlayacak açık veya kapalı bir spor salonu yapımı için bir plan ve programlama içerisinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
7- Ceyhan M Tipi Ceza İnfaz Kurumunun mutfağında pişen yemek ve kullanılan yağ gibi koku yapan malzemelerin kokusunun bazı zamanlarda mutfak bacasından koğuş bölgelerine yoğun olarak geldiği, aşırı ve sürekli kokunun mahpuslara rahatsızlık vermesinden dolayı bacaya filtre türü bir şey takılarak önlem alınması gerektiği düşünülmektedir.
8– Tutuklu ve hükümlülerden eğitim ve öğretimine devam edenlerin okul kayıtlarının başladığı dönemde okul kayıt ve harç ücretlerinin çoğu mahpus tarafından karşılanamadığı, bütçe kısıtı nedeniyle de Kurum bütçelerinden karşılanamamasında dolayı büyük sıkıntılar yaşandığı ifade edilmiştir. Söz konusu bütçe ödeneklerinin tahsisi yapılırken eğitim ve öğretimine devam edecek mahpusların okul kayıt ve harç ücretlerinin de göz önünde bulundurularak bütçe ödeneklerinin planlanması yerinde olacaktır.
9- Heyet, her iki ceza infaz kurumunda da yapılan meslek edinme kursları, atölye çalışmaları ve sosyal faaliyetleri son derece başarılı ve memnun edici bulmuştur. Tahliye sonrası sosyal ve ekonomik hayata tutunma ve ceza infaz kurumunda bulunulduğu sürece geçirilen boş vakitleri değerlendirme bakımından bu tür çalışmaların büyük önemi bulunmaktadır. Yine özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin ve mahkumların daha sağlıklı bir ortamda görüş yapabilmesi için görüş alanlarına klima takılması memnuniyetle karşılanmıştır.
10- Ceza infaz kurumlarının çalışma şartlarının zorluğu ve çalışmak için son tercih edilen kurumlar arasında bulunduğu bilinmektedir. Bu nedenle zor çalışma şartlarının gereği olarak ve nitelikli personel istihdamını artıracağı düşüncesiyle, personel özlük haklarında yapılacak iyileştirmeler memnuniyetle karşılanacaktır.
Zete