Fotoğraf sanatçısı Amos Chapple, dünyanın en yağışlı yeri olan Meghalaya’ya yaptığı gezinin ardından birbirinden harika fotoğraflar ile bu bölgenin gizemini gözler önüne serdi. Açık alanlarda çalışan işçiler genellikle bambu ve muz ağacı yaprağından yapılan ve tüm bedenlerini kaplayan yağmurluklar giyiyor. Bölgede en çok ilgi çeken güzelliklerden birisi ‘yaşayan köprü’ olarak bilinen ve yağmurun neredeyse hiç durmadığı vadileri birbirine bağlayan doğal köprüler. Yüzyıllar boyunca, yerli halk kauçuk ağaçlarının köklerini işleyerek, bu ağaçları doğal köprüler haline getiriyor. Bu köprüler insanoğlu tarafından yapılmış en dayanıklı ahşap yapıları oluşturuyor ve yalnızca bir kaç yıl içerisinde meydana gelebiliyor. Köprüler, köklerini toprağın derinliklerine saldıkça kendilerini zaman içerisinde daha da güçlendiriyor.