6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketine Hatay'ın Antakya ilçesinde yakalanan ve enkazdan 177 saat sonra kurtarılan Derya Akdoğan, yaşadıklarını ilk kez anlattı.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketine Hatay'ın Antakya ilçesinde yakalanan ve enkazdan 177 saat sonra kurtarılan Derya Akdoğan, yaşadıklarını ilk kez anlattı.
Önce Adana sonra da Ankara'da tedavi gören Akdoğan, Antalya'nın Alanya ilçesinde ikizi Doğan Akdoğan ile yaşamaya başladı. Tedaviye rağmen iki bacağını kaybeden Akdoğan, yeni hayatına protez bacaklarıyla ayak uydurmaya çalışıyor.
'Annem, bizi kurtarmak için duvarları yıkmaya çalıştı ama çok yoruldu. Zaten hava da soğuktu. Annem dayanamadı. Elini tutabildim. Sonra bana 'Artık dayanamıyorum kızım' dedi. Ben de 'Anne bizi buradan kurtarmaya gelecekler. İkiz kardeşim gelecek, yeğenlerim, eniştem gelecek. Ağabeyim gelecek. Dayan anne' dedim. Bana 'Yok kızım dayanamıyorum' dedi. Son nefesini verirken uyuyordum. Seslere tekrar uyandım. Annem sandım ama annemden ses çıkmıyordu. Elini tuttuğumda anlamıştım. Soğuktu. Ölmeden önce elini tuttuğumda sıcaktı çünkü.'
'Çünkü bacağım ve bir kolum sıkışmış, enkaz altında kalmıştı. Aslında üzerime yıkılan beton yığınını hiç hissetmemiştim. Enkazdan sekizinci günde çıkarıldım, bu süre bana 3 gün gibi gelmişti. Çıktığım zaman gördüğüm manzara beni etkilemişti. Üstümde onca şey varmış. Nasıl dayandığımı, nasıl hayatta kaldığımı bilemiyorum. Ama içeride farklı ışıklar vardı. İçerisi aydınlıktı, karanlık değildi. Annemi görüyordum, o da beni görmüştü. Çıktıktan sonra yemek, su istemiyordum. Sadece uyumak istiyordum. Acıkmayı, susamayı hiçbir şeyi hissetmemiştim. Sadece devamlı uyuyordum ve devamlı gözlerim kapalıydı. Bir küçük yaşam alanı oluşmuştu. Çok küçük bir yerdi. Yani nasıl çıktım bilmiyorum. Çünkü çok mümkün değildi, mucize yani.'
'İlk anda depremin şiddetini bilmiyordum. Kimseden haber alamayınca memleketime gittim. Kendi imkanlarımızla kurtarma çalışmalarına başladık, sonra ekipler geldi. Depremin beşinci gününde ısı alımı ve yaşam belirtisi olmayınca gittiler. Sonra kendi imkanlarımızla bulduğumuz kepçe, vinçle enkazda çalışmaya başladık. Beşinci günde babamı, altıncı günde ağabeyimi, eşini, yeğenimi çıkardık. Yaşam belirtisi aldığımız kız kardeşimi ekiplerin çalışmasıyla sekizinci günde yerin 4 kat altından çıkardık. Yaşam belirtisi yoktu. 10 dakika sonra kendine geldi. Üst tavan ayaklarını sıkıştırmıştı. Ayaklarını kurtaramadık. 8 gün yaşam mücadelesi verdi. Çok şükür kurtardık.'Kaynak: Anadolu Ajansı
Bu insanlar yaşam savaşında örnek birer kahraman. İnsana zor zamanlarında motivasyon olan, yıkıldığında “o dayandı bende dayanmalıyım” diye ayağa kaldıran mücadelelerin insanları. Ne zaman zor durumda kalsam onların mücadeleleri aklıma gelir. Bir çok hayata dokundu onlar, gerçek kahraman demek bu demektir. Bu gün şarkı yapmak, çok üzüldüm demek zamanı değildir. Konu biz değiliz, konu onlar ve onların kahramanlıkları. Elbette her sanat sevdalısı gibi bende deprem acısına ve gelmeyen yardımlara isyan ettim, bir şarkı yazıp yayımladım ama bu şarkıyı asla depremin yıldönümünde tekrar paylaşmayacağım. Dedim ya , konu biz değiliz, konu onlar. Kahramanlar. Herkesin bu duyarlılıkta olmasını dilerim