Tarihi daha doğru öğrenip anlamak o kadar öneli ki! Ye yeni yöntemlerle daha çok aydınlandığımız kesin. Bir diş ya da ufacık bir kalıntı o günlere dair çok önemli bilgiler verebiliyor bize. Ve yeni çalışmalar sayesinde aslında çok uzak geçmiş sandığımız tarihlerle aramızdaki görece mesafe git gide kapanıyor. İşte bu mesafeyi biraz daha kapatan Haziran 2022'nin en önemli 10 arkeoloji haberi!
Kaynak: Arkeofili
'Natuahellir ne?' derseniz, aslında basit hayvancılık için kullanılan mağara. Ancak bu mağara doğal değil yani Vikingler hayvanları için kendileri yapmış bu mağarayı. Mağaranın tarihi ise yapılan araştırmalar ile oldukça geriye gidiyor, sanırız ileride öğreneceğiz.
Vindolanda'da bulunan, 40 cm genişliğinde ve 15 cm boyundaki taşta bir asker kuvvetle muhtemel başka bir arkadaşına hakaret etmek için bir taşa 'SECUNDINUS CACOR' ifadesini kazıyıp yanına penis çizer. MS 3. yüzyıla tarihlenen bu taştaki ifade 'Göt Secundinus' anlamına geliyor.
Cueva de Ardales'te yürütülen kazı ve çalışmalar gösteriyor ki 50 bin yıldan fazla bir süre akrabalarımız Neandertaller ve ardından biz Sapiensler bu mağara hem sanat yapmış hem de ölülerimizi gömmüşüz. İlk resimde bir geyik ikincisinde ise el tasviri görüyorsunuz.
Norveç'teki buzulların çok iyi bir koruyucu yapısı olması Norveç tarihi açısından da oldukça önemli. Çünkü bu buzullardan ne çıkarsa 'sağlam' çıkıyor. Jotunheimen dağlarında bulunan bu ayakkabı da yaklaşık MÖ 1100'e tarihlendiriliyor ve boyutlarına bakılırsa bir kadına veya gence ait. Bu ayakkabı şu ana kadar İskandinavya'da keşfedilen en eski giyim eşyası.
Master derecesinde eğitimini bitirmiş bir grup genç Atinalı adam belli ki isimlerini tarihe geçirmek isterler. Attikos, Anthos, Herakon ve Theogas ve daha birçoğu 18 ile 19 yaşındadırlar ve ephebos (genç bir toyu vatandaş yapmak için eğiten) sınıfına mensupturlar.
Uluslararası birçok bilim insanının Güney Afrika'da yaptığı ortak çalışma gösteriyor ki kıtadaki ilk insanlar birbirleriyle bilgi paylaşıyor ve aynı şablonu kullanarak taş aleti tamamen aynı şekilde yapıyor. Taş aletlerin bulunma mesafeleri birbirine çok uzak olsa da şekilleri aynı.
Bilim insanlarına göre bu patojenler insanlık tarihinin en büyük salgını olan Kara Ölümün başlatıcı olabilir. Leipzig’deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden Johannes Krause, “Bunlar, bugün dünyada dolaşan bakteri/virüs türlerinin çoğuna yol açan türler. Gerçekten vebanın Big Bang anı gibi.” diyor. Resimde, Kırgızistan'da bulunan taştaki yazıtta ise 'Bu mümin Sanmak'ın mezarıdır, vebadan öldü.' yazıyor.
Güney Afrika'daki Sterkfontein Mağaraları'nda çalışan Purdue Üniversitesi'nden Darryl Granger tarafından geliştirilen tarihlenme yöntemi, insanlığın beşiği olarak nitelendirilen bu bölgedeki fosillerin, bilinen en eski fosil olan ve Lucy olarak adlandırılan Dinkinesh'ten çok daha yaşlı olduğunu ortaya koyuyor.
Kırıkkale, Bükkale mevkiinde sürdürülen kazı çalışmalarında, Kazı Başkanı Kimiyoshi Matsumura'nın yaptığı açıklamalara göre MÖ 1300 ile MÖ 300 yıllarında varlığını sürdürmüş olan savaşçı bir ulus, Kimmerler MÖ 800'lerde Ukrayna'dan Anadolu'ya gelirler ve Bükkale'ye yerleşirler. burada bulunan sur duvarında Kimmerlere özgü hayvan motifleri ve objeler bulunur.
İspanya, Bolivya'nın Qhara Qhara ulusu ve Kolombiya'nın hak iddia ettiği en az 200 ton altın, gümüş ve zümrüt içerdiğine inanılan batığın hikayesi şöyle: İspanyol kraliyetine ait olan San Jose kalyonu 1708'de Cartagena yakınlarında İngiliz donanması tarafından batırılır. Kalyon o sıralar Yeni Dünya'dan V. Philip'in sarayına dönmektedir.
Yaa Kolombiya, sen napıyosun abi? Gizlice alsana hazineyi oradan. İngilizler onu çalıp kraliçenin tacını süslerler.