Kimse bilmez ama caddenin iki ucunda da insanların türlü bahanelerle çarpıp döndüğü görünmez bir duvar vardır aslında. Bir Sakaryalı'nın olmazsa olmazıdır Çark Caddesi. Hatta öyle ki mağazaların diziliş sırasını saydırsanız hata yapacağını hiç sanmıyorum. Saatin önünde buluşmaya devam!..
AKM'nin tam karşısında bir telin üzerine dizilmiş kuş misali insanları görmek mümkün. Çünkü hepsi telefonda konuştukları insanlara muhtemelen aynı cümleyi kurmuştur ''AKM'nin önünde buluşalım işte.'' Evet, evet tam cümle bu olsa gerek :)
Issız, kuytu köşelerden dönmeye yemin etmiş insanların bir araya geldiği yer. Konu destek olunca skorun herhangi bir önemi yoktur burada. Gençlerine emanet takımının Kurtuluş Savaşında omuz omuzadır Tatangalar! Ve hep bir ağzından söyledikleri gibidir her şey aslında '' TARAFTARIN YANINDA SALDIR SAKARYA! ''
Haftada bir kere mutlaka uğrayıp ne var ne yok diye bakındığın yerdir Serdivan AVM. Tüm ihtiyaçları karşılayabilir nitelikte çoğuna göre. Pazar günleri park sıkıntısı yaşamasak bir de ne iyi olacak aslında.
Islama köfte gelen misafire yapılacak en büyük kıyaktır. Ekmeğinin o hala çözemediğiniz mükemmel tadıyla kaşla göz arasında 1,5'u siz de yuvarlamış olursunuz büyük bir afiyetle. Ya diyorum ki ardına da bir tabak kabak tatlısı mı götürsek?
Yazın sıcaklarından bunalıp iki kulaç atmaktan pikniğe kadar her türlü yükümüzü çeken doğa harikası. Hiç yapmadım diyorsanız eğer Kırkpınar tarafında güzel bi akşamüstünde sevdiklerinizle vakit geçirin. Size çok farklı bir gün yaşatacağı kesin
Yakın zamanda yaşadığımız en büyük felakettir 17 Ağustos depremi. Kimimiz ailesini kimimiz akrabalarını, arkadaşlarını kaybetti o gece. Hatırlamak istemeyiz o günleri ve Allah bizlere tekrardan böyle acılar yaşatmasın. Depremde ölenlere Allahtan rahmet diliyoruz bir kez daha. Ruhları şad olsun.
Kime telefonda ne tarafta olduğunu sorsak ''Yeni Cami'nin o taraftayım'' der sanki ya da bize mi denk gelir öylesi bilmem. Önündeki kavşakta kırmızı ışıklarda beklemekle geçti ömrümüz.
Şehrimize yakışan, geç gelmiş güzellik... Güzel bir günde ailelerin gelip vakit geçirdiği, o güzel çimlerinde voleybol oynayıp koşturdukları nadide parkımız. Eğer bir de genç arkadaşlarımız, ailelerin etrafta olduğunun bilincinde hareket ederse burası zamanla daha da tadından yenmez bir hale gelebilir :)
Gerçi ilgi biraz günü birlik olayında Kefken, Kerpe ve Cebeci'ye kaymış durumda. Hani şimdi oralar komşu sınırı olduğu için ana başlıkta Karasu'nun adını verdik, çaktırmayın. Siz ufak ufak o taraflara kaysanız da olur yani hafız, sıkıntı yok :)
Her yıl temmuz ayının ikinci haftasına denk gelir bu olay ve mutlaka her yıl da haberlere konu olur. Eski Sakarya Köprüsü üzerinde çiftleştikten sonra ölüm uçuşu yapan ve halk arasında birgün sineği olarak bilinen Ephemeroptera sineğinin ölüm dansı Sakarya'ya has bir durumdur.
''Hafız'' kelimesini başka bir şehirde başka birinden duyduğunuzda o insanın Sakaryalı olabilme ihtimalini yüksek görüyorsanız eğer haklı olma oranın oldukça yüksek. ''Sen hayır mısın hafız?'' ''Bu enayi sizin semtten mi?'' şeklindeki soru tarzı bir tek Sakaryalı'ya özgüdür. Aksini iddia eden İzmitli olsun :)
Eğitim ve Tıp Fakültesi dışında tüm fakülteleri aynı kampüs içinde toplayan, manzarasıyla kendine hayran bıraktıran bir okuldan bahsediyoruz. Adapazarı insanını farklı bulan öğrenci arkadaşım mezun olurken terminalde ağlamayı biliyosun ama :)
Hangi birini saysak o saymadığımız diğer isimlere ayıp olacak kadar fazla ünlü isim Sakaryalıdır ve gerçek bir Sakaryalı bundan gurur duyar. Şansal Büyüka, Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, Tuncay Şanlı, Yılmaz Vural, Kenan Sofuoğlu, Semih Saygıner, Hakan Şükür, Sait Faik Abasıyanık, Cem Uzan, Süleyman Seba... daha sayayım mı hafız yoksa bu kadarı yetti mi? :)
Normal şartlarda ülkenin neresine giderseniz gidin birine bu soruyu sorduğunuzda zaman bu soru ona çok faşistçe gelecektir. Ama Sakarya öyle mi? Asla! Çerkes'i, Abaza'sı, Muhacir'i, Manav'ı, Laz'ı, Boşnak'ı, Gürcü'sü, Kürt'ü bu topraklarda bu ayrımları gözetmeksizin yaşar. Bu soru kişisel bir meraktan öteye gidemez bu topraklarda çünkü adettendir, sorulur illaki
İşin aslında ebedi dostumuz olan İzmitli kardeşlerimizin Adapazarına girdikleri zaman gördüğü bir yazıdır bu. Çok daha yaratıcı olanlarla da karşılaştık elbet. Yıllar yılı süren bu rekabet insanlarına her zaman keyif vermişti. Gel gelelim taa ki oynanan o son maça kadar :)
Her insanına ayrı ayrı selam olsun...
adapazarı nefestir..!!
Sakarya benim canım ya burda yaşıyorum ve asla da ayrılamam buralı olmama rağmen :)
Biz Adapazarlıyız oley!