İçe dönük, dışa dönük bitti şimdi sırada bu mu var? Diye düşünebilirsiniz, haklısınız. Ama insan işte, gizemleri bitmiyor ki... Sırf içe dönük dışa dönük olmasından yola çıkarak onlarca farklı tahlil yapmak mümkün. Ancak sizi sıkmamak adına daha genel yollardan yürümeyi tercih ediyoruz. Hadi yine iyisiniz ne diyelim.
Siz de farkında olmadan dışa dönük görünen aslında içine kapanık biri olabilirsiniz, size bunu keşfetme şansı verdiğimiz için bize teşekkür edeceğinize eminiz…
Yanlarına gidip konuşmaya başladığınızda aslında hiç de sessiz kimseler olmadığını göreceksiniz. Baya iyi sohbetleri bile vardır.
Görüyorsunuz ya son derece karmaşık insanlar aslında. Sessiz duruyor ama aslında konuşmak istiyor; aralarda dolaşıp duruyor ama selam veriyorsunuz sizi görmezden geliyor. Sizin derdiniz ne kuzum?
Çünkü o kadar çok kişiyi dinlemeleri imkansız. Teke tek görüşmeleri daha çok seviyorlar. Çünkü tek bir kişiye odaklanıp onu dinlemek kadar güzeli yok. Yani bir yere çağıracaksanız çekinmeyin, ama fazla kalabalık olmasın.
Yüz yüze buluşmanın ardından sohbeti yazılı olarak devam ettirmek isterseniz eliniz böğrünüzde kalabilir. Çünkü yazışmayı, mesajlara cevap vermeyi sevmezler haberiniz olsun.
Yani gittikleri bir ortamda yeni insanların olması onları gerebilir, ancak önceden bunu onlara söylerseniz kendilerini buna hazırlama fırsatı bulabilirler ve bu tanışma hiçbir sorun teşkil etmez. Top sizde.
Çoğu zaman yalnız kalmamak için dışarı çıkmak isteyen bu arkadaşlar, evde tek başına vakit geçirmenin de son derece keyifli olduğu kanısına varabilir. Bu ikisi arasındaki dengeyi kurmanın ne demek olduğunu siz bilemezsiniz.
Birazcık sabır göstereceksiniz sonrası win-win
Çok üzerine gitmeyin yani, sınırları olduğunu, sessizliği sevdiklerini bilin. Aşırı yüklenmenin de alemi yok ama dimi?
Asla kalabalık ortamların sohbet başlatıcısı değildir bu kişiler, ancak ortamda konuşmalara katılamayan, sessiz kalan biri varsa ondan da ilgilerini esirgemezler. Ne diyoruz o zaman “Yaşasın empati.”
Bir ortamda bulunuyorlar diye illaki tüm benlikleriyle orada olacakları anlamına gelmez bu. Kafalarının içinde hala kendilerine ait bir alem vardır ve orada takılmayı hala çok severler.
Bunlar onlara dair çok bilmediğiniz yönlerdir çünkü her zaman göstermezler. Yeri geldiğinde ellerini taşın altına koyarlar, öne çıkarlar. Ancak sonrasında bu konuların çok konuşulmasını istemezler, bu onları rahatsız edecektir.
Haliyle onlar da insan, yaptıkları işlerin görülmesini, beğenilmesini istiyorlar. Ancak ilginin çok uzun süre onların üzerinde olması da canlarını sıkıyor. Ay çok zor!
İnsanları dinlemeyi çok iyi bildikleri için öyle olduklarını düşünüyor olabilirsiniz ama maalesef değiller.
Her ne kadar evde kalmak, yalnız başına takılmak çok çekici gelse de, arkadaşları onlar için çok kıymetlidir.
Hem yalnız değiller hem de kafalarının içinde tek başınalar, bundan iyisi Şam’da kayısı.
Bununla sürekli mücadele halindedirler. Çünkü bir kere geri çekildiler mi bunun sonu olmayacağının, kendi içlerine döneceklerinin farkındadırlar. Onun için bu uğraşlarında kendilerine biraz destek olmak hiç fena olmaz.
Eğer sizinle birkaç defa görüştülerse bunu bir iltifat olarak alabilirsiniz.
Kedi gibiymiş ya bu.
Bunlar tam bi ben
Bu konuda kitap yazmış Susan Cain'nin ted talks konuşmasını ilgili olanlar izleyebilir. içe-dışa dönüklük siyah ve beyaz gibi değildir, değişik tonları vardır diyor özetle. https://www.youtube.com/watch?v=c0KYU2j0TM4