Bu sözleri okudukça yeniden o filmlere gidecek, belki yeniden izleme ihtiyacı duyacaksınız. Bir filozof edasıyla söylenmiş ustaca sözleri sizin için derledik.
Bu sözleri okudukça yeniden o filmlere gidecek, belki yeniden izleme ihtiyacı duyacaksınız. Bir filozof edasıyla söylenmiş ustaca sözleri sizin için derledik.
Makyajına ve yüzündeki boyalarına güvenme. Yollar da güzeldir ama altından kanalizasyon geçer. (TONY MONTANA)
Ona Reddedemeyeceği bir teklif yapacağım. (VİTO CORLEONE)
Dövüş Kulübü’nün birinci kuralı… Dövüş Kulübü hakkında konuşmayacaksınız. Dövüş Kulübü’nün ikinci kuralı… Kimseyle Dövüş Klubü hakkında konuşmayacaksın... Dövüş Kulübü’nün üçüncü kuralı… Birisi dur derse ya da sakatlanırsa kavga biter. Ve dördüncü kural… Sadece iki kişi dövüşür. Beşinci kural… Her sefer sadece bir dövüş olur. Altıncı kural… Tişört yok, ayakkabı yok. Yedinci kural… Dövüş sürebildiğince uzun sürer. Sekizinci ve son kural… Eğer bu Dövüş Kulübü’nde ilk gecenizse, dövüşeceksiniz. (TYLER DURDEN)
Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür. (OSKAR SCHİNDLER)
Adalete giden yol bencillerin cürümleri, kötü adamların despotluğu ile bezenmistir. Merhamet ve iyi niyet adına karanlık vadide güçsüzlere çobanlık eden, kutsanmıştır. Çünkü, kardeşinin koruyucusu,kayıp çocuklarin kurtarıcısıdır o. Kardeşlerimi zehirlemek ve yok etmek__isteyenlerden, acımasızca intikam alacağım. Ve intikamımı üzerlerine saldığımda, benim tanrı olduğumu anlayacaklar. (JULES WİNNFİELD)
Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez. (ANDY DUFRESNE)
Hadi şu yüze bir gülümseme koyalım. (JOKER)
Annem her zaman hayatın bir kutu çikolata gibi olduğunu söylerdi. İçinde ne olduğunu asla bilemezsin.
Ne yazik ki, kimseye Matrix’in ne olduğu anlatılamaz. Kendin görmelisin. Bu, son firsatın. Buradan sonra dönüş yok. Mavi hapı alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın. Kırmızı hapı alırsan Mucize Ülkesi’nde kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm. Unutma… Sana gerçeği öneriyorum. O kadar. (MORPHEUS)
Bazen karanlıkta uyanıp kuzuların çığlıklarını duyuyorsun. Ve zavallı Catherine’i kurtarırsan kuzuları susturabileceğini düşünüyorsun. (HANNİBAL LECTER)
Fırtınadan önceki bu sessizlik dakikalarına bayılıyorum. Bana Beethoven’i hatırlatıyor.__(STAN)
Bir daha çal, Sam. Eski günlerin hatırı için…Onu çal Sam. Hadi… ‘As time goes by’ı çal. (ILSA LUND)
Tanrı hizmetkarların en büyüğüdür; ama kimsenin kölesi değildir. (GUİDO)
Nefret Yüktür ! (DEREK VİNYARD)
Dinle ve anla artık! Şu Yok Edici dışarıda cirit atıyor. Onunla pazarlık yapılamaz. O ikna edilemez. Onda acıma, nedamet ya da korku hisleri yoktur. Dahası, o kesinle durmayacak! Sen ölene kadar! (KYLE REESE)
Bizi yaralarsanız kanamaz mıyız? Bizi gıdıklarsanız gülmez miyiz? Bizi zehirlerseniz ölmez miyiz?... Ve bize karşı yanlış davranırsanız,__intikam almaz mıyız? (WLADYSLAW SZPİLMAN)
Diyalektik mantık der ki, sadece sevgi ve nefret vardır. Birini ya sever ya nefret edersin. (Colonel WALTER E. KURTZ)
Yerli filmlerdeki repliklerde yazılmalıydı bir çoğundan da güzel. "Ben köpeği bile aşağılamam, Allah yaratmış ama insanların köpekleşmesi beni çıldırtıyor" Tatar Ramazan
Kan filmindeki -Cemal. Ben Kadir -Deli Kadir Uleeyn! repliği de efsane.
The Dark Knight'a "Ben arabaları kovalayan bir köpeğim,Bir tanesini yakalasam onunla ne yapacağımı bilemem" sözü yazılmalıydı