Marmara Depremi’nin 22’nci yıldönümünde Meclis Araştırma Komisyonu’nca çıkarılan raporda, acı tecrübelerin ardından gelinen aşama ve geleceğe dönük riskler değerlendirildi.
Marmara Depremi’nin 22’nci yıldönümünde Meclis Araştırma Komisyonu’nca çıkarılan raporda, acı tecrübelerin ardından gelinen aşama ve geleceğe dönük riskler değerlendirildi.
Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre, felaketler yılı olan 2020’de Türkiye, 33 bin 821 depremle önceki yıla göre yüzde 44 daha fazla sarsıntı yaşadı. Can kayıplarına karşı en temel çözümün ise yönetmelikte yapılar için belirlenen sünek (enerji yutucu) tasarımdan ödün verilmemesi olduğu vurgulandı.
Deprem Bölgeleri Haritası'na göre Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 92’si, nüfusunun yüzde 95’i, büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i ve barajların yüzde 93’ü deprem kuşağında bulunuyor.
Merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, 1939 Erzincan afetinden sonra Türkiye’nin en büyük ikinci felaketi oldu. Meclis raporundaki resmi veriye göre Marmara Depremi'nde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi yaralandı. 5 bin 840 kişi ise kayıtlara “kayıp” olarak geçti. 96 bin 808 ev ile 15 bin 939 iş yeri yıkıldı ve 252 bin 158 konut hasar gördü.
Kentte tamamen silinen depremin izleri, denizde ise hâlâ duruyor. Deprem sırasında Gölcük Değirmendere’nin bir kısmının gömüldüğü denize dalanlar, felaketin tahribatını görüyor. Dalış eğitmeni Murat Kulakaç, Değirmendere sahilindeki denizin 12 metre altından başlayan ve 55 metreye kadar uzanan deprem kalıntılarının izini sürdü. Depremin üzerinden 22 yıl geçtiğini söyleyen Kulakaç, “Karada unuttuğumuz tüm gerçekleri suyun altında görebiliyoruz. Suyun altında çok ciddi bir oluşum var” diye konuştu.
o zaman da söylüyorduk hükümet ölü sayısını saklıyorlar diye şimdi de söylüyoruz. orda yazan 5 bin insan "kayıp" değil, öldüler.
peki bunlardan alına ders ne? SIFIR ! Deprem vergilerini komple ceplerine indirdiler, şehirlerde en ufak bi iyileştirme yapmadılar. Benim şuna oturduğum bina 60 yaşında fln. bırakın depremi fırtınada yıkılcak diye korkuyorum ben. Olası benzer bi senaryoda bu sefer daha fazlası ölecek, daha fazla bina yıkılcak. Birde o zamandan bu zamana Rezidanslar eklendi tabloya. İçlerinde 2000 kişilik şirketler, tek katında 10 -15 daire olan haneler. bunlardan bir tanesi yıkılsa 99daki rakama ulaşıyoruz zaten.
Olsun müftüler, valiler, kaymakamlar, korumalar, bakanlar audinin en son modeline binmeli. Sarayın günlük 10.000.000 masrafı gerekli. Yandaşlara en az iki yerden maaş verilmeli. Giden can olsun mala itibara zeval gelmesin!