17 Ağustos 1999'da deprem felaketini yaşamış olan bir genç, merhum doktor ve eğitim gönüllüsü Türkan Saylan'ın deprem mağduru çocuklara nasıl umut olduğunu, nasıl ellerinden tuttuğunu ve onlar için asla unutamayacakları bir anneye dönüşmesinin hikayesini anlattı. Türkan Saylan'ı neden unutmamamız gerektiğini ve neden daha çok ihtiyacımız olduğunu özetleyen bu duygusal hikayeyi Türkan Saylan'ın doğum gününde tekrar hatırlatalım...
onca çocuk okuttu, abla oldu, öğretmen oldu, anne oldu, birinin bile saçının teline zarar gelmedi..sahip çıkmayı, güven vermeyi, sevmeyi, korumayı, kollamayı öğretti..tedavi için hastaneye yanına gittiğimde, bembeyaz önlüğüyle melekler gibi gülümseyerek "ay ne güzel odama güneş doğdu" diyerek karşılamasını asla unutamam..iyi ki doğmuşsun, iyi bu ülkede umut olmuşsun, kadın olmuşsun, öğretmen olmuşsun, hekim olmuşsun türkan hocam..
gozleri doldurdu.Siyaset meydaninda fetö ile ilgili konusmasini izlemistim onu hatirladim. cocuklarin beynini yikiyorlar cok tehlikeliler diye uyariyordu herkesi,yanlis hatirlamiyorsam Necip Hablemitoglu da ayni programdaydi. Bu vatansever ve Ataturkcu aydinlarin artik yasamiyor olmasi cok uzucu. bize miras kitaplari ve kurduklari vakiflar kaldi. Allah rahmet eylesin.
Ağlattın be kardeşim...