“Açıkçası ben hala şoku atlatmış değilim çünkü o gece ben neredeyse en son öğrendim diyebilirim, herkes öğrenmişti. Ben evde çocukla tek başıma olduğum için bana söylemediler bile. Öğrendiğimde çocuğum da hissetti ister istemez, haliyle hırçınlaştı. Çocuğu sakinleştirmek için kendi acımı yaşayamadım. Sakin kalmaya çalışıyorum, o üzülmesin diye. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Benim eşim dünyanın en iyi insanıydı. Anneliği geçtim, insan olsaydı ölüme terk etmezdi, belki benim eşim yaşıyor olurdu. Kardeşim ve kuzenim de aynı kazadaydı. Kardeşim de o gece ölebilirdi. Beyin ameliyatı geçirdi, durumu hala riskli. Eşimin vefat ettiğini ona söyleyemedik. Ben bu halde kardeşime gittim, yalan söyledim. Olayı anlamasın diye yalan söyledim, espri yapıp güldürdüm onu. Kardeşime bir şey olmasın diye eşimin vefat ettiğini ondan sakladım.”
BU İNSANLIKTAN Bİ HABER İNSANLIK MÜSVETTESİ GÜYA YAZAR EYLEM TOK, UN HİÇ BİR KİTABINI ALMAYINIZ PROTESTO EDİNİZ ANNELİK İÇ GÜDÜSÜ OLSAYDI CAN ÇEKİŞEN İNSANINDA BİR ANNESİNİN OLDUĞUNUN FARKINDA OLURDU ONUN YAZDIĞI KİTAPLAR TUVALET KAĞITLARINDAN BİLE DEĞERSİZDİR.
İnşallah kendi de oğlu da yakalanır da hapislerde çürürler. Gerçi hapis cezasına da torpil geciliree sasirmam
Ablacım umarım o kadın ve onun yarım akıllı olduğu gayer belli olan çocuğu da hapislerden çıkamaz ama para teklif edecekler size haberin olsun.