Greta Thunberg, henüz 16 yaşında bir iklim savaşçısı ve geleceği değiştirmek adına büyük adımlar attı bile. Greta'nın iklim mücadelesine onlarca ülkenin katılım sağlaması, Greta'nın 'umutlu değil panik olmanızı istiyorum' fikrinin hayata geçtiğini gösterdi. Şimdi ise Greta bir Nobel Barış Ödülü adayı. Detaylar ve daha fazlasını içeriğimizde bulabilirsiniz.
Greta Thunberg, bir ilkim savaşçısı ve her şey 2018 yılının Ağustos Ayı'nda başladı. Greta, Stockholm Meclis Binası'nın önüne oturdu ve geleceği değiştirmek için ilk adımını attı. Binanın önünde saatlerce oturan Greta, cuma günleri okula gitmeyi reddederek insanlara 'Bunu yapıyorum çünkü yetişkinler benim geleceğimi mahvediyorsunuz' mesajını verdi.
Toplum Politikası Araştırma Enstitüsü'ne (IPPR) göre, 2019 yılına varmış olmamızla birlikte insanlık büyük bir çevresel felaket ile karşı karşıya: 'İnsanların çevreye olan etkisi kritik bir seviyeye geldi.' ABD'de yürütülen bir çalışmaya göreyse ortalama hava sıcaklığında 1.5 derecelik bir artış söz konusu. Bu da demek oluyor ki, seller, fırtınalar ve daha birçok doğa olayı daha yıkımsal bir boyuta ulaşacak.
Greta'nın ise bütün bu olanlara bir 'dur' deme çalışması ve isteği var.
Greta'nın iklim savaşı Meclis Binası'nda da dikkat çekince, insanların farkındalığı ve katılımı da artmaya başladı. TED konuşmalarından, BM İklim Zirvesi'ne kadar pek çok yerde sesini duyurmaya başladı.
TED konuşmasında Greta insanlara şu mesajı veriyor: 'İklim krizi çoktan çözüldü; yeterli bilgiye ve çözüme sahibiz. Tek yapmamız gereken uyanmak ve değişmek. Eğer yanan yağlar varlığımıza bu kadar zararlıysa; bunu yapmaya neden devam ediyoruz?'
8 yaşında iklim sorunuyla tanışmasının ardından uzun yıllar bunu araştıran Greta, geçtiğimiz yıl bir cuma günü okul yerine Meclis Binası'nın önünde sessizce oturarak yaptığı eylemle her şeyi başlatmıştı. Ailesi, en başta onu desteklemese de bu Greta'yı sesini çıkartmaktan alı koymadı. Greta bunu yapıyordu çünkü henüz oy kullanamayacak kadar küçüktü.
O günden beri de kendisine katılan birçok öğrenci ile birlikte cuma günleri okula gitmek yerine 'Gelecek için Cuma' adıyla dünyanın değişimi için mücadele veriyorlar.
Twitter'da başlattığı #fridaysforfuture ve #ClimateStrike hashtaglari ile iklim mücadelesi gittikçe büyüyor. Mücadeleyi desteklenlerden bilindik bir isim de Leonardo DiCaprio idi; 'Dün gençlerin düzenlediği iklim eylemini dayanışma içerisinde destekliyorum. İklim değişikliğinin görülmesi için umarım bu hareket herkesin esin kaynağı olur ve devam eder.'
Greta'yı destekleyenler arasında Angela Merkel, İrlanda Başbakanı Leo de Varad ve Paris, Milan, Sydney, Austin, Philadephia, Portland, Oslo, Barselona, and Montreal'in de belediye başkanları bulunuyor.
Greta'nın başlattığı mücadeleye katılım sağlayan birçok ülke arasında ilk destek de Avustralya'dan geldi. 15 bin öğrenci toplanarak yaptıkları eylemle büyük yankı uyanırdılar.
Belçika'da ise aynı şekilde binlerce öğrenci saatler süren eylemde açtıkları 'Sen ödevini yaparsan ben de yaparım' pankartı ile seslerini yükselttiler.
İklim adına Belçika'dan bir adım da 3000 bilim adamı tarafından atılırken İsviçre de diğer bir katılımcı oldu. 23 bin kişiyle yaptıkları eylem, ikinci gününde ise 63 bin kişi ile devam etti.
Almanya da katılımı sağlayan 30 ülkenin arasına 30 bin kişi ile girdi.
Gittiği konferanslardan birinde güçlü kelimeler kullanan Greta şöyle dedi; 'Şu an burada, liderlerin geleceğimizi düşünmesi için bulunmuyoruz. Bizi her zaman görmezden geldiler ve bunu yapmaya devam ediyorlar. Politikacılar çocuk gibi davranıyorlar, bu yüzden çok uzun zaman önce olması gereken şeyi yapıp bir adım öne çıkarak bu sorumluluğu alma zamanı. Yetişkinler, genç insanlara umut vermemiz gerektiğini söylüyorlar. Ama ben umut istemiyorum; ben panik olmanızı istiyorum.'
Greta, kendisine yöneltilen 'bunun okula gitmemek için sadece bir bahane' olduğu ifadesine de şöyle karşılık verdi: 'Eğer bir geleceğim olmayacaksa neden geleceğim için çalışmaya devam edeyim ki?'
Eğer Greta, Nobel Barış Ödülü'nü alırsa, ödülün bugüne kadarki en genç sahibi olacak.
Onların ilgilendiği konularla bizim ilgilendiğimiz konular arasında o kadar fark var ki.. İnsan özenmiyor değil. Bizim coğrafyamız pis, iğrenç, kahpe işlere alışık başı dertten kurtulmuyor ki hiç... Ortadoğuda oluşan bataklığa Türkiyeyi de çekmek isteyen o kadar grup varken, bizim tek derdimiz iklim konusu olmasına daha çok yolumuz var. Ah dili olsa da konuşsa bu topraklar...
Artık popomu sandalyemden kaldırmam gerekiyor.Geçtim dünyayı kendimi kurtaracak kadar dahi bir şey yapmıyorum.Bu tarz gençlere özenmemek elde değil.
20 yasında dünyayı yönetirsin inşallah