16 Şubat 2022 Aslan Burcunda Dolunay: Hayaller Mantıkla Birleşiyor, Kurban Maskeleri Kalkıyor!

16 Şubat’ta Aslan burcunda bir dolunay yaşayacağız. Dolunay anının yükseleni Başak, yöneticisi Güneş ise yine Başak burcunun yönettiği 6. Evde, Aslan’ın egosu, kibri değil Başak’ın mütevazı tavrını arıyor bu dolunay, içi boş gururların sonu hüsran; emekle, çabayla, kendimize çizeceğimiz yeni yolu aydınlatmaya ise çok hevesli.

Dolunay haritanın 12. Evinde gerçekleşiyor, artık kendimize acımak, suçlu hissetmek veya suçlamak, yaşadıklarımıza bakıp hiç sorumluluk almadan eylemsiz kalmak göreceğiz ki çözüm değil.

Öfkemizin gerçek sebebini bulmak için parmak uzatmak yerine, içimize ve özümüze dönmek, bizi öfkelendirenin gerçekte ne olduğunu anlamak ve hatta gerekirse yüzleşip, “yenilmenin gücü”nü kullanmak işimize yarayabilir. 

Buradaki yenilgi, bizi kaosa sürükleyen “ego”nun yenilgisidir, aslında bu savaş dışarı ile değil kendimiz ve egomuz arasında gelişiyor, bizi de esir alacak kadar güçlendiğinde tek çözüm onu yerle bir etmek, çünkü sınırsız kibir, en çok içinde mayalandığı ruha zarar verecek ve onu çürütecektir.

Ego devreden çıktığında ise bize gerçekte faydası olmayan ama körü körüne bağlandığımız şeyler de boşluğa düşer. Yapmak istediklerimizin önündeki en büyük engel olan “egomuz” bizi kızdırarak bize zarar veremez, yapabileceklerimizin önünde duramaz ve bize planlı, sistemli, özgür ve cesurca hareket edebileceğimiz bir alan bırakmış olur.

Çünkü artık “isteme, arzulama” halinde değilizdir, isteme hali elde edemedikçe ve engellendikçe öfkeyi artırdığı gibi kendimize duyduğumuz güveni de sarsar ve onu elde edememeyi “gururumuza yediremediğimizden” ya vazgeçer ya da öfkeyle, hırsla belki de intikamla elde etme yoluna gireriz. Bu nedenle bu dolunayda önce egoyu ve kibri ardımızda bırakmamız gerek.

Bu büyük etki aşk ilişkilerinde de fazlaca tesirli, an haritasında Venüs ve Mars kavuşumda, aşkı savaşa çevirme, hırs ve rekabet dürtüsü fazlalaşabilir.

Mevzu eğer aşksa dönüp kendimize bakalım, odağımızda “bizim isteklerimizin” olduğu bencil bir pencerede miyiz yoksa kaybetmemek uğruna “karşımızdakinin isteklerinin” kendimizden önde olduğu fedakâr bir kapının eşiğinde miyiz? Oysa ne biz merkezde olmalıyız ne de merkezimize başkasını almalıyız, her ikisi de yıkmamız gereken egoya hizmet eder. Merkezde “aşk” olduğunda herkese eşit pay düşer. Bir taraf fazla çekiştirdiğinde bağlar ne kadar kudretli olursa olsun, kopmaya mahkumdur.

Her dolunay bir tamamlanma, fazlalıkları atma ve yeni için yer açma zamanıdır. Bu dolunayda ise bıraktığımız şey, egomuz, kibrimiz ve “alkış alma” hevesimiz olsun.

Hayallerimizi mantıkla birleştirerek, akılcı ve planlı adımlarla, kontrol edilmiş ve bize hükmeden değil bizim hükmettiğimiz bir enerjiyle tamamlanalım, egomuz yenilsin, yenilsin ki biz bilincimizin gerçek arzusunu görebilelim, onun uğruna savaşabilelim.

Kaynak: zeynepanlatsın

Popüler İçerikler

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'Audi A8' Savunması: 'İhtiyaç'
Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
Evde de Yapsak Ucuz Değil: Fatih Altaylı Evde Yaptığı Patlıcan Musakkanın Maliyetini Hesapladı