15 Temmuz Sonrası FETÖ'cü Olduğu İddiasıyla Tutuklanan ve Cezaevinde Kansere Yakalanan Polisin Yürek Yakan Mektubu

Türkiye tarihinin en uzun gecelerinden bir tanesiydi 15 Temmuz 2016...

İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri askerler tarafından trafiğe kapatıldı; Ankara'da ve İstanbul'da çok sayıda askeri jet 'alçak uçuş' yaptı, Başbakan Binali Yıldırım'ın 'darbe girişimi' açıklamasıyla birlikte Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın rehin alındığı öğrenildi. Şehit vatandaşlarımız, basılan askeriyeler, meclis binasının bombalanması ve bitmek bilmeyen saldırılar...

15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından pek çok polis, asker, sivil tutuklandı; davalar açıldı, bir kısmı sonuçlandı ancak bir kısmı halen sürüyor.

Fethullah Gülen'in elebaşısı ilan edildiği FETÖ'nün gerçekleştirdiği belirtilen darbe girişiminin ardından ortaya pek çok detay çıktı. Özellikle darbecilerin iletişim kurmak için kullandığı yazılım olan ByLock günlerce gündemden düşmedi. ByLock kullandığı gerekçesiyle yüzlerce polis, asker ve sivil tutuklandı.

O polislerden bir tanesi de Cihan Şen'di...

Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’nde görev yapan polis Cahit Şen, darbe girişiminden üç gün sonra ByLock kullandığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı, 6 Eylül 2016 günü FETÖ üyeliğinden suçlanarak cezaevine girdi ve cezaevindeyken yaş haddinden dolayı emekli edildi.

Ama işin aslı başkaydı: Evdeki internet hattını ortak kullandığı polis ByLock kullanıyordu. Altı ay sonra tahliye edilen Cihat Şen özgürlüğüne kavuşmuştu ancak cezaevinde kansere yakalanmıştı.

14 Mart 2017 günü tahliye edildikten sonra Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada 28 Kasım 2017’de beraat eden Cihat Şen haksız yere tutuklandığı için dava açtı.

"Üzüntü ve stresten, cezaevinde olumsuz koşullardan kansere yakalandım."

Dilekçesinde ByLockçu olduğu iddiası nedeniyle dışlandığını ifade eden Cihat Şen, koşullar nedeniyle yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “ByLockçu diye dışlandım. Ailem yalnız kaldı. Üzüntü ve stresten, cezaevinde olumsuz koşullardan kansere yakalandım. Cezaevinin yanında asit fabrikası vardı. Buradan çıkan dumanı solumak zorunda kaldık. Hava soğuk olduğu için çamaşırlarımızı koğuşa asıyorduk. Pis hava, deterjan kokusu ve üzüntü birleşince hastalığa yakalandım. Lenfoma teşhisi konuldu.”

Cihat Şen 27 Mart 2019 günü haklı bulundu ve tazminat kazandı ancak kararın kesinleştiğini göremeden tedavi olduğu hastanede yaşamını yitirdi.

1544 lira maddi, 30 bin lira da manevi tazminat kazanan Cihat Şen dava süresince kanser tedavisi görüyordu ve maalesef hayatına biçilen değeri göremedi.

Ardında bıraktığı mektupsa yürek yaktı...

'Canlarım!' diyerek başladığı mektubunda uğradığı haksızlığın ağırına gittiğini ifade eden Cihat Şen'in sözleri adaletsizliğin boyutunu da ortaya koydu.

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
07.01.2020

Bu insanların haklarının ödeneceği günü sabırsızlık ile bekliyorum.O adilerden bu masumların hakkı çıksın artık!

Pasif Kullanıcı
10.01.2020

hiç de masum değiller. evet, suçlu baştakiler, ama en az onlar kadar, bunlar da suçlu. zamanında soruların kitapçıkları dağıtılırken, ''yok yahu, bu hiç de adil olmaz'' diyemediler, çocukları en iyi yerlere yerleşti. valla gebermiş gitmiş, iyi olmuş, hiç de üzülmedim. darısı diğerlerinin başına.

07.01.2020

Bunun gibi ne olaylar var hapiste doguranlar dusuk yapanlar iskence gorenler ...... Siz de hepiniz film izler gibi izlediniz Bir taneniniz agzini acipta ya ogretmen mi doktor mu darbe yapti 60 yasindaki yasli adam mi darbe yapti diyemediniz Herkes ama şöyle ama zaten böyle...... Kimse hakkaniyetli birsey demedi Bu insanlarin ahı bu milletin götünden gelmedikten cikmadiktan sonra bu millete yatacak yer bile yok

08.01.2020

Ya fetöcülerin yaptıkları ne olacak. Haklarını yedikleri onca masum insanın ahı değil mi bu yaşadıkları? Ergenekon ve balyoz diyerek söndürmedi mi bir çok ocağı ? Soruları dağıtırken en azından sorular müslüman olanlara gityi demediler mi? Şimdi hakkaniyet ne sen söyle. Hakkımı yediler ve bı gelinen noktaları işte benim gibilerin ahı. Tek üzüldüğüm bu insanların çocukları. Ama onlar benim hakkımı yerken ne ailemi ne de çocuğumu düşündüler.

07.01.2020

Geçen hafta da Sözcü'ye Fetöden ceza kesildi. Onca eski cemaatçi sırf zamanında doğru tarafa! geçtiği için paçayı kurtarırken bu kadar saçma bir karar alınabiliyorsa memleketin adaletinin durumu da ortadadır.

TÜM YORUMLARI OKU (17)