Pazarlar gibisi yok, mağazalarda dünya para olan birçok şeyi oralarda çok uygun fiyata bulabiliriz. Fakat pazarların kendine has kuralları vardır. Ay ben pazara gidiyorum, diye bilgisizce gidilecek yerler değil oralar. Listeyi okuduktan sonra artık pazara çıkmak için hazır olacaksınız.
Baş edemezsiniz annem.
Çarparlar, çok kötü çarparlar.
İşte gerçek samimiyet.
İki saat ağzınızı açıp karar vermek için düşünmeyin, bir bakarsınız ürün uçmuş.
'Saçmalama ya, tezgahı bırakıp gideyim o zaman!'
Bazen siz diri ve taze kabak aldığınızı düşünürsünüz ama gerçekler eve döndüğünüzde ortaya çıkar. Kısmet!
Uzun uzun sanki vitrine bakıyorsunuz, tezgah işte bak geç.
Muazzam bir iletişim ağı kurulmuştur.
Pazarın içindeyken adresi pazarcılara sorun, millete sormayı. Millet de sizin gibi biraz acemi olabilir.
Cüzdanı sağlam bir yere koyun. Telefonu da saymayalım şimdi. Neyse anladınız.
Her gelen senin gibi ellese o domates zaten ölüp gider değil mi?
O sütyen gerekirse kafaya da takılır.
Ayrıca pazarcı size bir şey ikram ederse kabul edeceksiniz. Teşekkür ederim diyip çantanıza atacaksınız. Onu gücendirmeyeceksiniz. Surat yapar.
Kimseyi fazla meşgul etmeyeceğiz, az yer kaplayacağız ve hep hızlı olacağız. Herkese iyi alışverişler. Pazarlara gidin, pazarlar güzel.
istisnalar olabilir ama çoğunluğu laftan sözden anlamayan kaba saba insanlar, hiç sevmem böyle yerleri.eğlence amaçlı yapılmış bir galeri ama ortamı aklıma getirince ben hiç eğlenemedim.
Birkaç repliği eklemeyi unutmuşsunuz. -Param olsa ben alsam. -Anam kesti bubam topladı gel vatandaş gell. -Abim sana güzellerinden vereyim. -Herkese bir poşet abla fazlasını alma. -Şeftali yarılıyor almayan darılıyor. -Seç al beş lira. -Acı değil ablam o biber. Başka ablaya acı biber abla onlar :D
2 senedir pazardaki yeşillikçiyle kanka oldum resmen. Artık bedava verecek zor tutuyolar :D