Bir tarafta sadece aşkına ulaşabilmek için mesafeleri kateden, onun peşinden delicesine koşan Yunan Mitolojisi Tanrısı; Apollon, diğer tarafta istemediği bir aşktan kaçan Daphe'nin nasıl defne ağacına dönüştüğünün hikayesi...Babası Yunan Deniz Tanrılarından biri olan Peneus'tur.Daphne ormanların derinliklerinde dolaşmaktan, ay ışığında yabani hayvanları kovalamaktan ve avlamaktan zevk duyar, böyle eğlenirdi. Yalnız başına dolaşmayı çok seviyordu. Yalnızlık onun her şeyiydi.Ama Daphne sonsuza kadar yalnız kalmaya yemin etmiştir bir kere. Ayrıca erkeklerden nefret eder. Evlenmeyi hiç istemez.Ormanda karşılaştıklarında Tanrı Apollon güzeller güzeli bu kızla konuşmak ister ancak Daphne ondan korkarak koşmaya başlar.Apollon aslında çok iyi bir okçudur ve kendisiyle övünmeyi çok sever. Bir gün kendisi gibi iyi bir okçu olan Eros ile karşılaşır ve onun okçuluk kabiliyeti ile ilgili alaycı sözler söyler.Oklardan biri altın suyuna batırılmıştır. Saplandığı kişiye tutku ve sonsuz aşk verecektir. Diğer ok ise saplandığı kişiyi aşk ve tutkudan tamamen uzaklaştıracaktır.Fakat ne yazık ki diğer ok Daphne'nin kalbine saplanmıştır. Daphne, Apollon'dan sürekli kaçar ve aşkını reddeder.Daphne, yorgun düşene kadar koşar, koşar, koşar.'Ey Toprak Ana! Beni ört beni sakla, kurtar'Gri renginde bir kabuk göğsünü kaplar, güzel kokulu saçları yapraklara dönüşür ve kolları dallar halinde uzanır. Küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru iner.O günden sonra Defne ağacı Apollon'un en sevdiği ağaç olur.Kaynak: 1, 2, 3