Futbolu oturduğu yerde izleyip 'ben olsam' lı cümlelerle kendini kanıtlama gereği duyan,maçtan sonra 'beni haftaya çağırmayın' diyen ve 40 yaş üstü amcaların sadece 'ter atalım yeter' sloganıyla başlayan icra-i vuku'ya Halı saha maçı denir.Bu maçlardaki en çok kullanılan cümleler ise şunlardır;
Maçta her zamanki gibi kaleci yoktur.Maçı ayarlayan kişi takım arkadaşlarından birine sorar;
-Kardeşim kaleye geçer misin?
-Abi benim elim sakat ya.
Bu cümleden sonra ya 1 gollüğüne yada 10 dakikalığına kaleye geçilir.Kaleye geçen arkadaş moralman düştüğü için 'her topu içeri alıyımda çıkarsınlar' der. 5 dakikada 8 gol yer maçın içine edilmiş olunur.
Maçın başında takımın yaş ortalamasını tek başına fırlatan abimizin söylediği santra düdüğü niteliğinde sözdür.Lakin bu söz 5 dakikadan sonra sallanmamaya başlanır.
Her maçta topu alıp şov yapmak isteyen bir fırlama bulunur ve bu fırlamalar bu abilerle hiç anlaşamazlar.Hatta maç sonunda soyunmada odasında parmakla gösterip 'işte bu piç yüzünden yenildik' diye vurgulamayıda ihmal etmez bu abiler.
Maçta 1 kişi fazladır ve oyunculardan biri öne atılır.
'abi ilk devre bizde oynasın 2. devre size geçsin'
Peki hangi oyuncu bunu kabul edecektir.En futboldan uzak arkadaş seçilir bu kutsal görev için adam zaten bilmiyordur top oynamasını ve kişilik bölünmesiyle birlikte iyice sıçar.
Maç sonu ne galiptir ne mağlup,ne sevinçlidir ne hüzünlü.
Eve gidince 'maç noldu oğlum' diye soran babasına 'onlar oynadılar ben fasulye oldum' diyecek kadarda mütevazidir bu arkadaşlar.Halı sahanın olmazsa olmazlarıdır.
Maçtan önce kaleye geçmemek için bileklerini kesecek dereceye gelmiş oyuncular maçın sonlarına doğru yorulduklarını söyleyip kaleye geçmek isterler.Bu istek geri çevrilmez ama maçın son dakikalarında kale önü kaleye geçmek isteyen oyuncular sayesinde banka kuyruğuna döner.
Dostlar, dünyanın en büyük halı saha organizasyonunuda yapsalar maç sonu para toplama krizi olucaktır.Adam başı 10 tl dir ama hep 1 kişi vermemiştir.O kişi kimdir.Acaba o kişi tek midir bütün halı saha maçlarına katılıp para vermeyen midir?
Bununla birlikte zaten yenilmiş olan takımın kalecisi(varsa eğer) 'ben kaleciyim para vermem' derse eğer zaten yorgunluktan perti çıkmış abiler için şartellerin atma zamanı gelmiştir.Paralar yere atılır,kaleci arkadaş donla kovalanır..
Yaşanmış gibi anlatırsam daha güzel olur;
Topla beraber sakince ilerleyen arkadaş pas atmak için kafasını kaldırdı.O sırada kafasına gelen tekmeden haberdar değildi.Ters parende ile yere düştü.Top yuvarlanıp takım arkadaşına gitti.O arkadaşıda topu kaptırdı.Faule maruz kalan arkadaş yamuk bir ağızla 'faul lan faul' diye bağırdı.
Karşıdan gelen oscarlık soğukkanlı cevap ise 'adamın devam etti' oldu.
Ulan böyle spormu olur.!
Futbolun sadece gol atmak olduğunu düşünenler ve 'okadar para verdik bari bi golde ben atayım' diyen defanslar sayesinde türemiş ve nesilden nesile gelmiş bu söz öbeği hemen hemen her halısahada duyulur.
Gelen giden olmaz tabi.En güzelide gol yedikten sonra ileride kalan defans oyuncusunun en doğru tabirle 'götüm götüm ilerleyerek' pozisyonuna gelmesi ve 'abi burdaydım ben' demesidir.
İşte nesillerce aktarılmış ve kurallaştırılmış bir cümle daha.
Yeleği kimse giymek istemez çünkü takım belirlemekten başka hiçbir işe yaramaz.
Hani 'ben yelek giyicem sıcak tutar' değil.
Yada 'ben bu yeleği çok beğendim kramponumlada uyumlu' değil.
Yelek adamın karizmasını bozar.Belediye işcisi gibi olursun.Çekmişindir üstüne Fenerbahçe formanı altına giymişindir Adidas kramponu niye forsun bozulsunki.
Ama bu kuraldada bir açıklık kalmıştır.Golü yiyen yeleği giyer ama gol skora dahil edilir mi? Bu ilk başta sorun edilmez ama maç sonu tek farklı yenilgi alındıysa.'Yelek golünü saymadınız booolüüümm' diye yakınmalar duyulması içten bile değildir.
Sanki kaleye geçen adam dünyanın en psikopat adamı.
Top birine çarpar,havadan kolay bir top gelir,defans kaleye döner.Bu gibi durumlarda futboldan anladığını iddia eden arkadaş sert bir ses tonu ile 'kaleee sakiiin' der.Sanki kaleci o topu rovaşatayla kendi kalesine atacaktır.Gıcık olurum böyle tiplere ya adam gibi oyununu oyna dimi sanane kalecinin alacağı toptan sen kaleciyle karşı karşıyayken kaleci bağırıyomu 'topun dibineeee giiirr' diye.Töbe töbe !!
(halı sahada kaleci olmak zorunda olduğum günler aklıma geldi)
Futbolla aynı yaştaki amcaların maç boyu ne öğütü biter ne sıkıntısı.
En bariz hatada,her top kaptırmada,yetişilemeyen toplarda defanstan sesi duyulur.'ben sizin yaşınızdayken böylemiydim be' diye.
Bu tür amcalar bizim yaşımızdayken belkide daha kötüydüler.Belki bi çoğu 30 undan sonra topa dokundu.Lakin içindeki gençlik aşkı bitmediği için bütün gençleri boka püsüre bulayıp kendini nimetten saymakta üstüne yoktur.
Bu amcalar maça büyük bir çantayla gelir.İçinde tentürdiyot,sargı bezi,tekmelik ve bilimum futbol malzemeleri bulunur.Bu amcalardan çantalarına koymalarını istediğim birşey daha var.
Hani askerlerimiz savaşa kefenleriyle gidiyolardı ya.Bu amcalar içinde sonuçta bir savaş.9 metre beyaz bez olmassa olmazıdır o çantanın.
Bu dünyanın en büyük yalanıdır.Bu söz ağızdan çıktıktan 1 dakika sonra gol yenir.Hevesler kursaklarda kamp kurar.Sanki demin oynayanlar teyze kızlarıydı.Yine sizsiniz işte lan daha ne şekilde oynayabilirsiniz.
'beyler taktik değiştiriyoruz,ben forvet arkası olucam Nazım sen benm yanımda dur koş deyince koş ben sana topu atıcam,hamdi sende defanstan ayrılma sakın.
Nazım yanlış tarafa koşmuştur.Hamdi kaleciyle muhabbet ediyordur.
Bir halı sahada sürtüşme ve kavga yoksa o dünyanın en güzel futbol müsabakasına döner.Genelde ortada birbirlerini tanımayan 2 grup vardır.Sadece maçı ayarlayanlar birbirlerini tanır.Genelde sakinleştiride onlardır.Tabiki bu 2 kişi 6 vs 6 kavgasında hiçte etkili olmazlar.
Kavgalar genelde sert faul,topa abanma,gole giden topu elle kesme gibi sebeplerden çıkar.Ama tadı tuzudur be katlanılır.
Futboldan zerre anlamayan arkadaşların maçtan önce çaldığı minare için uydurduğu 10 numara kılıftır.
Kalecisi en kolay topu içeri alıp 'oynamaya oynamaya unutmuşuz' der.
Defans adamını kaçırır 'işte bunlar hep kondisyonlu' der.
Forvet gol kaçırır 'yaaa sol ayağıma geldi der'
-Olm sen zaten solak değil misin?
-Evet ama sağıma gelsin istiyodum ben.
-Peki.
Sanki uzun yıllar profesyonel olarak top oynamış olan çokbilmiş arkadaş maçtan önce bunu merak eder.
Taç yok,ofsayt yok,kart yok,santra yok,6 saniye kuralı yok arkadaş sadece geri pası merak ediyo sanki oyunda çok büyük yeri varmış gibi.
Bu gibi arkadaşları 'heee var var burasıda old trafford zaten' deyip rencide etmek suretiyle konumunu anlamasını sağlamak en güzel yöntemdir tavsiye ederim.
Maç biter,herkes bitap halde kapıdan çıkmaya çalışırken henüz hiç yorulmamış heyecanlı arkadaşlar içeri girerler,kapıda sıkışıklık olsada olay olmaz.
Halı sahacı amca maçı biten arkadaşların kişi sayısı kadar meyve suyu koyar.Ama 1 kişi açıkta kalır.İsyanında haklıdır.Normalde yüzüne bakmayacağı o meyve suyu sarfedilen efor ve kaybedilen su sayesinde 'iç beniiiii' diye bağırmaktadır.Arkadaşlarından biri acır ve şöyle der 'gel benimkinden iç' bunu kötü niyetli sölemez ama fesat içli arkadaşlar hemen gülmeye başlar.Zaten sinirli olan arkadaş bide ne güldün kavgası çıkarır.Halı sahacı amca elinde meyve suyuyle gelir bunun için kavga etmeyin diye uzatır.İyice boka sarmıştır olay rencidenin dibine vurulmuştur.
(meyve suyunu fazla içen arkadaş eksik para veren arkadaş olabilir)