SAVCILIK KARARINDA BİLİRKİŞİ RAPORU HATIRLATILDI
İstanbul Teknik Üniversitesi'nce hazırlanan bilirkişi raporuna yer verilen kararda, köprünün çökme nedeni olarak, köprü ayaklarındaki oyulma ve erozyonu önlemek için suyun enerjisini düşürmek amacıyla taş ve kayalardan yapılan bariyerin çökme öncesinde yüksek su debesi nedeniyle yıkılması gösterilerek, 'Söz konusu bariyerin kontrol ve bakımındaki yetersizliğin aşınmaya bağlı çökmeye neden olduğu anlaşılmaktadır' denildi.
İŞLEM YAPILMASINA YER OLMADIĞI KARARI
Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğü için Kastamonu Valiliği, DSİ 232'nci Şube Müdürlüğü için Zonguldak Valiliği, Çaycuma Belediyesi için de İçişleri Bakanlığı'nın izin vermediği, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay'a yapılan itirazların da olumsuz sonuçlandığı hatırlatılan kararda, şöyle denildi:
'Söz konusu kişiler hakkında soruşturma yapılabilmesi 4483 Sayılı Kanunun 6'ncı maddesi uyarınca izne tabi olduğundan, ilgili görevliler hakkında 'soruşturma izni verilmemesine' karar verildiği, bu kararlara karşı yapılan itirazların da reddedildiği ve tüm kanun yollarının tüketildiği, dolayısıyla hakkında ön inceleme yapılan kişi ve kişiler hakkında soruşturma yapma olanağının yasal olarak mümkün olmadığı anlaşıldığından işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.'
AVUKAT: HUKUK FACİASI
Ölen 15 kişiden, Meryem ve Muharrem Başören çifti ile sürücü İsmail Örenbaş'ın yakınlarının avukatı Malik Uçar, olayda kusuru olduğu düşünülenlerle ilgili ifadeye çağırma işlemi dahi yapılamadığını söyledi. Titiz bir soruşturma yürütüldüğünü, ancak sorumlulara dokunulmazlık sağlayan bazı kanunlar nedeniyle dava açılamadığına dikkat çeken Uçar, şöyle dedi:
'Sonuçta işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Maalesef köprü faciası bir hukuk faciasına dönüşmüş durumda. Bunu sağlayan da idarenin kendi bürokratlarını koruma altına almasıdır. Maalesef günümüzde olan benzer olayların tamamında olduğu gibi burada da hukuk sistemi işletilememiştir. Tamamiyle olayı kapatma niyetine gidilmiştir. Bütün kurumlar birbirlerini suçladıkları halde, herkes bir diğerini kusurlu gördüğü halde hiçbirinin kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu son derece enteresan bir durumdur. Devlet soruşturma yapılmasına engel olmuştur.'
Söz konusu kurumlar hakkında tazminat davaları açtıklarını, bazılarının sonuçlandığını, bazılarının devam etiğini belirten Uçar, 'Sonuçlanan davlarda Çaycuma Belediyesi tazminata mahkum edildi. Ceza soruşturmasında kusursuz sayılan Çaycuma Belediyesi, ölenlerin yakınlarına idari davada tazminat ödemeye mahkum edilmiş durumda. Hem kusursuz, hem tazminat ödeyecek' diye konuştu.
BELEDİYE BAŞKANI: SUÇLU YOK, TAZMİNATA SÖZ KONUSU
Çaycuma Belediye Başkanı CHP'li Bülent Kantarcı, köprü faciasının önceki Belediye Başkanı Mithat Gülşen döneminde meydana geldiğini hatırlatarak, ceza soruşturmasında dava açılamadığı için suçluların ortaya çıkarılamadığını söyledi. Facianın sorumlusu olan kişi ya da kurumların ortaya çıkarılamadığına işaret eden Kantarcı, 'Ancak idare mahkemesi Çaycuma Belediyesi'ni tazimnata ödemeye mahkum etti. Biz bunu temyize gönderdik. Bir ceza yargılaması yapılamıyor, suçlu bulunamıyor, ortada suçlu yok. Fakat başka bir mahkeme tarafından da bir tazminat söz konusu. Umuyorum, idare mahkemesine yapılan bu itirazlar doğru bir neticeye varır' dedi.
Durmuş Sevindik, DHA