🩺 #14MartTıpBayramı'nda Bir Kez Daha Haykırdılar: 2 Gün Boyunca İş Bırakacak Hekimler Ne İstiyor?

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Yurdun dört bir yanında hekimler hakları için iki günlük greve başladı. Peki doktorlar ne istiyor? Talepleri neler?

Kamuda görev yapan hekimlerin sorunlarına ilişkin tartışmalar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa süre önce yaptığı bir açıklamayla iyice alevlendi.

Erdoğan, kamu hastanelerinden ayrılan hekimleri hedef aldığı konuşmasında şunları söyledi:

'Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlarmış. Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sağlıktır. Şimdi az para veriyormuş. Sordum, en az alan 8-9 bin en yüksek 25 bin civarında. Buna rağmen özel sektör çok daha büyük verdiği için kaçıyorlarmış. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam eder buralarda yola devam ederiz. Gerekirse yurt dışından dönmek isteyenleri süratle dahil eder ülkemizi istihdam ederiz.'

Sorunların çözülmeyeceğine yönelik güçlü bir işaret olarak algılanan Erdoğan'ın bu sözleri büyük tepki gördü. 👇

Erdoğan, Hastane Değiştiren Doktorları Hedef Aldı: 'Gidiyorlarsa Gitsinler...'

"Haklarımız için beyaz grevdeyiz"

Türkiye'nin dört bir yanındaki hekimler, hem 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlamak hem de taleplerini bir kez daha dile getirmek için meydanlara indi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Giderlerse gitsinler' sözlerine de yanıt veren hekimler "Biz hiçbir yere gitmiyoruz" dedi. 👇

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Taksim Anıtı'na çelenk bırakmasına izin verilmeyen hekimler ise böyle haykırdı: 'Utan Erdoğan!'

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde hekimlerin yürüyüşü 📹

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Peki hekimler ne istiyor? Şikayetleri neler?

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Çavun, bugün Hürriyet'te kaleme aldığı yazıda hekimlerin sorunlarını ve taleplerini 5 ana başlıkta şöyle özetledi:

Çavun'a göre hekimler kendilerini çok güvensiz ve tehdit altında hissediyor. Yasal caydırıcılığın bulunmaması şiddet faillerinin elini-kolunu sallayarak dışarıda gezmeleri başlıca sorunu oluşturuyor.

  • Ağır iş yükü

'Dünya’da 1 yılda kendi nüfusundan daha fazla sayıda acile başvuran başka bir ülke yok.' diyen Çavun, 'Meslektaşlarım arasında bir gecede (16 saatlik nöbette) 600 hasta bakanları biliyorum.' diyor. Çavun, bu temponun hekimleri psikolojik olarak yıprattığına dikkat çekiyor.

  • Uzun mesai saatleri ve nöbetler

Hekimlerin çalışma saatleri ve nöbetlerinin özel hayatlarını da kısıtladığını belirten Çavun, özellikle asistan hekimlerin uykusuz ve yorgun şekilde çalışmak zorunda olduğunu vurguluyor.

'Ben, idarecilik yaptığım dönemde evine giderken arabanın içinde kırmızı ışıkta uyuyan asistan biliyorum.'

  • Düşük emeklilik güvencesi

Emekli olan her dört hekimden üçünün çalışmaya devam ettiğine dikkat çeken Çavun, 'Bu kadar yıpratıcı ve yoğun bir çalışma hayatının ardından yoksulluk sınırının üstünde bir maaş beklemeleri son derece insani bir beklentidir.' diyor.

  • Malpraktis davalarındaki astronomik rakamlar

Her insan gibi hekimlerin de hata yapabileceğini belirten Çavun, tazminat maksatlı talep edilen paraların, bir hekimin hayatı boyunca kazandığının toplamından fazla olabildiğine dikkat çekiyor.

'Soruyorum, hangi meslek grubunda böyle bir uygulama söz konusu?

Hatayı yapan hangi meslek grubundan olursa olsun bedelini ödemelidir ama bu bedel tek bir meslek grubundan ve astronomik rakamlar ile olmamalıdır.'

Türk Tabipleri Birliği: "Çabalarımızın karşılığı yoksulluk sınırının bile altında maaşlarla çalıştırılmak, şiddete uğramak, kötü çalışma koşulları ve gelecek kaygısı olmamalı"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) de 'Topluma Çağrımızdır' başlıklı bir açıklamayla talep ve beklentilerini dile getirdi, kamuyoundan destek istedi.

O açıklama şöyle:

'Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken; ne yazık ki yine emeğimiz için, sağlığımız için alanlarda olmak, G(ö)REV’de olmak düştü bizlere… Hastanelerimize sahip çıkmak için, toplum sağlığına sahip çıkmak için, emeğimize sahip çıkmak için G(ö)REV’deyiz. Yani sizlerin, bizlerin, çocuklarımızın sağlığı için… Sağlıklı bir gelecek için…

Salgında toplum bir kez daha gördü ki: Fedakârca çalışan hekimler, sağlık çalışanları olmasaydı bugün çok daha fazla insanımız hastalanacak, çok daha fazla insanımız kaybedilecekti. Bizlere “Giderlerse gitsinler” diyenler salgında hastalanan, yaşamını yitiren meslektaşlarımıza dahi saygı duymayanlardır. 

Bilinmelidir ki biz bunca emeği ve çabayı, birileri hastaneleri özelleştirsin, zenginleri daha da zengin etsin diye değil; topluma karşı sorumluluğumuz için gösterdik, gösteriyoruz. Ancak bu çabalarımızın karşılığı artık daha fazla; yoksulluk sınırının bile altında maaşlarla çalıştırılmak, şiddete uğramak, kötü eğitim, kötü çalışma koşulları, emeklilik ve gelecek kaygısı da olmamalı.

Geldiğimiz noktada sağlık sisteminin artık tıkandığı herkes tarafından görülmektedir. Toplumun sağlığı her geçen gün daha kötüye gitmekte, sağlığa ulaşım ise güçleşmektedir. Sağlık sistemi sürdürülemez durumdayken; bizler sağlıkta şiddet ve malpraktis tehdidi altında, düşük ücretlerle ve ağır iş yüküyle çalışmak zorunda kalmaktayız. Meslek onurumuzun ve emeğimizin en değersiz hale getirildiği dönemdeyiz.

2021 yılının ekim ayından bu yana “Emek Bizim Söz Bizim” eylem süreciyle çalışma koşullarımız, ekonomik haklarımız, sağlıkta şiddet ve toplumun sağlık hakkı için Beyaz eylemler ve G(ö)REV’lerle sorunlarımızı dile getirmeye çalışıyoruz. 14-15 Mart’ta da “Emek Bizim Söz Bizim; Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde” diyerek Büyük G(ö)REV’de olacak, bizleri duymazdan gelenlere sesimizi bir kez daha, çok daha güçlü duyuracağız.

14 ve 15 Mart günlerinde, her G(ö)REV etkinliğimizde olduğu gibi, acil hastalar, diyaliz hastaları, acil gebeler, yoğun bakım hastaları ve kanser hastalarının bakımı aksatılmayacaktır. Aynı zamanda COVID-19 veya COVID-19 şüphesiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına yapılacak başvurular geri çevrilmeyecek, poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecektir.

Biliyoruz ki toplumun sağlığı; ancak bizim sağlığımız ile mümkün olabilecektir. Bu yüzden 14 Mart Tıp Bayramı'nda ve 15 Mart tarihinde belirttiğimiz hususlar dışında sağlık kurum ve kuruluşlarına lütfen başvurmayın. Sağlık hakkı mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayın.

“Taleplerimiz Sizin İçin, Bizim İçin, Hepimiz İçin... Sağlık Mücadelesinde Yan Yanayız!”

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
14.03.2022

cok cok haklisiniz da... Bugun hastaneden geri dondum! ustelik cocukla..sadece ben degil,kucaginda kucucuk bebekle karda kista kadin tek basina o da geri dondu.. Elbette yapin eyleminizi arayin hakkinizi.. degil 2 gun 200 gun is birakin isterseniz bastakilere ne zarari olacak?onlara hic bisey olmaz..olan yine hasta vatandasa oluyor!Tamamen komple is birakmaniz da dogru degil..Aksine ekmeklerine yag suruyosunuz

14.03.2022

Haklısın doktorlar böyle yapınca bunlar daha çok bağlanıyorlar RT ye

Kronik hastalığı veya baş ağrısı için bile Acil servise giden, tip bilimini büyücülük belleyip bilimden bi haber anında çözüm ve sonuç bekleyen, sağlık çalışanlarının çalışma şartları iyileşmesin ama kendine paşalar gibi muamele edilsin isteyen halkı nasil egitecegiz asil... Ama'lı kurulan her cümle, bu haklı mücadeleye zarar vermek isteyen zihniyetin parçası.

15.03.2022

Bölücü olmayan kaldı mı ülkede? Her canınız istediğine bölücü gömleği giydirmek, demokrasiyi faşistce kullanmak. Bu adam tan bir baş belası, Putin'in Kadirov'u < Tayyib'in Bahçeli'si ...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ