Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan ve 12 yılda yakalandığı 9 kanser hastalığının 7'sini yendiği için, çevresi tarafından 'Amazon Kadın' olarak anılan 41 yaşındaki Çiğdem Çakır, şimdi kemik ve akciğer kanseri ile savaşıyor.
Kemoterapi tedavisi için gerekli ve tanesi 14 bin lira olan 4 kutu ilaca ihtiyacı olduğunu söyleyen Çakır, 'Yardım istiyorum, ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum' dedi.
DHA'nın aktardığı bilgiye göre, Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan Çiğdem Çakır, 12 yıldır mücadele ettiği ve 7 kere yendiği kanser hastalığına karşı savaşmayı sürdürüyor.
2007 yılında göğüs bölgesinin altında fark ettiği bir kitleyi önce önemsemeyen, ardından basından duydukları ve çevresindekilerin ikna etmesiyle doktora giden Çiğdem Çakır, kanser olduğunu öğrendi. Bu bölgedeki kanserin ardından Çiğdem Çakır meme, rahim, yumurtalık, safra kesesi, lenf, boyun, kemik ve akciğer kanserlerine yakalandı. 12 yılda 7 farklı kanseri yenmeyi başaran Çakır, çevresindekiler tarafından 'Amazon kadın' olarak anıldı.
Yaptığı el işi ürünleri satarak ve sosyal yardım alarak geçinmeye çalışan Çakır, şimdi kemik ve akciğer kanseriyle mücadele ediyor.
Geçtiğimiz ay akciğer ameliyatı olduğunu, tedavisinin Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Manavgat Devlet Hastanesi'nde sürdüğünü söyleyen Çiğdem Çakır, doktorunun kendisine akciğer kanserinin son evresine geldiğini söylediğini ifade etti.
Doktorunun kendisine 'Ben senin ekonomik durumunu biliyorum ama hiç mi bir şey yapamazsın' dediğini söyleyen Çakır, 'Böyle deyince kapıdan döndüm; 'Hocam var mı ki çözümü? Bak gidiyordum' dedim. Bunun üzerine doktorum 'Var da senin durumunu biliyorum. Tedavisi var, 22 bin liraya, 14 bin liraya ilaç var. Ben 14 bin liralık ilaca da razıyım seni kurtarıyor' dedi' diye konuştu.
Daha önce de kemoterapi tedavisi gördüğünü ve vücudunun direncinin kırıldığı için, doktorların ilaç alması gerektiğini söylediğini belirten Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlar akıllı ilaç. Yurt dışından geliyor ve pahalı ilaçlar. Şu anda benim acil olarak 4 kutuya ihtiyacım var. İşte hesap yapılıyor, 50 bin, 60 bin diye. Ben şunu söylüyorum, benim hayatım bu kadar parayla ölçülmemeli. Pazartesi acil ilk küre başlamam gerekiyor''
Çakır, ihtiyacı olan ilaçları devletin karşılamadığını belirterek, şifa bulması için ilaçlara ihtiyacı olduğunu belirtti:
''Okyanusları aştım. Hep yendim ama ne oldu, bitti. Devletin artık bana yapabileceği bir şey yok. Ben yeşil kartlıyım, devlet karşılamıyor bu ilacı. Yani vermiyor, bir şey diyemiyorum. Bu ilaç akıllı ilaç, akciğer kanserleri için. Yani, benim şifa bulmam için bu ilaç bana lazım. Açıkçası ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum''
Oğlu için yaşamak istediğini söyleyen Çakır, yardım isterken gözyaşlarına boğuldu...
''12 sene tedavi gördüm, kimseden bir şey istemedim. Devlet yaptı ama ben bittim. Ben artık sondayım. Ben sadece ilaç istiyorum. İlacımı bana versinler, para da istemiyorum kimseden. Bana desinler ki, 'al şifan bu.' İlacı, eğitim araştırma hastanesi onkoloji servisine yollasınlar. Banu hocaya versinler, ama beni bırakmasınlar. Ben bittim. Psikolojik olarak da bittim, maddi olarak da, manevi olarak da bittim. Her şeyden önce benim oğlum bitti. 7 yaşından beri o bakıyor bana. Şu anda 18 oldu, hiçbir şey görmedi, hep anne-hastane, hep anne- hastane. Bunların hepsini doktorlarımız da biliyor. İlaç ya, sadece ilaç. Yardım istiyorum ben ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum.''
Aref denilen elemanı kobra sokunca sağlık bakanlığı devreye girmiş ve hemen yurtdışında tedaviye başlatmışlardi. Aynısını kendi vatandasimiza da bekliyorum
o parayı cumhurbaşkanlığı yüksek istişare kurulundakilere maaş olarak veriyoz. sana veremeyiz.
İLACIN PARASINI GEÇTİM,YURT DIŞINDAN İLAÇ GETİRDİK,GÜMRÜK VERGİSİ ALDILAR,VALLA BUNLARLA BU DÜNYA DA ZOR YAŞIYORUM,CENNETE GİDERLERSE BEN CENENNEME RAZIYIM.