Celalettin Cerrah
8 Aralık 2016 - Kamu görevlilerinin yargılandığı davada savunma yapan Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın Dink’in öldürülmesine atıfla 'ses getirecek eylem' konulu yazının imhasını istediğini iddia etti.
11 Aralık 2016 - Dava kapsamında ifadesine başvurulan Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, 'Hrant Dink öldürülene kadar ve hatta ölüm olayı sonrasında bile Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün yazısından tarafıma bilgi verilmemiştir. Dink’in öldürülmesinde hiçbir kusurum yok' dedi.
16 Ocak 2017 - Hrant Dink davasında dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer ilk kez ifade verdi. 'Hrant Dink cinayetinde ilk dönem soruşturmaları adalete çok daha yakın durumdaydı' diyen Yılmazer, 'Orhan Pamuk nasıl koruma altına alınmışsa Dink de öyle koruma altına alınacaktı. Bunu yapacak makamlar bellidir' dedi.
21 Aralık 2018 - Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ile meslekten ihraç edilen astsubay Yavuz Karakaya tahliye edildi. Haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan sanıklar Halil İbrahim Koca, Adem Yavuz Arslan ve Fetullah Gülen'in iade süreçlerinin ikmalinin beklenilmesini kararlaştırdı.
27 Kasım 2019 - Davada dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan SEGBİS’le bağlanarak tanık olarak ifade verdi. Mahkeme başkanı, MİT mensuplarının dinlenmesine ilişkin yazılan yazıya ise yanıt gelmediğini söyledi. Mahkeme heyeti dördüncü kez değiştirildi.
Hazırlayan: DW Türkçe'den Aram Ekin Duran
Bu cinayetin sebebleri Osmanlı - Ermeni olaylarına kadar uzanır. Ermeniler o dönemde osmanlı toprakların da kabul gördükleri yaşam şekillerine müdahale edilmedikleri din değiştirmeleri istenmediği halde Osmanlıyı rusların verdiği gaz ile satmışlar. Utopik bir hayale kapılıp zaten savaşta olan bir ulusu arkasından vurmuştur. Ruhsal bir bunalım yaşayan bir imparatorlugun bolluk döneminde aşını paylaşıp,zayıf dönemin de kuyusunu kazmaya çalışmışlar. Duâ etsinler osmanlı bunları tarihten silmemiş kalanlarına sınırları terk edin demiştir. Aslında olaylar silsilesi 1909 adana olaylarıyla başlar. Ermeniler o zaman ki yetkiyi gücü kimden almışlardır bilinmez ama çeteler halinde yakarak yıkarak Mersine kadar ilerlemişler.