Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 16 Haziran 2012’de çıkan yangında 13 mahkûm yaşamını yitirdi. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, yangına ilişkin başlattığı soruşturmada cezaevi yönetimini aklayarak takipsizlik kararı verdi. Oğlu Yunus Eşkili’yi yangında yitiren Meral Eşkili, avukatı Mehmet Kırkboğa aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek Mahkeme, anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı kapsamında yaşamı koruma yükümlülüğü ile etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, yani yeniden soruşturma açılması amacıyla kararın bir örneğini Şanlıurfa Başsavcılığı’na gönderdi.
Anayasa Mahkemesi, kararının gerekçesinde çarpıcı tespitler ortaya koydu. Şanlıurfa Cezaevi’nin 1968 yılında faaliyete geçen eski tip bir cezaeevi olduğuna işaret edilen kararda, “Olay tarihi itabiriyle bünyesinde 47 bölüm (koğuş ve oda) bulunan ceza infaz kurumunun kapasitesi 400 civarında olmasına rağmen toplum bin 50 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır” denildi. Yanan C-15 koğuşunun ise kapasitesinin 7 kişi olduğu, buna karşılık koğuşta olay sırasında 18 kişinin barındığı ifade edilen kararda, olay tarihinde görevli olan 21 infaz koruma memurundan 5’inin izinli olduğu bildirildi.