Üniversite öğrencilerinin, yeni evli çiftlerin, kendi evine çıkmak isteyenlerin internetteki ilanlarda veya sokak sokak emlakçı gezerken karşılaştıkları sabit cümleler vardır. O cümlelerin ardında saklanan gerçeği görmek için evin fotoğraflarına baktıklarında veya bizzat gidip evi görmek istediklerindeyse karşılarına acı gerçekler çıkar... İşte o acı gerçekler.
Meali: Ev aslında ana caddeye bir toplu taşıma uzaklığında ama yürümeyi falan seviyorsanız hızlı hızlı adımlarla yarım saatte merkeze giden otobüslere ulaşabilirsiniz.
Meali: Mutfaktan içeriye biraz güneş girer, kalan tüm odaların camları yan binalara baktığı için ev leş gibi rutubet kokar.
Meali: Evin içinde sadece dört duvar var. Ne tuvalet tesisatı doğru düzgün, ne de banyo küveti var. Kurna taşı koyduk ortaya nostalji yaparsınız.
Meali: Hava karardıktan sonra sokakta in cin top oynar, evi siz içindeyken komple çalıp başka semte götürebilirler.
Meali: Balkondan 3 metre bir sopa uzatıp, ucuna da dürbün bağlarsanız anca Boğaz köprüsünün ayaklarını görürsünüz.
Meali: Evde sadece 1 pencere olduğu için içeri hiçbir şekilde hava girmiyor bu yüzden hava sıcaklığını nefes kontrolüyle sağlayabilirsiniz.
Meali: Duruma göre cebinizden 5-10 daha koparmaya çalışıyoruz ama durumunuza göre 20 TL indirim yapabiliriz.
Meali: Bir önceki kiracı odanın birinin duvarını balyozla kırdı, duvarın parçaları hala evde duruyor.
Meali: Evin içinde iki kişi aynı anda yürüyemez; bir koltuk atarsanız televizyon koyacak yer kalmaz.
Meali: Emlak krizi çıkmasına ramak kaldığı için 100 TL daha az fiyat verdi ev sahibi ama seneye 200 lira zam yapacak.
Meali: Geçen sene prizleri ve elektrik düğmelerini değiştirmiş önceki kiracı, onun dışında duş perdesini de bırakmış; kelepir sayılır.
Meali: Önceki kiracı spotçulardan aldığı 50 liralık eşyaları taşımaya üşendiği için masa, sandalye bir de küf kokan buzdolabı var.
Meali: Bahçıvandır, süs havuzudur, güvenliktir derken kiranın iki katı aidat kaktırmaya çalışacağız inşallah.