Migrenlerin hayat yıkan şeyler olduğunu Buzzfeed anlatmış, biz de sizlere sunuyoruz. Migrenli arkadaşınıza hemen şimdi gidip sarılabilirsiniz... Başı ağrımıyorsa tabii ki.
Migrenlerin hayat yıkan şeyler olduğunu Buzzfeed anlatmış, biz de sizlere sunuyoruz. Migrenli arkadaşınıza hemen şimdi gidip sarılabilirsiniz... Başı ağrımıyorsa tabii ki.
Migren sanki baş ağrısının eş anlamlısıymış gibi kullanılıyor. Fakat bu kesinlikle yanlış. Migren aslında genetik bir bozukluk ve migren teşhisi konan insanların bunu ortaya çıkartan 'tetikleri' oluyor. Bir migren atağı yaklaşık 10 saat kadar sürüyor ve baş ağrısının yanında bulantı, kusma, baş dönmesi ve hassasiyet gibi türlü türlü semptomlar gösteriyor.
Bu aura aslında biraz haberci ya da bir uyarı sinyali gibi bir hissiyat olarak tarif edilebilir hatta fiziksel olarak çeşitli şekillerde hissedilebilir. Bunlar zikzak ya da bulanık çizgiler görme, ellerde ve ayaklarda uyuşma ve hatta bazen geçici konuşma bozuklukları bile olabilir.Bu uyarı sinyalleri bir kaç dakika veya yarım saat sürebilir ve hemen sonrasında da başın tek tarafında olan zonklayan ağrı başlar.
Doktorlara göre uyarı sinyalleri vermeden gelen migrenler diğer çeşitlere göre daha yaygındır. Sıralamada daha sonra 'aura'ları olan migrenler gelir. Son olarak da ağrıdan daha yoğun olarak vertigo gibi baş dönmesi şikayetlerinin hissedildiği migrenler gelir.
'Prodrom' denilen bu ön belirtiler, bazen devam eden bazense ara ara gelen semptomlar olabiliyor. Sık sık esneme, boyun tutulması veya nişastalı yiyecekler tüketme isteği bunlardan bazıları. Bu ön belirtiler bazı kişilerde olmuyor, onların migrenleri yalnızca 'aura'lar veya ağrı evresiyle başlıyor.
Tansiyon veya kafein yoksunluğu kaynaklı baş ağrıları gerçekten yoğun ağrılardır fakat migrenin yanında bir hiç olduklarına şüphe yok. Migren ağrısı bir kişiyi gerçekten etkisiz hale getirir. İşe gitmeyi bırakın doktora bile gidemez.
Son evre ise artçı belirtilerdir. Ağrısı geçen kişiler, yorgun ve halsiz hissederler ve hatta zaman zaman hafızalarında küçük kayıplar oluşmuş olabilir.
Migren, bir hastada genetik olarak var olmuş olsa bile genellikle tetikleyici etkenler olduğu zaman ataklar başlar. Bu etkenler; günlük rutinde bir değişiklik, düzensiz uyku, aç veya susuz kalmak ya da her zamankinden daha fazla strese maruz kalmak gibi çeşitli durumlar olabilir.
Bu tetikleyici etkenler; hormonal değişiklikler, hava durumu, yiyecek ya da içecekler de olabilir. Peynir, çikolata ve şarap ise bunlardan yalnızca birkaçı.
NYU Langone Tıp Merkezi Nöroloji Profesörü Dr.Bhatt şöyle açıklıyor:
'Beyin hücreleri birbirlerine elektrik sinyalleri göndererek çalışırlar. Bir migren tetiklendiğinde ise, yine bir elektriksel hareket dalgası olan kortikal yayılma depresyonu (CSD) oluşur ve beynin yüzeyine doğru yayılır; ve bu yayılma beynin normal aktivitesini baskılar.'
'CSD'nin etkin olduğu bölgeye göre ise farklı semptomlar görülür. Yüzdeki ve boyundaki ağrıyı kontrol eden trigeminal sinirlere ulaştığı zaman bu sinirleri hassaslaştırır ve migrene sebep olur.'
Bu ilaçlar genellikle migren ağrısı tam başlamadan önce alınmadığı takdirde pek işe yaramazlar.
Doktorlar migren hastalarına; migrenin durumuna göre kan basıncı düzenleyen veya epilepside tedavilerinde sinir sistemi için kullanılan ilaçlardan verebilir. Bu ilaçlar daha çok önleyici amaçla kullanılır.
Migren hastalarının öğün atlamamaları, fazla kafeinden kaçınmaları, düzenli egzersiz yapmaları ve stresten uzak durmaları tetikleri azaltmanın en iyi yoludur. Ayrıca migrenleri kayıt altına almak ve tetikleyen durumları incelemek için mobil uygulamalar indirmek de mümkün.
Doktorlar bir hastaya migren teşhisinin konmasının tedavi adımı için ne kadar önemli olduğunu hep belirtiyorlar. Bir doktor muayenesinde MR sonucuna göre doktorunuz baş ağrınızın sebebini belirleyebilir ve size doğru tedaviyi uygular.
Sarılmak da her zaman işe yarar, tabi atak geçtikten sonra!
migrenin tuttuğu zaman diliminde ağrıyan tarafı veya kafanı kesseler tepki bile vermeksizin hatta teşekkür edilesi bi durum.
Ayrıca migreni tutmuş bir kişiden normal hareketler beklemeyin. robokop gibi dolaşıyoruz etrafta (şahsen ben) konuşma bozukluğu,el titremesi,başını çeviremiyosun falan.. bide migrenin beyne kalıcı zarar verdiği de bazı kaynaklarda geçiyor. gerçi sonra çürütülmüş ama ben yaşayan bir denek olarak kesinlikle zarar verdiğini düşünüyorum.
kafanızın içinde kazı çalışması olduğu ve sadece bir bölgeye hakim olan bu illet sonrasında seni yorgun bitap düşürmesi...ağrının tanımı yok hastalığın tam tedaviside yok ...