Kafa TV isimli YouTube kanalında Gökhan Çınar'ın sunduğu programa konuk olan Tozluyaka'nın Sinan'ı Can Bartu Arslan, son dönemin parlayan oyuncularından biri. İlk defa bir programa konuk olduğunu belirten genç oyuncu, kendisi hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Kariyer hedefinden, aşk hayatından, çocukluğundan bahseden yakışıklı oyuncu; yaşamı hakkında şaşırtan detaylara da yer verdi.
2000 doğumlu genç oyuncu, Çınar'ın sorusu üzerine hayattaki amacına değindi: 'Sırtıma bir çanta alıp içine bilgileri atıp ileriye doğru gitmek istiyorum. Amacım bu. Mesleğimde ve kariyerimde ilerleyebilmek ve daha donanımlı olmak.' Bu kadar tanınan ve sevilen biri hâline gelmenin hayatında fark yaratıp yaratmadığı sorusunu ise genç oyuncu ilginç bir şekilde cevapladı. Sevilmenin güzel ancak sevmenin çok daha güzel olduğunu belirtti. Ayrıca ileride bir gün belki de şu anki konumunda olamayacağını, bu nedenle şöhretin kendisi için önemli olmadığını söyledi.
Genç oyuncu her şeye rağmen şöhretin tadını çıkarıyor çünkü insanların onu hayatlarına davet etmesinden mutlu oluyor. Can Bartu Arslan, 'İnsanlar istemeden de olsa bizi ailelerin içine kabul ediyorlar ve o dünyanın bir parçası oluyoruz.' dedi. Şöhretin kendisini bozmadığını belirten oyuncu, ne olursa olsun insanın geldiği yeri unutmaması gerektiğinin de altını çizdi. 'Kendimizi kaptırdığımız yerler var. Bu noktada fazla kalırsak başka bir boyuta geçebiliyoruz. Egolar, kaprisler... Ama o kapılma benim umurumda değil.' cümlelerini kullandı.
'Para seni şımarttı mı?' sorusu üzerine paranın yalnızca yaşam kalitesini arttırdığını söyleyen oyuncu, rol aldığı dizi hakkında da yorum yaptı. Tozluyaka'nın samimi ve halkı yakalayan bir tarafının olduğundan bahsetti. 'Z kuşağı kavramını seviyor musun?' sorusuna ise 'Çok alıştığım bir şey değil. Bir sınırın içinde tutmaya çalışıyorlar gibi geliyor. Çok da önemli değil bence.' şeklinde cevap verdi.
Gençlerin hayallerine ulaşamadıklarını belirtiyor ve şunları ekliyor: '22 yaşındayım, dünyayı gezmek istiyorum ama malum maddi imkânlar bazen yetmeyebiliyor. Dünyaya açılmak istiyorum, böyle bir hayalim var ama havada kalıyor. O yüzden büyüklerimiz bize sadece sorumluluk yüklemişler de kendi sorumluluklarından kaçmışlar gibi geliyor.'
Çok duygusal olduğuna değinen oyuncu, ufacık bir olayda bile modunun düştüğünü ama toparlanmasının kolay olduğunu söyledi. Ayrıca ona göre kıskançlık, kişinin kendine duyduğu güvenle alakalı bir durummuş. 'Cesur musun?' sorusuna zaman zaman korkak, zaman zaman cesur olduğunu söyleyerek cevap veren oyuncu; kendine ve insanlara karşı dürüst yaklaştığını belirtti. Ancak insanlardan aynı şekilde karşılık görmediği için de sitem etti.
Kendiyle barışık olduğunu söyleyen Bartu, çocukken 120 kilo olduğunu belirtti. Sağlığı için kendisine çekidüzen verip zayıflamış. En sağlam hayal kırıklığını da kilosu yüzünden yaşamış. Bir kıza âşık olan genç oyuncu, kızın annesinin 'Bir sana bak bir de kızıma!' yorumuyla âdeta yıkılmış. Çok masum ve çıkarsız bir aşk beslediğini belirten Bartu, aşkı 'çiçek açmak' olarak tanımladı.
Öfke kontrolünün olmadığını ve bu huyunu sevmediğini söyleyen Can Bartu Arslan; ne kadar sinirlense de şiddete başvurmadığını, sadece sesini yükseldiğini belirtti. Bu durumda çoğunlukla haksızlığa uğradığı da oluyormuş.
'Hayat benim karşıma ne getirirse onu kabul edeceğim.' diyen genç oyuncu, hayatında motivasyonun eksik olduğunu söyledi. En son bir animasyon filmine kahkahalarla gülmüş ve karakteri kendisine çok benzetmiş. Hüngür hüngür ağladığı son şey ise okulda haksızlığa uğradığı zamanmış.
Gökhan Çınar'ın set arkadaşları ile arasındaki ilişkiye yönelik sorusunu da yine çok samimi bir şekilde cevapladı. Rol arkadaşlarını çok sevdiğini, hepsiyle ayrı ayrı bağ kurduğunu belirtti. Yakaladıkları samimiyetin ise diziye de olumlu şekilde yansıdığını söyledi.
Peki, siz genç oyuncu hakkında ne düşünüyorsunuz?