Milli bir tank projesinde görevliyken şüpheli şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen'in cansız bedeninin bulunduğu ana şahit olan akrabasının ifadesi ortaya çıktı.
Sabah gazetesinden Nazif Karaman'ın haberine göre, Başbilen'in hayatını kaybettiği yere Başbilen'in babasıyla birlikte gelen Sinan Akyol, verdiği ifadede Başbilen'i ilk gördüğünde kuşkulandığını söyledi.
Başbilen'in boyunun kısa olduğunu ama aracın koltuğunun çok geride olduğunu belirten Akyol, şöyle devam etti:
''Ben aracın içine baktığımda Hüseyin'in sağ ön koltukta ayakları yukarıda, başı aşağıda paspasın bulunduğu yere sokulmuş halde gördüm. Şoför koltuğu sonuna kadar geriye itilmişti. Ben bundan kuşkulandım. Hüseyin hiçbir şekilde koltuğu geriye çekmezdi. Direksiyon ile koltuk arasında çok az bir mesafe kalırdı. Koltuğun geriye çekilmiş olduğunu görünce aracı Hüseyin'in kullanmadığına kanaat getirdim. Ben Hüseyin'in araç içinde duruş pozisyonundan da kuşkulandım. Kendiliğinden o şekilde durma imkânının olmadığına kanaat getirdim.''
Habere göre ifadedeki bir başka ayrıntı ise kan izleri ve cesedin duruşuna ilişkin. Akyol, araç içinde 'Sadece sol koltuk üstünde bulaşma şeklinde, sürtünmeye bağlı kan izi' olduğunu söyledi ve Başbilen'in araç içindeki pozisyonunun da kendisini şüphelendirdiğini aktardı.
Başbilen'in cansız bedeni evinden 50 km uzaklıktaki Altındağ'a bağlı Aydınlı köyündeki mezarlığın yanında bir tarlada park edilmiş aracında bulundu. Aracın kapıları kilitli el freni çekikti, kontak anahtarı da üzerindeydi. Olay kayıtlara intihar olarak geçmişti.
ODTÜ mezunu elektrik mühendisi Halim Ünsem Ünal, ASELSAN'da çalıştıktan sonra 2000 yılında görevinden ayrıldı. Ünal, 7 Ocak 2007'de, Eymir Gölü kenarında tek kurşunla vurulmuş şekilde ölü bulundu.
ASELSAN görevlisi ODTÜ mezunu elektrik mühendisi Evrim Yançeken ise Gölbaşı'ndaki 7. kattaki evinin penceresinden atlayarak hayatını kaybetti. Genç mühendisin yüksek lisans tezi nedeniyle psikolojisinin bozulduğu iddia edildi.
Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu Burhaneddin Volkan Aselsan'da iki yıl çalıştı. Volkan, askerliğini yaptığı sırada nöbetçi subay odasında ölü bulundu. Babası oğlunun cinayete kurban gittiğini söyledi.
Suikasta gittiler hep. böyle insanları neden korumazlar anlamış değilim . Dış güçlerin herzaman yaptığı şeyler türkiye üzerinde. Ezberledi herkes Türkiye büyümesin kendini savunamasın dışa bağımlı kalsın isteniyor. Bazı kişiler söyleyince ciddiye almıyor kimse ama bunlar gerçek... Irak ın işgalini kolaylaştıran etmenler başında dışa bağımlı savunma sistemlerinin çalışmaması. Bu ayrıntıyı kimse unutmasın... Bence er asker sayısını yüksek tutmaktansa hertürlü teknojik savunma ve nükleer sistemler üzerine gidilmeli. Keşke böyle şeyler olmasa silahlar , savaşlar hiç konuşmasak barış ve sakinlik olsa ama durumlar öyle değil. Bir suriye bir ırak a dönmeyiz tabiki ancak onların yaptıkları hataları biz yapmayalım...
Ne yargı be ne yargı... Bir ömür geçmiş halen aydınlatılamıyor soruşturma... Ülke de yargı diye birşey kalmamış, Romanya bundan birkaç ay önce yolsuzluk yapanlara af çıkaracağını söylediğinde millet nasıl sokaklara dökülüp yolsuzluğa af getiren yargıyı protesto ettiyse Türkiye'nin de bunu yapması lazım.
Bu ülke iyi şeyler yapmaya çalışan ne kadar insan varsa hep bu şekilde hayatını kaybetti