Hukukçular Çocuk İstismarıyla İlgili Tasarı Hakkında Ne Düşünüyor? 12 Yaşın 'Sınırmış Gibi Tartışılması Tehlikeli...'

Medyaya neredeyse hemen her gün çocuğa yönelik cinsel şiddet haberi yansıyor. Son olarak geçtiğimiz gün, Diyarbakır'da zihinsel engelli bir çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı haberini sizlerle paylaşmıştık. 92 şüpheliden 22'sinin kimliği edilmiş fakat yargılama devam ederken bu şahıslar serbest bırakılmıştı. 

Aradığınız Adalete Ulaşılamadı: Babasının Vefatından Sonra Engelli Çocuğa Cinsel Saldırı Zinciri

Tüm yaşananların üzerine, çocuk istismarı araştırma raporunun Genel Kurul'a sunulduğu sırada Meclis'in boş olması da tartışmalara neden olmuştu.

Meclis'ten Utandıran Fotoğraf: Çocuk İstismarı Araştırma Komisyonu Raporu Genel Kurul'da, Peki Vekiller Nerede?

Böyle bir ortam içerisinde hükümet önümüzdeki günlerde çocuk istismarıyla ilgili yeni bir yasal düzenlemeyi TBMM gündemine taşımayı planlıyor.

Çocuğa cinsel istismarın önlenmesi için alınacak tedbirleri belirlemek üzere kurulan komisyon çalışmalarına başladı.

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, cezaların ağırlaştırılması konusunda bir mutabakatın bulunduğunu ancak hangi cezanın ne oranda ağırlaşacağı üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Diğer yandan kimyasal hadım ve 12 yaş altındaki çocuklara istismara ağırlaştırılmış müebbet seçenekleri de gündemde.

Avukatlar konu hakkında ne düşünüyor?

BBC Türkçe'den Selen Girit'in haberine göre, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı'ndan Avukat Selmin Cansu Demir, yasa tasarısında öngörülecek cezanın yaşa göre kademelendirilmesini çok tehlikeli bulduğunu söylüyor:

''12 yaşın sanki bir sınırmış gibi hem kamuoyunda tartışılması hem de siyasi iktidar tarafından dile getirilmesini çok tehlikeli buluyorum. Bir yandan sürekli çocukların kıyafetleri, televizyonlardaki görünümleriyle ilgili, bunun cinselliği çağrıştırdığıyla ilgili de birçok vurgu yapılıyor. Bunların tümünü birlikte okuduğumuzda aslında sanki 12 yaşın bir sınır olarak getirilmek istendiğine, sanki cinsel iradenin, cinsel erginlik yaşının 12 yaşa çekilmek istendiğine ilişkin bir kaygı taşıyoruz. Umarım bu gerçek olmaz.''

12 yaş ayrımı 2016 yılındaki düzenlemeyle getirilmişti 👇

AYM'den Skandal Karar: Çocuğa Karşı Her Türlü Cinsel Davranışı Cinsel İstismar Sayan Hüküm İptal

'Cinsel istismar vakalarında resmi verilere ulaşmak mümkün değil.'

Avukat Selmin Cansu Demir de 12 yaş altındaki çocuklara karşı işlenmiş suçlara ağırlaştırılmış müebbet getirilmesinin çocuklara yarar değil zarar vereceği görüşünde.

Demir, 'Bu konuda karar verecek hakimi düşünelim: Ya ağırlaştırılmış müebbet verecek ya beraat ettirecek. 10 yaşında bir çocuk ve birinin cinsel anlamda kendisine karşı suç işlediğini anlatıyor. Elimizde hiçbir fiziksel bulgu yok, delil yok mağdurun beyanından başka. Biz biliyoruz ki; kanundaki en ağır yaptırım ağırlaştırılmış müebbet. Hakimlerin vicdani kanaatini bu yönde oluşturmak çok güç. Bu çocukların zararına olacak' diyor.

Avukat Şenel: 'Ceza hükmü aynen, en üst sınırdan uygulanmalı.'

Muğla'da birkaç yıl önce görülen bir davada 12 yaşındaki bir kız çocuğunun akrabası dahil üç kişi tarafından nitelikli cinsel istismara uğradığı, çocuğun rahatsızlanması ve gebe olduğunun anlaşılması üzerine ortaya çıkmıştı.

Olay mahkeme sürecine taşınmış, ancak gebeliğin 20'inci haftasına gelindiği için istismara uğrayan çocuk 13 yaşındayken doğum yapmak zorunda kalmıştı.

Ailenin avukatı Esma Gaye Şenel, faillerden sadece bir kişiye bebeğin DNA tespitine göre cezai sorumluluk uygulandığını, sadece DNA'sı eşleşen kişinin ceza aldığını, ancak bu durumda da iyi hal indirimi uygulandığını söylüyor.

Şenel, 'TCK 103'ten üst sınır olan 16 yıl ile cezalandırılmasına karar veriliyor, 13 yıl 4 aya indiriliyor. İyi hal indirimi uygulanıyor 1 bölü 6 oranında ve 9 yıl 8 aya düşüyor ceza. Bunun sadece yedi yılı kapalı cezaevinde. Ben bu tarz suçlarda ceza hükmünün aynen, en üst sınırdan uygulanması gerektiği kanaatindeyim' diye konuşuyor.

Peki hukukçuların çözüm önerileri neler?

Selin Girit'in görüştüğü hukukçular, yasa tasarısının hazırlanışında sahada bu alanda aktif görev yapan sivil toplum kuruluşlarının, hukukçuların, tıpçıların ve eğitimcilerin görüşlerinin alınmamasını eleştiriyor, şu önerileri getiriyorlar:

  • Olayın ilk tespit edildiği andan itibaren çocuğun ve ailesinin korunması,

  • Çocuğun birden fazla defa ifade vermesinin önüne geçilmesi,

  • Çocuğun ifadesinin karakolda değil, Çocuk İzleme Merkezi (ÇİM)'de alınması,

  • Türkiye'de toplam sayısı 32 olan ÇİM merkezlerinin yaygınlaştırılması,

  • Çocuğunun beyanının esas olarak kabul edilmesi,

  • Çocuğun faille karşı karşıya getirilmesinin önlenmesi,

  • Çocuğu korumaya odaklanan bir adalet anlayışının tesis edilmesi,

  • Çocukla doğrudan teması olan hukukçu, sağlıkçı, kolluk kuvveti, eğitimci ve ailenin eğitimi,

  • Veri toplanması,

  • Çocukların mağdur olmadan bilgi alabilecekleri telefon hattı gibi hizmetler sunulması,

  • Çocuk istismarını fark eden ve bildirim yükümlülüğü olan öğretmen, sağlık görevlisi gibi meslek elemanlarını koruyacak düzenlemeler getirilmesi,

  • Çocukların tekrar istismara maruz kalmamaları için tedbirler alınması.

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
YORUMLAR
05.03.2018

Ceza azdı değildi tartışmasının birde öteki tarafı var. Peki ya cezadan sonrası? Adam 6-7 yıl sonra içerden çıkıyor. Toplum içine karışarak kamufle oluyor. "Eylemlerine" kaldığı yerden devam ediyor. Cezaevi sonrası için en güzel uygulama ABD'dedir. "İfşa" Devlet cezaevinden çıkar çıkmaz kişiyi her yerde afişe ediyor. Yerel yetkilileri uyarıyor. Adam sürekli devletin takibinde. Hep bir eli ensesinde hissediyor. Bir daha böyle bir işi yapmak için fırsat bulamıyor.

05.03.2018

helal troump

05.03.2018

12 değil 18 olması gerek

05.03.2018

Kadina bir ahlak catisindan bakmak normal ama cati akitiyorsa sorun buyuk. O kadinlarin yanlis yetistirdigi veya yetistiremedigi gunah tohumlari var. Kadini suclamiyorum. yanlis yone cekilmesin. Sehirli de tasrali da ayni fiziksel ve ruhsal siddete maruz kaliyor. Catiyi onaran da yok. Hatta ayri bir konu var mâlum. Su toplumsal deney hani. Yorumlara baktigimizda aslan kesilen toplum ben karismam diyebiliyor. Karismadiklari icin Kadinlar , Engelliler, Cocuklar ve Hayvanlar tacize-tecavuze ugruyor. Olduruluyor.😮Buyuk vebal aliyoruz ! Bir canlinin akli calisirken, sesi cikabiliyorken bunlara kapi acmasi gerekir.herseyi at odaya sus kilitle.Yasanin da yas'i olmamali !

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ