Gençliğimizin idölü, hepimizin olmak istediği, daha da doğrusu içten içe olduğu adamdı Saldıray Abi. Onun da sevişesi vardı, bizim de. Tek farkla, o, bunu sanki bir cafede çay istermiş gibi, “Hazır kalkmışken bir su koyar mısın” dermiş gibi bir doğallıkla ifade edebiliyordu. Yıllar boyunca “Üzerindekileri çıkar, ne dediğin anlaşılmıyor” esprisini bir yerde yapabilelim diye gerekli ortamın oluşmasını kovalattı bizlere…