12 Cevapla Cizre'de Yaşanan Olayları Anlamaya Çalışıyoruz

Cizre, Suriye sınırına bitişik, PYD’nin Kuzey Suriye’de ilan ettiği üç kantonun en doğusundaki “Cezire” kantonuna komşu bir ilçe. Bugün Kürtlerin Suriye ve Irak’ta IŞİD’le yaptıkları savaşın en derin hissedildiği yer Cizre. 

Cizre’deki hadiseler başlangıç aşamasında 6-7 Ekim tarihlerinde meydana gelen çatışmaların bir uzantısı olarak ortaya çıktı. Buna ek olarak, çok sayıda Cizreli genç Irak’ta Şengal, Suriye’de Kobani ve Rakka’da IŞİD’le savaşmaya gitti. Yalnızca 1 Aralık-18 Ocak tarihleri arasında Cizre’ye bu gençlerden 20’sinin cenazesi geldi. 

IŞİD’e duyulan tepki gelen cenazelerle birlikte doruğa ulaştı ve PKK çizgisindeki gruplarla Hizbullah geleneğinden gelen İslamcı Hüda-Par arasında şiddetli bir gerilime dönüştü.

7. gününe giren sokağa çıkma yasağının ardından CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun, “Cizre, basın mensuplarına kapalı, milletvekillerine kapalı, hatta bakanlara kapalı. Hiç kimse haber alamıyor” sözleri ister istemez “Cizre’de neler oluyor?” sorusunu akıllara getiriyor.

1. Cizre neden önemli, PKK Cizre’de ne istiyor?

Cizre kürt siyaseti için çok önemli bir yer. 92 nevruzu ve daha sonraki yıllardaki kitlesel gösteriler gibi çok büyük olaylar yaşadı. PKK'nın en örgütlü olduğu yerlerden biri. Şu anki sorun da zaten Cizre'de her şeye rağmen teslim olmayı reddeden 200 YDG-H'linin bulunması.  Bunun dışında Suruç katliamı sonrası bölgede başlayan karşı gösteriler ilk olarak Cizre'de başladı. Ancak PKK Cizre'de çok güçlü olduğu için burada gösteriler çok daha şiddetli yaşandı. Diğer yerlerde olaylar durulur gibi olduğu halde Cizre'de durulmadı. Ardından gelen sivil ölümleriyle birlikte işler iyice kontrolden çıktı.

2. Halk ne düşünüyor?

PKK’nın kontrol ettiği mahallelerde kitlesel desteği gayet yüksek seviyede. YDG-H’nin kontrolündeki semtlerde halkın çözüm sürecine olan inancın belirgin bir şekilde zayıflamış durumda. İnsanlar, “Çözüm süreci yok, hükümet önümüze ne getirdi, hani nerede çözüm?” sorusunu soruyor.

3. Devlet güçleri Cizre’de duruma ne ölçüde hakim?

Ne desek boş, zira Cizre 7 gündür kapalı bir kutu ve yaşananları bilmek hiç kolay değil. Ancak önceki durumlardan bir çıkarım yapmaya çalışırsak ilçe genelinde kazılmış olan hendekler polisin mahallelere girebilmesine engel oluyor. Gündüzleri ve olaysız saatlerde Cizre’de trafik polisi dahil polis ve polis aracı görmek pek mümkün değil. Müdahale edebildiği sınırlı durumlarda da sıkça biber gazı kullanıyor. Ayrıca göstericilerin üzerine ateş açtığı iddiaları da malum.

4. Kaç kişi öldü?

Cizre, 6-7 Ekim olaylarını can kaybı olmadan atlatmıştı, ancak son bir buçuk ayda çıkan çatışmalarda burada bugün itibariyle 14 kişi öldü. Cinayetlerin büyük bir bölümü üzerindeki sır perdesi henüz aydınlanmış değil. Nihat Kazanhan davasında zanlı polis 'ben kimseye bir şey olmaz sanmıştım' demesiyle bu olayın aydınlandığını söyleyebiliriz.

5. Nedir bu “hendekler”?

Cizre denince akla hemen hendekler meselesi geliyor, hendekler, 6-7 Ekim olaylarından sonra YDG-H’nin hâkim olduğu ve Cizre’nin nüfusunun yaklaşık üçte ikisini kapsayan Cudi, Nur, Yafes ve Sur mahallelerinin sokak giriş-çıkışlarına kazıldı. Her mahallede tek giriş ve çıkış bırakıldı. Bu giriş ve çıkışlar yabancıların zor bulacağı karmaşık sokaklardan geçilerek birbirine bağlanıyor. Bu durum yaklaşık üç buçuk aydır sürüyor. Ancak ilçe merkezinin giriş çıkışlarında, ana caddelerde ve Hizbullah’ın egemen olduğu Kale, Alibey, Dağkapı, Yeni Çarşı’nın tamamında, Nur Mahallesi’nin bir bölümünde hendek yok.

6. Hiç bu konuyu çözme girişimi olmadı mı?

Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Hatip Dicle, 14 Ocak’ta Cizre’ye gitti. Parti binasının önünde Cizrelilere yaptığı konuşmada, Abdullah Öcalan’ın “herkesi hassas ve sağduyulu olmaya” çağırdığı mesajını okudu. Mesajda “maske takılmaması, hendeklerin de kapatılması” istendi. Nihat Kazanhan bu mesajın okunmasının ardından kalabalık dağılırken, ilçe çıkışındaki Yafes Mahallesi’nde başından vurularak öldürüldü. Büyük infial yaratan bu cinayet, Öcalan’ın çağrısını da boşlukta bıraktı. Hendekler kapatılmadı, maskeler çıkarılmadı.

7. Peki hükümet ne yapıyor?

Hrant Dink cinayetinde adı geçen 2007 yılındaki Trabzon İstihbarat Şubesi Amiri Ercan Demir, çatışma ve gerilimin dorukta olduğu bir sırada 30 Aralık tarihinde Cizre’ye Emniyet Müdürü olarak atandı. Olaylar ve ölümler bu atamadan sonra da devam etti. Demir, atandıktan yaklaşık iki hafta sonra 16 Ocak’ta görevinden alındı. Olayların ardından polis takviyesi yapıldı. Hendekler kazıldığı için süratli müdahale edilebilecek iş makineleri gönderildi. Bülent Arınç ‘Burada ancak biz olabiliriz, başkasının burada yaşama hakkı yoktur’ diyen bir eşkıya grubu varsa, oradan kovmak şüphesiz hükümetin görevidir dedi. Arınç’ın bu açıklamasına karşılık Cizre’deki hendekler henüz doldurulmuş değil.

8. Cizre’de taraflar kimler?

Cizre’deki çatışmalar PKK’nın gençlik yapılanması olan ve kısaca YDG-H diye adlandırılan Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketiyle, polis, özel harekat ve askerler arasında cereyan ediyor. YDG-H mensupları gece 21.00’den sabaha kadar “Kaplan Timleri” olarak silahlı bir şekilde kimlik kontrolü, araç kontrolü ve üst araması yaparak YDG-H’nin otoritesini tesis ediyor. 

Hizbullah’ın YDG-H’ye karşı devreye soktuğu yine silahlı Şeyh Said Gençliği adlı örgütlenmeden de bahsetmek mümkün.

9. Peki Cizreliler ne durumda?

Şehirde yaşayan yaklaşık 140 bin kişinin yiyecek, su ve ilaç sıkıntısı had safhaya ulaştı. Telefon ve internetin kesik olduğu ilçenin büyük bölümünde elektrik de yok. Hastaneye gidemeyen 73 diyaliz hastası da hayati riskle karşı karşıya bulunuyor. Bazı hasta yakınları, sopaların başına beyaz bayrak bağlayarak, yakınlarını el arabasıyla hastaneye götürmeye çalışıyor.

Polis ve asker tarafından giriş çıkışları tutulan Cizre'de, herkes evinde mahsur kalmış durumda. İlçeden geçen Uluslararası İpek Yolu dahil tüm yollar askeri barikatlarla kapatılmış durumda. Çatışmaların yoğunlaştığı Cudi, Yafes ve Nur mahallelerinde halk, korkudan evlerinin bodrum katlarında hayatını sürdürüyor. Sokağa çıkanların keskin nişancıların açtığı ateşle vurulduğu iddiaları da dillendiriliyor.

Ayrıca tank ve top atışlarının olduğu iddiaları da ciddi iddialar.

10. Cenazelerin defnedilemediği iddiaları?

Hayatını kaybedenler toprağa verilemiyor. Evlerinin önünde vurularak hayatını kaybeden 10 yaşındaki Cemile Çagırga'nın cesedinin 3 gün boyunca ailesi tarafından derin dondurucuda saklandığı medyaya yansıdı. Sait Çağdavul ve Osman Çağlı ile evinde rahatsızlanan ancak hastaneye götürülemediği için hayatını kaybeden 35 günlük bebek Muhammed Tahir Yaramış'ın cenazesi ancak geçtiğimiz gün devlet hastanesi morguna kaldırıldı.

11. Muhalefet ne yapıyor?

CHP’li Levent Gök ve Sezgin Tanrıkulu mecliste basın toplantısı düzenleyerek Cizre’de neler olduğunu sordu. Tanrıkulu: “Bakanlara nasıl seyahat yasağı konulabilir? Ben dün itibarıyla Meclis Başkanı'yla görüştüm, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile görüştüm. Eğer bu Meclis’in itibarına biraz özen gösteriyorsanız milletvekilinin bu durumunu ortadan kaldırmanız lazım ya sokağa çıkma yasağını kaldırın ya da milletvekillerinin bakanların ulaşmasını engellemeyin.” dedi.

HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindekilerin dünden beri Cizre’ye ulşamaya çalıştığını ancak izin verilmediğini de basından takip ediyoruz.

12. Peki, bundan sonra ne olacak?

Cizre’de bundan sonra ne olacağı sorusunun cevabı belirsiz. Bu belirsizlik ortamının barış süreci açısından da büyük bir kırılganlık yarattığı kesin.

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi