'Zorla Deli Gömleği' başlığı ile Vatan'ın sözlerini köşesine taşıyan Çiğdem Toker'in yazısının bir kısmı şöyle:
'Avukatının bugün Giresun Adliyesi'ne itiraz dilekçesini sunacağı Şaban Vatan ile dün uzunca bir telefon görüşmesi yaptık. Vatan, 21 Mart günü Eynesil-Görele-Giresun hattında, “mevcutlu” götürüldüğü adliye ve hastane koridorlarında yaşadıklarını anlattı.
“Bana dediler ki: 2011 yılında Özel İmperial Hastanesi psikiyatri servisinde üç gün yatmışsın. Yatmadım halbuki. Sonra işin aslını kendim öğrendim. Bir kez doktora gitmiştim. Ancak özel hastanelerde bir randevu alınca kaydınız 10 gün açık kalıyor, yeniden kontrole gelindiğinde, hastanın tekrar para vermemesi için. İşte bu açık kalma halini yatış olarak değerlendirmişler.
Yatış olmadığının belgesini aldım.
İkincisi bir de Giresun Kent Hastanesi'nde kızımın ölümünden bir ay önce 10 gün yattığımı söylediler. Hem doktor sordu bunu hem de hakime hanım.
Yatmadım dedim. Kent Hastanesi'nden 23 Mart 2019 itibarıyla onun da belgesini aldım. Hem de SGK'dan, ayakta muayene diye. Herhalde devletimizin Sosyal Güvenlik Kurumu'nun belgesini, devletimizin mahkemesi dikkate alacaktır.”
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Buna sebep olanlar her kim ise, dilerim yaşattıklarını yaşamadan ölmezler.
Şule, Rabia herhangi birimizin çocuğu olabilirdi. Şu adaletsizliğe güçlünün hukukuna karşı toplumsal duyarlılık göstersek bu sefer hepimiz terörist ilan edileceğiz. Bu denli namussuz şerefsizler, hangi yok saymaya haksızlığa karşı çıksan sistem politikasıdır terörist damgasını yersin. Ülke de seçim var demokrasi var sandığa gidiyorsun, demokrasiyi vatandaşlık görevini oy kullanmaktan ibaret sayıyoruz. Bitti mi geçti mi, maşa gibi vatandaşız kukla niyetine
Bu işi kim yaptıysa baya iyi yerden tanıdığı var anlaşılan