11 Maddede Görülmeyi Hakeden Bir Coğrafya: İran

Komşumuz İran, tam adıyla İran İslam Cumhuriyeti, tarih boyunca yanıbaşımızda filizlenmiş coğrafi, kültürel ve sosyal değerleriyle aslında tam olarak tanışmadığımız, bir türlü de tanışmaya hazır hissetmediğimiz uçsuz bucaksız bir keşif hazinesi. Şaşaalı Pers İmparatorluğu döneminden günümüz şeriat cumhuriyetine kadar, topladıklarıyla, biriktirdikleriyle, yaşadıklarıyla, görülmeyi kesinlikle hakeden, benim de metin yazarı olarak gezmeketen son derece keyif aldığım bu ülkeye, biraz daha yakından bakalım isterseniz.

1. Şiire ve şaire verilen önem, gösterilen hürmet üst seviyededir.

İran, tarihi boyunca manzum yazının en verimli kaynaklarından biri olmuş, bu alanda dünyada eşi benzeri olmayan coğrafyalar arasında girmiştir. Firdevsi ve ünlü yapıtı Şehname'den bu yana, Sadi, Hafız, Şehriyar gibi şairler üst derecede saygı ve hürmet görmüşler ve sahip çıkılmışlardır. Şehriyar'ın da mezarının bulunduğu Tebriz'deki Şairler Mezarlığı ise, şairlere atfedilen bir anıt örneği olarak dünyada tektir.

2. Saraylardaki görkem, ülkenin zengin bir geçmişten beslendiğinin bir kanıtı gibidir.

Tarih boyunca bulunduğu coğrafyada etkin güç konumunda olan ve sahip olduğu kaynakların bolluğunun farkında olan bir ülke İran. Elinde tuttuğu bu gücün dışavurumunu ise Kazvin, Şiraz, Tahran gibi başkentlik yapmış şehirlerdeki saraylarda görebiliyoruz. Özellikle ayna ve kristal işçiliğinin bolca kullanıldığı bu mekanlar, binevi ülkenin tarihindeki önemli kişilerinin güç gösterisi. Resimdeki Gülistan Sarayı, Tahran'ın görülesi yapılarından biri olarak dikkat çekiyor. Keza Isfahan'daki Kırk Sütun Sarayı aynı şekilde.

3. Doğal güzellikler, bu coğrafyada bol bol karşınıza çıkar.

Sahip olduğu geniş yüzölçümüyle, uçsuz bucaksız bir ülke var karşınızda. İşte bu büyük memlekette her çeşit coğrafi özellikle, dolayısıyla birbirinden değişik iklimlerde çok değişik doğal güzellikle karşılaşabilirsiniz. Batıda Elbruz ve Zağnos bölgesinde dağların ihtişamına rastlarken, doğuda Lut Çölü'nde çölün gizemini görebilir, güneyde Basra Körfezi (İranlılara göre Pers Körfezi) kıyısında subtropikal iklimi yaşayabilirsiniz. Resimdeki yer, ülkenin kuzeyinde bizim Karadeniz iklimine benzer, Hazar gölü kıyısı.

4. Çeşitli dinler ve inanışlar, tarih boyunca bu coğrafyada hayat bulmuştur.

Günümüzde İran, islami şeriatla yönetilen ve katı kurallara sahip bir 'İslam Cumhuriyeti'. Dolayısıyla bu durumun yarattığı algı, İran'da İslam dışındaki inanışlara pek müsamaha gösterilmediği yönünde. Oysa ki tarih boyunca Fars coğrafyası çeşitli dinlere ev sahipliği yapmış ve hala da yapmakta. Ülke nüfusunun büyük çoğunluğu Şii Müslüman olmakla birlikte, Ortodoksların ibadetleri için kiliseler, hatta İsrail'le süregelen gerginliğe rağmen Parsim'ler (İran Yahudileri) için sinagoglar faaliyetini sürdürüyor (İsfahan'daki Ermeni Vank Katedrali ve Tahran'daki Yusufabad Sinagogu gibi). Resimdeki yapı Pers İmparatorluğu'nun resmi dini olan ve yaklaşık 3500 senelik tarihi bulunan Zerdüşt dininin merkezi Ateşkadeh. Yezd şehrindeki bu mabedde, Zerdüştlerin 3500 senedir sönmeyen -ve bir nevi bu inanışın Kabe'si sayılan- ateşi bulunuyor.

5. Antik dünyanın "süpergüç"ünden izler taşır.

MÖ 5.-3. yüzyıllar arasında varlığını sürdürmüş Ahameniş İmparatorluğu, daha çok bilinen ismiyle Persler, döneminin belki de en büyük gücüydü. İşte Horasan'dan Makedonya'ya uzanan bu dev imparatorluğun beşiğidir İran coğrafyası. Bu devasa imparatorluğun, devamında hüküm sürmüş İskender ve helenik dönemin, MS 4.-6. yy arasında var olmuş Sasanilerin (diğer ismiyle ikinci Pers imparatorluğu) kalıcı ve muhteşem eserlerini ülkenin her yerinde rastlayabilirsiniz. Resimde ise Ahameniş İmparatorluğu'nun üç başkentinden biri olan Persepolis antik kentini ve aralarında 300 filminden tanıdığımız imparator I. Serhas'ın da bulunduğu Pers imparatorlarının yaşadığı sarayın kalıntılarını görüyorsunuz.

6. Yasaklara rağmen hareketlidir, kapalı kapılar ardında gizemli bir dünya barındırır.

Malumunuz İran şeriat kanunlarıyla yönetilen bir ülke ve şeriatın etkisini her yerde fazlasıyla hissetmeniz mümkün. Ama cümleyi doğru analiz etmek gerekirse, bu kurallar size etkisini fazlasıyla hissettiriyor lakin hiçbir zaman sizi hayata küstürecek boyutlarda değil. Örneğin kadınların baş kapama zorunluluğu küçücük bir baş örtüsüyle giderilebiliyor, illa kara çarşafa girmek zorunda değilsiniz. Bir de malum şeriat yüzünden ülke genelinde gece hayatı yasak. Ama bu yasak sadece kapının önünde. İranlı gençler evlerinde, villalarında, kapılarının ardında doyasıyla eğlendikleri, içlerindeki ateşi döktükleri dünyalar kurabiliyorlar. Ve bu duruma tepki olmuyor mu diye sorduğumuzda, polisin bu tür durumlar için evlere pek müdahalede bulunmadığını öğreniyoruz.

7. Kırmızı ete, pilava, deniz ürünlerine doyacağınız kesindir bu coğrafyada.

Bir Orta Doğu ülkesi olarak, İran'da yemek çeşitliliğini es geçmemiz olmaz. Bize benzer bir yön olarak, İran'da kebap ve pilav bolluğu dikkat çekmekte. Eğer kırmızı et ve beyaz pirinç seviyorsanız yaşadınız. Kebabın ve pilavın her türlüsünü o coğrafyada tadacaksınız. Bununla beraber kuzeyinde Hazar gölü, güneyinde ise Basra körfezinin bulunması İran'a ciddi bir deniz ürünü potansiyeli de kazandırmakta. Dünyanın en pahalı havyarının kökeninin İran olduğunu hatırlatalım.

8. Birbirinden güzel cami ve külliye mimarilerine rastlamak mümkündür.

İran coğrafyası, müslümanlığın etkisinde kalmaya başladığı dönemden bu yana İslam ibadethanelerinin güzel örneklerini sergileyen bir coğrafya durumunda. Özellikle 400 küsür sene süren şahlık rejiminde birbirinden estetik camiler, günümüzde bile hayranlık uyandıran külliyeler inşa edilmiş durumda. İsfahan'daki Şeyh Lütfullah Camii ve Nakşı Cihan meydanı, Yezd'de Emir Çakmak ve Cem camiileri, resimde gördüğünüz Şiraz'daki Nasr-al Mülk Camii gibi örnekleri sayabiliriz.

9. Bağlar ve bahçeler, İran'ın olmazsa olmazıdır.

İran coğrafyası, bol ve bereketli bir diyardır ve bu bolluk, bazı noktalarda gerçekten ihtişamlı bir boyut almıştır. Suyu bol ve endemik çeşitliliği bir hayli fazla olan bu yerler, size apayrı bir dinginlik ve huzur katar. Özellikle Şiraz kentinde bu bahçelere bolca rastlarsınız, resimdeki İrem bağları da Şiraz'da yer alıyor. Ayrıca Kaşhan kentindeki Fin bahçeleri de görülmeye değer.

10. İbadetler bile İran'da görülmeye değer etkinliklerdir.

Şia inancının yaygın olduğu İran'da, ibadetler de büyük bir konsantrasyonla yapılmaktadır. Şiiler için on iki imam ve onların türbelerinin bulunduğu şehirler kutsaldır. Günümüz İran sınırları içerisinde ise bir tek sekizinci imam Rıza'nın türbesi bulunur (resimde görüyorsunuz). Meşhed'deki bu türbe gerçekten görülmeye değer. Şiraz'da yer alan Ali ibn Hamza türbesi de, Hamza'nın imam kardeşi olması dolayısıyla Farslar için büyük önem taşıyor.

11. İran, görülesidir.

Bize bu kadar yakın, ama aslında bir o kadar uzak bir coğrafya. Konuşulduğunda anlayacak gibi olduğumuz, ama aslında hiç anlamadığımız bir dil. İran, en azından hayatınızda bir kez, görülmeye değer.

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler