'Cenazelere, ölülere bunları yaparak elde etmek istediğiniz amaç nedir?'
Ama 8 gün boyunca 11 çocuklu bir annenin cenazesinin alınmasına izin vermemek nasıl bir insanlık halidir? Merak ediyorum. Bu konuda AKP'de insani duyarlılığını yitirmemiş kimse yok muydu? Bugün cenaze ancak evin içine alınabildi, defin edilemiyor. Bu tankları topları öldürmeyi anlıyoruz bunlar devlet refleksi ama bir ölüden ne istiyorsunuz? Ne elde etmek istediniz? Davutoğlu'ndan cevap bekliyoruz. Anlamaya çalışacağız. Cenazelere, ölülere bunları yaparak elde etmek istediğiniz amaç nedir? En barbar vahşi savaşlarda savaşanlar ateşkes ilan ederler cenazeler alınabilsin. Kendine Müslüman'ım diyen kendinden başka herkesi İslam dışı kabul eden, 13-14 yıldır İslam'ı bir araç gibi kullanıp bunun rantını yiyen bir hükümet bir cenazeye nasıl bir beklenti ile işkence ve zulmü içine girer.
'Ne ektiğinizin farkında mısınız?'
Bunlar unutulacak şeyler değil. Bunu herkesin iyi bilmesi lazım. Elbet bir gün bu savaş bitecek, barikatlar ortadan kalkacak, tanklar toplar oradan çıkacak. Ama bunu yapanlar unutmayın toplum bunu kolay kolay unutmaz. 1915'te yapılanlar unutuldu mu? Şimdi Silopi'nin, Cizre'nin çocukları bunları unutacak mı? Ne ektiğinizin farkında mısınız? Tankla topla şehirlere gireriz ne cenaze tanırız ne çoluk çocuk tanırız havasıyla hareketle ediyorlar. Ama bu ne kadar çaresiz olduklarını gösteriyor. Genelkurmay Başkanı generaller orda değil mi? Orda, Silopi'de peki neden bir kadının cenazesinden korkuyorsunuz? Madem bu kadar güç var elinizde neden bir cenazeden bu kadar korkuyorsunuz? Korkmamanız lazım. Cenazemizden neden bu kadar korkuyorsunuz merak ediyorum. Bizler siyasetçiler olarak insanlığımızı unuttuğumuz anda kendi siyasi çıkarlarımızı ön plana çıkarıp ahlaki değerleri unuttuğumuz zaman böyle olur.
'Hakaret manşetleri atanlar tuvalet kağıdı kadar değeriniz yok'
AKP yüzde 49,5 değil, yüzde 90 da alsa ahlaksızdır, çukurlaşmış bir anlayış tarafından yönetilen bir hükümettir. Hükümet bu noktada sınırları çoktan aşmış durumda. Camilere, mezarlıklara saldırıdan sonra kendilerine bağlı tetikçi medya da bunların PKK tarafından yapıldığı yalanını yayarak bu suça ortak oluyorlar. Ertürk Yöndem yaşasaydı utanırdı, bu kadarını ben bile yapamadım der utanırdı. Yazıklar olsun bunlara. Ülkeyi yönetenler insan değil, onların medyası da medya medya değil. Onları yöneten bütün bunları ihlalleri görmezden gelip bize üstüne üstlük hakaret manşetleri atanlar tuvalet kağıdı kadar değeriniz olsaydı cevap verirdim ama tuvalet kağıdı kadar değeriniz yok. İliklerimize kadar direniyor teslim olmuyoruz. Siz bizim cenazelerimizden korkuyorsunuz. Eskiden en iyi Kürt ölü Kürt'tü, şimdi ölü Kürt'ten de korkuyorsunuz.
'Vicdanı olan hiç kimse sessiz kalmasın'
Türkiye toplumu özellikle batıya serzenişlerimizi ifade etmiştim. Bizim yaptığımız çağrı Kürtler katlediyor kurtarın çağrısı değil. Kürtler kendisini kurtarıyor siz de bu kurtuluşa dahil olarak kendinizi kurtarın. Biz faşizme karşı sonuna kadar direniyoruz, sizde katılın çağrısıdır. Bizim çağrımız budur. Bunu tekrarlamak istiyorum. Vicdanı olan hiç kimse sessiz kalmasın bu vahşi, barbarca saldırılarına karşı sesiz kalmasın. İnsan bu vahşi, barbar politikalarından vazgeçtiği vakit önümüze yeni bir durum çıkacak.
'Genelkurmay Başkanı değil Davutoğlu gitsin'
Başbakan Silopi ve Cizre halkını kurtarmaya çalıştığını söylüyor. Genelkurmay Başkanı değil sen git oraya. Madem bu halkı kurtarmaya çalışıyorsunuz, madem halk coşku ile karşılıyor o zaman genelkurmay başkanı gitmesin siz gidin. Askeri polisi niye gitmiyorsunuz? Sur'a gidin mesela. Ülkenin Başbakanı değil misiniz? Yoksa bir sorun sıkıntı mı var, giremiyor musunuz oraya? Sanmıyorum bu kadar kudretlisiniz girebilirsiniz. Cizre, Başbakanı davet ediyor. Yarın değil bugün Cizre'ye, Silopi'ye bir gidin. Kurtarmaya çalıştığınız Kürt halkı sizi coşku ile karşılayacaktır. Ama gizli, saklı bir bayram sabahı Diyarbakır'a gittiğiniz gibi değil. Eminim, halk kurtuluş mücadelesinin kahramanı Davutoğlu'nu hak ettiği gibi karşılayacaktır.'
DİHA ve Al Jazeera