Kimseler alınmasın. Bu ülkede kadınlara nispeten erkekler daha az kitap okuduklarından, senin hedef kitlen kadınlar, kızlar. Hem duygulara oynayacaksan, bunun okurda karşılık bulması gerekiyor. Bizde erkekler biraz “duyarsız” ya ondan. Bir de ceplerimizde akrep var, gezmeye tozmaya sigaraya harcamaktan ona para verecek parayı bulamayız.
Söyle etrafına bir göz gezdir, böyle civcivli bir tema seçmek gerek. Önce hayal gücüne başvuralım; vampirler, kurt adamlar, dervişler, semazenler, nevrotik katiller, karanlık örgütler. Ya da biraz güneye inelim, şöyle sınıra doğru. Ta da: Suriye. İç savaş, muhaliflerin yaşam mücadelesi, mülteciler, Türkiye’ye göç. Din mezhep kavgası cabası.. Batıya hitap edeceksen, hiç çekinme alttan alta, Müslümanların yanlışlarında İslam’a vur. Yok ülkemizle sınırlı kalacaksan, bak abi hazır Sünni çoğunluk var, pekala “öteki”leştirebilirsin.
Hedef kitleyi unutma. Tabiki de başkarakterin kadın. Üstelik genç ve güzel. Şaşırdın, hadi itiraf et. Adı Selma. Çocuğu olsun, biraz buradan dram, ama eşi de savaşta hayatını kaybetmiş olsun, hop bir de buradan dram. Eşinin kardeşi de Selma’ya göz koysun. Selma da zaten yoksul, her şeyi toplasın, kuzeydeki ülkeye doğru yola çıksın.
Selma sınırdan bin bir belaya düşmeden geçemesin.Çatışan gruplar arasında bir o yana bir bu yana savrulsun. Kadın tacirleri,organ mafyası yakasını zor bela kurtarsın. Türkiye gelince de önce kamplarda, sonra sokaklarda yer arasın kendine. Duygu sömürüsünün dibine vur, ağlayalım. Sonuçta sen duyarlılık kasıyorsun. Selma’nın güzelliğinin peşine düşmeyen kalmasın, evet bu kadın dünya güzeli. Olayları dramatize ederken, erotik tasvirlerden geri kalma, hedef kitleye göre dozunda bırak ama her kesimde illaki karşılık bulur unutma. Kötü, tam kötü olsun, siyah ve beyaz gibi. Yok biraz da felsefi temeli olsun diyorsan, ying-yang’ten dem vur, her zaman gideri var.
Kayın birader Selma’ya göz koymuştu. Onunla kalmasın. Mesela orada savaş muhabirliği yapan bir Avrupalı’ya aşık olsun Selma. Tabiki de bu adam da dünyalar yakışıklısı. Hatta bu Avrupalının sayesinde sınırı geçsin ama sonra birbirlerinin izlerini kaybetsinler. Şimdi adamımız bir Hristiyan olsun, ama sorguluyor, çok görmüş geçirmiş. Hedef kitlene göre, bu adamın sonradan Müslüman olmasını da sağlayabilirsin. Yoksa diğer türlü de her türlü gideri var, dinlerarası diyalogdan çatışmaya her türlü şeyden dem vur. Az biraz kitap karıştır ya onu da biz mi söyleyelim.
Yüzyıllar öncesine flashbackler olursa daha da güzel olur. Bak bir Muhyiddin Arabi var, bir de öğretisi: Varlık Birliği ( Vahdet-i Vücut). Hem de Şam'da vefat etmiş. Zaten esrarengiz bir insan, yüseysel bilgilerle bu işi kotarabilirsin. Google’a sor, az çok yetenekli biriysen halleder, okuru tasavvuf temelinden de okuru yakalarsın. Hem batıdaki kardeşlerimizin de doğudan ithal mistizmine yeni renk katmış olursun, malum çabuk tüketiyorlar.
Hani şu bölüm başlarında sağ üstte olur. Bu kitap için Kuran’dan ve İncil’den alıntılar daha bir makbul olur. Üstteki alıntı da bütün epigrafların babası ama sen onu kullanma, arif kimselere bırak.
Güzel afili cümleler kur ki bunlar internette etkili bir görselle dolaşıma girsin. İnstagirller de kahvelerin yanına senin kitabını koyup, arz-ı endam etsinler.
Her bir karakterin ayrı bölümü olsun, peş peşe, herkesin gözünden. Bir Selma’nın, bir muhabirin, bir de İbn Arabi’nin. Bu bölüm geçişlerinde esrarengiz yollara da başvurabilirsin, mesela biri sondan geriye de gidebilir.
Kitabı yazdın bitti. Asıl iş bundan sonra başlıyor.
Doğru yayınevi ve kişilerle temasa geç. Kitabı iyi bir yayınevinde
bastırabilirsen, şansın döndü demektir, ekranlardan inme. Kendi kişiliğin de
enteresan olmak zorunda mümkünse kıyafetin şeklin, şemalin de değişik olsun.Bir de anlatacağın ilginç de bir hayat hikâyen varsa, yeme de yanında yat. Bu süreç de kendini de kitabı da iyi pazarlamak gerek. Hedef kitlenin
hassasiyetinin olduğu noktalara parmak bas. Söyleşilerden, röportajlardan hiç
geri durma. Ya da kendine çok güveniyorsan, tam bir sessizliğe bürün, fildişi
kulene çık. Ama sıradan bir insansan, bu şekilde çok ekmek yiyemezsin, bizden söylemesi.
Şimdiye kadar her şey yolunda gittiyse, koltuğuna kurul ve hangi aktörün hangi karakteri canlandıracağını düşün. Hadi yine iyisin.
Yok tam tersiyse, gözünü sevelim, bu piyasadan uzak dur. Bir daha da eline kalem alıp da eser kirliliği yaratma. Zaten senden çok var buralarda…