1071'de Türklere Anadolu'nun Kapısının Açılması ve Orta Asya'dan Göç Bir Efsane miymiş?

Orta Asya'dan göçle gelenler 1100'lü yıllarda 'Danişmentname'yi yazmışlardı ancak içerisinde Türk olduklarına dair bir kelime bile yok.

Tarih kitaplarında geçen şu cümleyi ezbere biliriz: Türkler 1071'de Malazgirt Savaşı ile Bizans ordusunu mağlup ederek Anadolu'nun kapısını açtı.

Bu savaş sonrasında Anadolu'nun Türkleştiği ve kültürel olarak bugün de izlerini hissettiğimiz her şeyin oluşmaya başladığını da biliriz. Daha doğrusu tarih kitapları bunu söylüyor. Peki güncel bilgi ve araştırmalara baktığımız zaman bu bilgilerin tartışmalı olduğunu söylesek?

Gelin, bu alternatif tarih neler diyormuş bir bakalım.

Son yirmi yıldır dünyanın en prestijli araştırma üniversitelerinde genetik köklerin araştırıldığı çalışmalar yapılıyor.

Bu çalışmaların sonucu olarak kişilerin dünyanın hangi bölgesindeki genetik kodlara sahip olduğu, çok tutarlı oranlarla ortaya çıkarılabiliyor. Yani hayatında hiç Fransa'ya gitmemiş birinin genetik haritasında yüksek oranda 'Fransızlık' olabiliyor. Bu kontrol edebileceğimiz ya da değiştirebileceğimiz bir şey değil.

Eldeki örnekler çerçevesinde Türkiye ve çevre bölgelerinin genetik haritası şöyle çıkarılmıştı 👇

Dikkatli bakıldığında görüyoruz ki Anadolu'da doğup büyüyen Türkler, yani bizler genetik olarak bağımsız, özgün bir haplogruba sahibiz. Araştırmaya göre Orta Asya'yla olan köksel ortaklığımız yüzde onu bile bulmuyor, Ermenilerin dahil olduğu genetik kökle olan bağımız çok daha fazla. Bir baskın kök de Kuzey Afrika ile Arabistan bölgesinden geliyor.

Daha da yaklaşalım bu haritaya.

Slav ırkıyla büyük bir benzerliğimiz var, zaten Anadolu'nun bazı bölgelerinde bunu çok net hissediyoruz. İtalya, Almanya bölgesinin bizimle olan oransal benzerliği de Orta Asya genlerinden dört kat fazla.

Yani genetik olarak Orta Asya'dan geldiğimizi söylemek güç.

Antropoloji profesörü Timuçin Binder de araştırmaları ışığında bu tezi doğruluyor. Genetik araştırmalara göre Binder diyor ki; Türkiye'de yaşayan insanların çoğunluğu 40 bin yıl önce de burada yaşıyordu. Türkler 1071 yılında Anadolu'ya gelmedi, bu topraklara aitler. Orta Asya'dan geldiği söylenenler Anadolulu.

Orta Asya'dan bir göç olmadığından bahsedilmiyor ancak göç edenler Anadolu'yu şekillendirmek için çok az.

Tarih öncesi dönemden bu yana genetik olarak benzersiz yapıyı korumuş Anadolu halkı arasına Orta Asya'dan göçle katılanların sayısı yüzde 10-15 civarında. Göç edenler de nüfus yapısını değiştirmekten uzak, buraya geldikten sonra Anadolu'da genetik yapılarını yitirmişler. Tabii Binder şunu da not düşüyor; Gelenler Türk mü, İranlı mı veya Afgan mı, bunu nasıl bileceğiz?

Burada Binder'den alıntılayarak Türklüğün sonradan adlandırılmış bir kültürel kimlik olduğunu vurgulamak gerek.

Yani iki yüz yıl önce ortaya çıkmış Türklük kavramı bir yana Anadolu'da yaşayanların tarihi çok eski. Hal böyleyken herkese Türk demek de güç, hatta Uygurlar'a biz Türk diyoruz ancak onlar kendilerine Türk demiyor.

Tarihsel bir noktadan bakalım, Orta Asya'dan göçle gelenler 1100'lü yıllarda 'Danişmentname'yi yazmışlardı ancak içerisinde Türk olduklarına dair bir kelime bile yok. 

Araştırmalar ve antropolog Timuçin Binder böyle söylüyor, siz bu alternatif tarih hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kaynaklar: 1, 2, 3

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Yaşlılar Aşılanırken Okula Başlamaları Planlanan Çocukları Aşılamak Neden Kimsenin Gündeminde Değil?
Kadınların Otomobille Özgürce Gezip Tozmasını Engelleyen Erkek Egemen Kültür Baskısından Bıkmadık mı?
Kaliteli Müziği Seven Minimalistlere Daha İyi Çalışmanın Anahtarını Sunan Elit Müzik Tarzı: Lo-Fi

Popüler İçerikler

Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
YORUMLAR
18.02.2021

neresinden tutsam elimde kalıyor bu makalemsi. 1) Uygurlar kendilerine Türk der, yaşadıkları bölgenin resmi adı da 'East Turkestan' dır. 2) Türklük kavramının 200 yıl önce ortaya çıktığını iddia etmek cahillik değil artık art niyetliliktir, 2000 yıllık Çin kaynaklarından orta çağ avrupasına kadar kabile ve millet adı olarak süregelmiştir Türk adı bkz:"mamma li turchi". Neyse bu Timuçin anladığım kadarıyla pek makbul bir akademisyen değil zaten ama siz de her duyduğunuza inanmayın lütfen.

Pasif Kullanıcı
18.02.2021

İstanbul'da Tüyap Kitap Fuarında stantları gezerken bir masada genellikle Ermeni (sözde) soykırımı ve "Kürt katliamları"yla ilgili yayın yapan bir yayınevi gördüm (ismini hatırlamıyorum şu anda ama bugün gitsem yine aynı yerde bulacağıma neredeyse eminim). Orada bir kitap dikkatimi çekti. Kısaca bir göz gezdirdiğim kadarıyla kitabın derdi "Anadolu'ya hiçbir zaman Türkler göç etmedi, göçenler Oğuz isimli ayrı bir ırktı. Türkçe değil Oğuzca konuşuyorlardı ama faşist Mustafa Kemal dil devrimiyle onlara Türkçeyi zorla dayattı, onları zorla Türkleştirdi. Tıpkı Kürtler ve Ermeniler gibi zavallı Oğuzlar da bu Anadolu'ya hiç göç etmemiş Türk faşizminin kurbanı oldu" düşüncesini ispatlamaktı. O zaman görünce çok gülmüştüm, şimdi düşününce daha çok gülüyorum.

Pasif Kullanıcı
18.02.2021

Bu içerikte okuduklarım da işte bende böyle bir gülme isteği uyandırdı. Ben Türkiye'de küçük bir azınlık dışında Türk adı etrafında etnik bir politika gütmeye çalışan insan görmedim. İlginç bir şekilde Türkler dışında herkes aşırı kafayı bozmuş durumda bu etnik meselelerle. Yani demeyeyim demeyeyim diyorum da; ırkla, ırkçılıkla kafayı bozan kimler Allah aşkına? 20. yüzyılın tarihçilik anlayışı çoktan geride kaldı. Bir toplumun kimliğini belirleyen "ARİ" ve üstün genlerinden gelen ilahi üstünlük değil ki. Bir toplumun kimliğini belirleyen en önemli faktör kültürü. Bir dilin söz dizimi dahi (hani şu cümlenin öğelerinin sırası) bir insanın nasıl düşündüğünü etkileyebiliyor. Bir toplumu sınıflama ve isimlendirmede önemli olan da işte bu. Gerisi fasa fiso.

Pasif Kullanıcı
18.02.2021

O kadar aptalca bir yazıydı ki.

TÜM YORUMLARI OKU (48)