100 Milyonluk Miras Kavgasında Yeni Aşama: Mitokondri Bağına Bakılacak

Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa'nın soyunu devam ettiren Celalettin Paşa ile Hatice Seniye Hanım'ın torunları arasındaki 100 milyon liralık miras kavgası Adli Tıp raporuyla farklı bir boyuta taşındı. Nüfusta paşanın kızı olarak görünmeyen Hatice Saniye Hanım'ın mirasçılarının itirazıyla açılan mezarlarından alınan DNA örneklerinden sonuç alınamadı. Adli Tıp raporunda 'Anneden çocuğa geçen mitokondri bağına bakılabilir' denildi.

1898-1908 yılları arasında II. Abdülhamit döneminin önemli devlet adamlarından olan ve bir dönem Sadrazamlık yapan Avonyalı Mehmed Ferid Paşa, Ra'fet Hanım ile olan evliliğinden yedi çocuğu dünyaya geldi. Yedi çocuklarından sadece Celalettin Paşa ve Hatice Seniye Hanım soylarını devam ettirdi. 

1914 yılında İtalya'da vefat eden Sadrazam Avonyalı Mehmed Ferid Paşa'nın kızı Hatice Seniye General Halil Sedes ile evlendi. 1941 yılında hayatını kaybeden Hatice Seniye'nin günümüzdeki mirasçıları torunları ikiz kız kardeş A.Y. ve E.S. oldu. Avonyalı'nın soyunu devam ettiren bir diğer isim Celalettin Paşa ise 1971 yılında vefat etti ve günümüzdeki mirasçısı O.V. oldu.

Sabah gazetesinin haberine göre, Sadrazam'ın 100 Milyon TL üzerindeki miras kuzenler arasında anlaşmazlık yaşanmaya neden oldu. İddiaya göre Osman V., kuzenleri olan ikiz kız kardeş A.Y. ve E.S.'ye ''Tek mirasçılar biziz. Davaları birlikte takip edip haklarımızı alalım'' dedi. Kız kardeşler kabul ederek miras sürecine katıldı. Bu süreç esnasında Sadrazam Avonyalı Mehmed Ferid Paşa'nın nüfus kayıtlarında çocukları arasında Hatice Seniye Hanım'ın yer almadığı görüldü.

80 yıllık mezar DNA testi için açıldı

İddiaya göre Osman V., ''Seniye Sadrazam kızı değil, nüfusta yoksunuz'' diyerek mirastan ayrılmaları için dava açtı. Mirastan çıkarılmak istenen kız kardeşler İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak nüfus kayıtlarının düzenlenmesi davası açtı. Miras davalarıyla tanınan Avukat Sedat Demir tarafından sunulan dilekçede, Hatice Seniye'nin Avonyalı Mehmed Ferid Paşa ve Ra'fet Hanım'ın öz kızları olduğunu ve her ne kadar Paşa'nın nüfusunda çocuğu olarak gözükmese de Seniye'nin nüfus bilgilerine bakıldığında anne Ra'fet baba Mehmed Ferid Paşa bilgisi yer aldığını anlatıldı. Sedes ailesi mahkemeye delil olarak önceden Seniye'nin kızı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararları ve tarih kitaplarında yer alan bilgileri, aile fotoğrafları eklendi.

Mahkeme, kesinleşmiş kararları ve Seniye Hanım'ın nüfus bilgilerinin yetersiz olduğu gerekçesiyle Fetri kabir yani mezar açılma işlemi yapılarak Ra'fet Hanım ve Seniye Hanım arasındaki DNA tespiti yapılması kararını verdi. Aşiyan'da bulunan Sadrazamın eşi Ra'fet Hanım'ın 75 yıllık, oğlu Celalettin Paşa'nın 50 yıllık, Hatice Seniye 80 yıllık ve iki torununun mezarları açılarak DNA örneği için kemik parçaları alındı. Alınan kemik parçaları DNA tespiti yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

Adli tıptan rapor geldi

Adli Tıp Kurumu DNA tespiti için beş ayrı mezardan alınan kemik örneklerini inceledi. İnceleme sonucunda Sadrazam ve Ra'fet Hanım'ın kızı olup olmadığı tespit edilmek istenen Seniye Hanım'ın 80 yıllık mezarından alınan örnek incelenemedi. Mezarların yan yana bulunması, yıllar içerisinde meydana gelen deprem ve toprak kaymaları sebebiyle alınan örneğin Seniye'ye ait olduğu tespitine varılamadı.

Adli Tıp Kurumu düzenlediği raporda Ra'fet Hanım ile aradaki bağa bakılamadığı yer aldı. Bir diğer seçenek olarak Seniye Hanım'ın torunu olan Süleyman Sedes ile Sadrazam'ın eşi Ra'fet Hanım arasındaki mitokondri yani anneden çocuğuna geçen hücreye bakılabileceği rapora eklendi.

Mehmed Ferid Paşa, II. Abdülhamid döneminde 1898-1902 arasında Konya valiliği hizmetinde bulunmasının ardından, 15 Ocak 1903-22 Temmuz 1908 tarihleri arasında sadrazamlık yaptı. 

21 Temmuz 1905’te Sultan II. Abdülhamid’e suikast girişimi; 1906'da Şehiremini (İstanbul Belediye Başkanı) Rıdvan Paşa’nın bir suikast sonucu öldürülmesi; onun sadrazamlığı döneminde gerçekleşen olaylardan. 

Mehmed Ferid Paşa, II. Meşrutiyet’in ilanından iki gün önce sadrazamlıktan azledildi. 

Şubat 1909'da Ayan Meclisi üyeliğine atandı. Ayrıca kendisine Aydın vali vekilliği görevi verildi. Mayıs 1909'da sadrazam Ahmed Tevfik Paşa tarafından Dahiliye Nazırı yapıldı ama Ağustos 1909'da bu görevden istifa etti. 1912'de tekrar Dahiliye Nazırlığı yapmaya davet edildiyse de bu görevi kabul etmedi. 1912'de Ayan Meclisi Reisliğine getirildi. Fakat 1913'te Kâmil Paşa hükûmeti Bâb-ı Âli Baskını ile düşürülmesi ile bu görevden azledildi. Mısır'a gidip yerleşti.

1914'te kalp hastalığı tedavisi için gittiği İtalya'da San Remo şehrinde vefat atti. Cenazesi Avlonya'ya nakledildi.

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler