Türkiye'nin 12. cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin yeni genel başkanlığı ve Türkiye'nin 26. başbakanlığına aday olan ismi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olarak açıkladı.
İşte Türkiye'nin yeni başbakanı olmaya aday Ahmet Davutoğlu'nun hayatı ve bilinmeyenleri...
Türkiye Cumhuriyetinin 26. Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu, 26 Şubat 1959’da Konya’da doğdu. 4 yaşındaki iken annesi Memnune hanım hayatını kaybetti. Kunduracılık yapan babası Mehmet Duran Davutoğlu, yeniden evlendi. Mehmet Duran Davutoğlu, ilk eşinin ölümünden sonra ise ailesini alıp İstanbul Fatih'e yerleşti.
Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesinde tamamladı. Erkek lisesi'nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Ekonomi Bölümlerinden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde yüksek lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde de doktorasını yaptı.
1977’de liseyi bitirdiğinde sosyal bilimler okumaya kararlı olmasına rağmen babasının telkinleriyle Boğaziçi Üniversitesi’nin İktisat Bölümü’ne kaydoldu. İngilizce için bir yıl hazırlık okuması gerekti. Lisede Almanca’dan sonra ikinci yabancı dili olduğu için zorlanmayan Davutoğlu, yazın da yaklaşık bir ay İngiltere’ye gitti.Boğaziçi’nde iki bölümde okuma uygulaması başlayınca Siyaset Bilimi Bölümü’ne de yazıldı. Davutoğlu’nun siyaset bölümündeki sınıf arkadaşları arasında Adnan Büyükdeniz, Ethem Eldem ve Nuray Mert de vardı.
Batı ve Doğu kültürü arasında bir sentez bulmaya çalışan tipik bir akademisyen adayı olarak Davutoğlu'nun , akademi hayatındaki en büyük destekçisi tez hocası Prof. Dr. Şerif Mardindi. 1986'da başladığı tezini daha bitirmeden özet bir makale olarak üniversitenin akademik dergisinde yayınlattı. Tezin yayınlanması onun için büyük bir teşvik oldu. Sonrasında birbiri ardına makaleler hazırladı.
1990’da Malezya International Islamic University’de yardımcı doçent unvanı ile çalışmaya başladı. Üniversitenin Siyaset Bilimi bölümünü kurdu ve 1993 yılına kadar bu bölümün başkanlığını yürüttükten sonra 1993’te doçent oldu.
Önce 1994'te 'The Civilizational Transformation and the Muslim World' (Medeniyetin dönüşümü ve Müslüman dünyası) kitabını yazdı. Ardından aynı yıl, doktora tezi olan 'Alternative Paradigms'ı (Alternatif Paradigmalar) kitap olarak çıktı.
Kadın doğum uzmanı Sare Davutoğlu eşiyle Malezya'ya gittiği dönemde o da üniversitenin kliniğinde görev yaptı. Halen İstanbul'da kendi muayenehanesinde çalışıyor. Kürtaj karşıtı görüşleriyle tanınıyor. Davutoğlu çiftinin, Sefure, Meymune, Hacer Bike ve Mehmet adında dört çocuğu var.
1995–1999 arasında Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1998–2002 yıllarında ise Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademilerinde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi. 1999'da profesör olduktan sonra Beykent Üniversitesi'ne geçen Davutoğlu, en çok yankı uyandıran kitabını da bu üniversitedeyken yayınladı.
Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde akademisyen olduğu dönemde Yeni Şafak Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı. Davutoğlu, bu sürede Yeni Şafak'ta 200'den fazla yazı kaleme aldı.
İşte o kitaplar: 'Alternative Paradigms: The Impact of Islamic and Western Weltanschauungs on Political Theory', “Civilizational Transformation and the Muslim World', 'Tarih idraki oluşumunda metodolojinin rolü: Medeniyetlerarası etkileşim açısından dünya tarihi ve Osmanlı', “Rewriting of Muslim Politics in the 20th Century: A Retrospective', 'Stratejik derinlik: Türkiye'nin uluslararası konumu'', 'Küresel Bunalım', 'Osmanlı Medeniyeti: Siyaset İktisat Sanat', 'Teoriden Pratiğe:Türk Dış Politikası Üzerine Konuşmalar'
11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile 1980'li yıllarda tanıştı ve dostlukları ilerledi. Abdullah Gül'ün 2002 sonrasında başbakan olarak hükümet kurmasıyla, Davutoğlu, Başbakanlık Başdanışmanı olarak göreve başladı. Gül'ün önerisi dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de onayıyla büyükelçilik ünvanını aldı. Gül'ün Başbakanlığı Erdoğan'a devretmesinden sonra da görevine devam etti.
Ahmet Davutoğlu, Büyükelçilik unvanını aldığı dönemde 'gölge Dışişleri bakanı' gibi dış temaslarda etkili olmaya başladı. AB ile temaslardan, Kıbrıs müzakerelerine, Irak savaşına kadar hemen her alanda rol aldı. Yıl 2007’ye geldiğinde bu etkisi nedeniyle, The Economist dergisi Davutoğlu’nu “eminence grise” (perde arkasındaki güç) olarak nitelendirecekti.
AB ile temaslardan Kıbrıs müzakerelerine pek çok alanda rol alan Davutoğlu’nun 1 Mart tezkeresine karşı çıkışı, Büyük Ortadoğu Projesi’ne mesafeli yaklaşımı onu zaman zaman Başbakan Tayyip Erdoğan ile ayrı düşürdü, ancak Erdoğan onunla çalışma kararından vazgeçmedi.
Erdoğan’ın özel uçağıyla çeşitli ülkelere giden, hükümet adına resmi temaslarda bulunan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın dış temaslarının, ikili görüşmelerinin özel sayılabilecek anlarına da katılabiliyordu. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri, büyükelçilikler veya Dışişleri yerine Davutoğlu’nun telefonunu arayabiliyor, gelen mesajları sonradan Davutoğlu Dışişleri’ne aktarabiliyordu.
Şam'da Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile görüşme görevi MGK bildirisiyle duyuruluyordu. ABD Başkanı Obama gelmeden önce Washington'a gidip hazırlıkları da o yürütüyordu. Geldiği noktanın dikkat çekmesi ise Suriye, Filistin ve İsrail ile temasları sayesinde oldu. Hamas lideri Halit Meşal ile gizli görüşmesinin ortaya çıkması epey gürültü kopardı. Artık 'Türk diplomasisinin Kissenger'ı', 'Gölge adam', 'İnce bir taktisyen' olarak tanımlanıyordu.
1.5 ay içinde 11 ülkeye giden Davutoğlu, bakanlıkta olduğu süre boyunca “Neo-Osmanlıcı” olmakla suçlandı. Kendisi kabul etmedi bu tanımı. Amacı, Türkiye’yi “merkez ülke” yapmaktı. Bölgedeki uçan kuştan bile haberdar olmaya çalışıyordu.
İcraatını eleştiren kesimlerin de her zaman olduğu Davutoğlu, en çok “Komşularla sıfır sorun politikası”yla ön plana çıktı. bu politikası ise zaman zaman eleştirildi. Sebebi ise; Davutoğlu’nun danışmanlığı ve Dışişleri Bakanlığı süresince Türkiye’nin başta sınır komşularıyla yaşadıkları sorunlar, özelikle Suriye ile savaşın eşiğine gelinmesi oldu.
60'ncı Hükümette Dışişleri Bakanlığı'na atanan 61. Hükümette de görevine devam eden AK Parti 24'üncü dönem Konya Milletvekili Davutoğlu’nun sadece Başbakanlıkta, yardımcısı ve eski öğrencisi Ali Sarıkaya, bir sekreteri ve şoförü ile birlikte çalışıyor.