10 Maddede Uzaylılar: Dost mu, Düşman mı?

1. Dünya dışı zeki yaşam formları nedir?

Uzaylı denince genellikle insanların zihninde büyük, çirkin, ahtapot ve robot karışımı kötücül yaratıklar ya da dev gözlü, ufak ağızlı gri animasyon karakterleri beliriyor. Belki de öyledir ancak bu örnekler bize genel bir tanım vermez. Bu yüzden öncelikle doğru bir tanımda buluşalım. Uzaylılar; aynı evreni paylaştığımız, doğayı etkileyebilecek yüksek zeka düzeyine sahip, orijinal tanımıyla 'extraterrestrial intelligent organism' yani dünya dışı zeki yaşam formlarıdır.

2. Uzaylılarla aramızdaki platonik aşk

Peki evreni paylaştığımız bu canlılar bizi neden ilgilendiriyor? Dünya dışı zeki yaşam formlarının ne yaptığı, nasıl bir teknolojiye sahip olduğu bir yana bizatihi var olup olmadıkları dahi insanoğlu için çok büyük bir merak konusu. Zira Samanyolu galaksisindeki herhangi bir güneş sistemine dahil olan hepi topu 6 bin 371 km yarıçapa sahip ufacık bir gezegene sıkışıp kalan insanlık için evrende yalnız olmadığını öğrenmek iç rahatlatıcı olacağı gibi karşı konulamaz bir aşkın başlamasına sebep olacaktır.

3. Peki onların varlığından emin miyiz?

Son birkaç on yılda yapılan araştırmalar, dünya dışındaki gezegenlerde karbon temelli doğal yaşamın oluşabileceğini teorik olarak kanıtlamış durumda. Gözlemlenebilir evrenin boyutlarını da düşünecek olursak dünya dışında da yaşamın gelişebileceği ve bunlardan bazılarının zeki yaşam formu olabileceği fikirlerinin saçma hayallerden daha fazlası olduğunu söyleyebiliriz.

4. Yalnız olmadığımızın farkındayız

O halde sadece dünyanın yaşı 4,5 milyar yılsa ve evrenin yaşının 14 milyar yıla yakın olduğunu tahmin ediyorsak dünyadan daha yaşlı bazı (belki milyonlarca) gezegenlerde gerçekten de bizden önce zeki bir forma ulaşmış hatta varlığımızdan dahi haberdar varlıkların olduğunu düşünebilmemiz için önümüzde hiçbir somut engel bulunmuyor.

5. "Haters gonna hate"

Ancak dananın kuyruğu tam burada kopuyor. Çünkü bu ciddi olasılıklar teorisyenlerin marjinal fikirler ileri sürmesine sebep oluyor: Evrende yalnız değilsek ve en az bizim kadar zeki hovardalar bir yerlerde ışık hızıyla fırıl fırıl dolanıyorsa ve varlığımızdan haberdar olurlarsa ne olacak? Dünyamızın zengin bor madenlerini ve Uludağ'ın buz gibi suyunu sömürmek için diğer galaksilerden kalkıp gelirlerse ne yapacağız? Ya da çoktan dünyalıların arasına karışan uzaylılar, illüminati tarikatını kurup tüm insanlığı birbirine düşürmeye çalışıyorlarsa bu entrika kazanından nasıl çıkarız? Bunlar ve daha fazlası üzerine birçok beyin yakan teoriyi zaten biliyorsunuz.

6. Stephen amcanın hüsnü kuruntuları

Konuyu takip edenlerin de hatırlayacağı üzere ünlü biliminsanı Stephen Hawking geçtiğimiz günlerde, dünyanın koordinatlarını uzaya göndermemizi eleştirmişti çünkü onlar, koca dünyayı basit bir teleskopla değil ancak hepi topu bir gardolap büyüklüğündeki uzay kapsülünü ve içindeki harita dolayısıyla dünyamızı bulup kötü emellerini hayata geçirebilirlermiş.

Bu garip hipotezleri bir kenara bırakalım ve olayın detaylarını biraz mantık yürüterek düşünelim.

7. Onlar da insan!

Dünya dışı varlıkların insanlara zarar vermek için bir sebebi var mı? Bu soruyu cevaplamak için insanoğlunun sadece birkaç on bin yıllık kültürünü düşünelim. Savaşlarla, politikayla, aptallıkla, sevgiyle, sanatla süregelen bir insanlık tarihi var. Ancak milattan sonra 2000'lere geldiğimizde çoğunlukla (dünya nüfusuna oranla) barış içinde bir medeniyet düzeni tutturduğumuzu görüyoruz; şehirlerde yaşıyor, acıktığımızda komşumuzu yağmalamak yerine markete gidiyor ve kağıtlarımızı geri dönüşüm kutularına atıyoruz. Bir helikopter kiralayıp Amazon ormanlarını ya da güney pasifikteki adaları şöyle bir turlayacak olsaydık bizim sahip olduğumuz medeniyet ve teknolojiye henüz yaklaşamamış topluluklar görürdük. Belki aramızdaki birkaç radikal genci saymazsak herhalde hiçbirimiz bu topluluklara zarar verecek davranışlarda bulunmayı aklımızdan dahi geçirmeyiz. Bunun sebebi ortada: zeki varlıklar olan insanların yaşam hakkına saygı göstermeyi öğrendik.

8. Beynimizin sol lobuna kulak verelim

Şimdi kendimizi bir uzaylı olarak düşleyelim. Birkaç milyon yıllık kültürel geçmişimizle gurur duyarak dünya semalarında süzülüyor ve insanoğlunu gözetliyoruz. Barney&Betty Hill olayında olduğu gibi birkaç insanı kaçırdık ve uzay gemimizde aldık. Şayet içimizde, milyon yıllık uzaylı medeniyetimizin dahi çeki düzen veremediği akılsız birileri misafirlerimize zarar vermek istemeyecekse muhtemelen araştırmalarımız için konuklarımızın DNA örneklerini alacak ve kendilerini aracımıza 'çektiğimiz' yere uysalca geri bırakacaktık.

9. Durun, biz kardeşiz!

Bu örnekle anlatmak istediğim şu: eğer henüz kültürel, ahlaki, bilimsel gelişiminin emekleme aşamasındaki insanoğlu olarak Amazon örneğindeki gibi diğer insanların yaşam hakkına saygı duyuyor ve yaşam tarzına müdahale etmemeye özen gösterebiliyorsak galaksiler arası yolculuk yapmaya çoktan başlamış ve yüksek ahlaki, kültürel değerler inşa etmiş dünya dışı zeki yaşam formları da insanoğluna ve elindeki birkaç zenginliğe saldırmaktan kendilerini alıkoyan 'canlı yaşamının korunması' ya da 'evrensel irade özerkliği' gibi bazı etik, moral değerlere sahip olabilirler. İyi haber çünkü bu varsayım doğruysa ve birkaç on bin yıllık deneyimlerimize göre de henüz istila edilmemişsek evreni paylaştığımız canlılar çok yüksek ihtimalle dost canlısı olabilirler.

10. Velhasıl

Sonuç olarak dünya dışı zeki yaşam formlarını barbar istilacılar olarak gösteren bilimkurgu filmlerine şüpheyle bakmak ve onların daha zeki oldukları kadar ahlaklı ve barışçıl olduklarını da düşünmek için elimizde yeterince sebep var.

Popüler İçerikler

Mike Tyson Kaybetti: Tarihi Mike Tyson - Jake Paul Maçında Neler Oldu?
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
04.09.2017

Spore diye bir oyun var bilen bilir hücre olarak başlayıp uzaya çıkıcak seviyeye kadar evrimleşiyorsun, oyuna ilk başladığımda bitki olan gezegenlere bile çok yoğun bir ilgi gösteriyordum ama sonra adamakıllı iletişim kuramayacağım gezegenlere inmiyorum bile bence uzaylılarda böyle olabilir.

dost değiliz güç toplayıp öyle gelicez :)))

Insanoğlu gezegenler arası yolculuğa çıkabiliyor ve üzerinde medeniyet, altında %90 petrol ya da altın olan bir gezegen bulsa ya da bir yarısı kocaman tatlı su gölü diğer yarısı komple dikilebilir alan olsa barışçıl yaklaşır mı acaba? Karbon temelli yaşam formları bize asla barışçıl yaklaşmayacaktır çünkü aynı şeylere ihtiyaç duyuyoruz..

13.09.2017

Şahsen, karbona bağımlılığı devam eden bir toplumun galaksilerarası yolculuk yapacak kadar gelişebileceğini düşünmüyorum. Işık hızından daha bir şekilde güneş sistemine giriyorsunuz ve içten yanmalı motorunuzu çalıştırmak için dünyadaki petrole göz dikiyorsunuz!? Pek mantıklı değil.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ