Bu yalanın amacını da bir örnekle anlatayım. Mesela bir ilişki yaşadın ve partnerinden ayrıldın. Başka biriyle daha oldun ve ondan da ayrılınca bir anda yalnız kaldın ve eski partnerin aklına geldi. Yalnızlıktan hazzetmediğin için, canın sıkıldığı için ya da pişman olduğun için bir önceki partnerine dönmek istedin. Ayrılık aşaması sancılı, sert ve kırıcı gerçekleşmiş ise kişi genelde; seni özledim, seninle vakit geçirmek istiyorum diyecek kadar cesaretli olamaz. Çünkü bu cümlelerden sonra gelecek cevaplar genelde belli olur.
Mesela özledim dersen karşı taraftan “özleseydin bırakmazdın” cevabı gelebilir ya da “seviyorum” dersen karşı taraftan “sevseydin aldatmazdın” cevabı gelebilir. “Seni çok önemsiyorum” desen yine inandırıcı olmayacak. Karşı tarafın bu yalanlara karnı tok olunca insan bir bahane üretme ihtiyacı hisseder.
Günlük yaşantımızda insanların çoğu geçmiş deneyimlerin de etkisi ile pek gerçekçi olmayı seçemeyebilirler. Bu sebepten dolayı yalan söylerler ve hâlâ bu yalanları kullanan milyonlarca insan var. Kişi tüm bu durumlar sonucunda bir sohbet açmak iletişimin ilk adımını inşa etmek ister bunun için de “rüyamda seni gördüm” yalanını kullanır.
Bir sohbet açabilmek için bu yalanı araç olarak kullanır ve bu yalanla karşı taraftan gelecek tepkiyi ölçmeye çalışır. Karşı tarafa “seni rüyamda gördüm” diyerek şu bilinçdışı mesajını vermeye çalışır: “bir başkasını görmedim seni rüyamda gördüm çünkü sen benim için değerlisin.” Kişi bu mesajı vermeye çalışarak yalana maruz bıraktığı bireyi etkilemeye ve meraklandırmaya çalışır. Eğer ki yalana maruz kalan birey meraklanırsa yalanı söyleyen kişi amacına ulaşır ve iletişim başlar.
- Mert kitaptaki “umurumda değil” yalanı benim kullandığım birkaç yalandan biridir. Özellikle karşımdaki insanı kırmak için söylerim. Bu yalanı söylememizdeki sebep nedir?
Evet, senin de söylediğin gibi karşı tarafı kırmak istiyorsak bu yalanı söyleriz. Freud der ki, eğer bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. Ama bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği muhakkak bir şey vardır. “Umurumda değil!” Aslında bazı durumlarda da çok umurumda demektir. Yani bu yalan ile kişiler bazen kendilerini açığa verdiklerinin farkında değillerdir.
Bu yalanı söylüyorsak aslında karşımızdakini ya da bahsi geçen durumu çok umursuyor olabiliriz.
“Ruh bedenin görünmez iskeletidir. Ruhumuz sağlam değilse bedenimiz uzun süre ayakta duramaz. Bu nedenle umurumuzda olan konuları umurumda değil diyerek o konulardan kaçmaya çalışmamalısınız”.
- Peki, “sen benden daha iyilerine layıksın” yalanına gelelim. Mert, madem karşımızdaki o kadar iyi bir insan. O halde bunu neden ona yaparız? Bunu yalan değil gerçekten söylüyorsak kendimizi de cezalandırmış olmuyor muyuz ve bu yalanı neden söyleriz?
Burçak, ilişkilere baktığımızda her insanın ilişkisi alma verme dengesi ile temellidir. Mesela sevgi bekleriz. Bu da bir beklentidir. Herkes kendini iyi hissettiren bir kişiyle olmayı tercih eder mesela. Yani sen benden daha iyilerine layıksın derken bu kişinin muhakkak hayatında bir başkası olma ihtimali vardır. Madem insan kendisini hep iyilerine layık görüyorsa neden karşısındakine sen benden daha iyilerine layıksın der ki? Sence de şüphe uyandıran bir durum değil mi?
Bu yalanı söyleyen kişi büyük olasılık ile başka biriyle bir etkileşim kurmuştur. Daha az ilgi duyduğu kişiyle kargaşa olmadan ayrılmaya çalıştığı için bu yalanı söylemeyi tercih eder. Bu arada kişinin gerçekten çözemediği problemler var ise ve karşı tarafa acı çektirmek istemiyor ise o zaman söylediği bu cümle yalan değil gerçeklik taşır. Burada kişi kendi hazlarından, duygu ve isteklerinden vazgeçip, karşı tarafın iyiliğini düşünüp bu cümleyi söylerse o zaman bu cümle yalan değil doğru anlamda kullanılmış demektir. Fakat bunu yapabilecek kişi sayısı da oldukça azdır.
- Kendinden çok karşı tarafı düşünen böyle insanları da günümüzde bulmak hayli zor diyerek izninle bir başka yalana geçiyorum. Mert, “zaman bir gülün açıp güzel kokmasını da sağlar, güzel kokan o gülün solmasını da.” demişsin kitabında. Çok hoşuma gitti bu söz. “Zaman her şeyin ilacıdır” yalanı hangi durumlarda geçerlidir?
Bazı duygular zamanla durulabilir, dalgalı denizler zamanla durulabilir fakat bu dediklerim zamanla daha da güçlenip çoğalabilir.
Örneğin bir kıvılcımı bir samanlığa atıyorsun ve zamanla düzelecek diyorsun. Burada bekledikçe sence o kıvılcımın kendi başına o samanlıkta sönme ihtimali nedir? O kıvılcımın bütün samanlığı yakma ihtimali daha fazladır. Burada durum ve koşullara göre sözlerin etkileri değişiri görebiliyoruz. Burada anlatmaya çalıştığım şey tam olarak bu. Biz var olan bir problemle ilgili çaba göstermeden geçebileceğine inanıyorsak bu kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Zaman nerede senin işine yarar biliyor musun? Bir yaran vardır o yaranın tedavisi için elinden geleni yapmışsındır ve o yaranın kabuk tutması için onu zamana bırakırsın. İşte bu durum ve koşullarda zamanın senin işine yarama olasılığı çok daha fazladır.
- Bu biz eğitimciler için de geçerli. Misal fiziği anlamayan bir öğrenci karşımdayken ben zamana bırakayım konular ilerledikçe anlar dersem problem gittikçe büyür. Sırada benim gerçek sandığım bir yalan var. Hiç sarhoş olmadığım için bilmiyordum. Meğer “çok sarhoştum hatırlamıyorum” sözü bir yalanmış.
“Bazı kişiler ayıkken düşünüp söyleyemediklerini sarhoşken söyleme eylemi içine girerler çünkü alkolden sonra fiziksel ya da zihinsel olarak rahatlama gerçekleşir ve saklanan düşünceler daha kolay dile getirilir.” Kısacası alkollüyken söylenenlerin gerçek olma ihtimali daha yüksektir.'
- Bu konu hakkında bizlere ne dersin?
Alkol biyolojik ve kimyasal açıdan vücutta değişim ve rahatlama yapar. Kaslar eski işlevini göremez, dengeni koruyamazsın. Düşüncelerin de aynı şekilde dağılmaya başlar. Bu durumda insan zihinsel olarak kontrolünü yavaş yavaş yitirmeye başlar. O yüzden dünyadaki çok iyi yöneticiler iş bittikten sonra birkaç kadeh bir şey içerler. Tabi herkes için geçerli değil ve bunun nedeni beynini yoran bütün düşüncelerin kaçmaktır. Akşam da “uyudun mu?” mesajları bu sebepten gelir. Vücut rahatlamıştır. Yani sarhoşken söylenen şeylerin çok büyük bir kısmı doğrudur. Kişilerin bu yalanı söyleme sebebi alkollüyken cinsellik gibi istenmeyen bir durum gerçekleşmişse veya şiddet uygulamışsa ve ayıldığında bu davranışından ötürü bir tepki gördüyse bu tepkiyi absorbe etmek için bu savunma mekanizmasını seçer. Ben sarhoş olmasam asla bunu yapmazdım mesajını verir.
- Mert testinin içinde ne varsa o sızar. İçinden geçmeyen bir şey sarhoşken hiç söylenemez çünkü yalan söylemek kolay bir eylem değildir ve en kontrolsüz ve dağınık durumda olduğun sarhoşken yalan söylemek oldukça zordur gibi bir çıkarımda bulundum. Beni aydınlattın, teşekkür ediyorum.
Bir diğer yalana geçiyorum. Bu çok keyifli bir yalan. Ama öncesinde kitaptan bir alıntı paylaşmak istiyorum:
'Samimi olmak ya da cinsel olarak bir şeyler yaşamak isteyen adam bu duygularını açık bir şekilde dile getiremediği için kadına bana gelsene film izleriz der.'
Bu yalanı konuşalım mı ne dersin?
Öncelikle bu yalan daha çok erkekler tarafından söylenen bir yalandır. Eğer bir erkek bu teklifi ediyorsa aslında bunun anlamı büyük olasılıkla cinsel birliktelik isteğidir. Bu durum günümüzde bir cinsel birliktelik teklifidir aslında. Tabi istisnalar da vardır. Kardeş gibi yakın bir gözle gördüğün kişiden böyle bir teklif gelirse ilk etapta niyet o olmayabilir ve fakat olay yine o şekilde seyredebilir. Ama yeni tanıştığı bir kadına bu teklifi yapan erkeğin niyeti çok açıktır.
Ulan bu kitap gibi yazıyı okuyup sona ulaşan ve bu yorumu görenlere selam olsun😂
Kitabı komple bassaydınız daha kısa olurdu
mert rahmetlik anneannemin bir lafi var " it ossurugu gibi yalan söylüyorsun" amk kitabi ozetlemis totoş