İmbat Madencilik’e ilişkin iddialar, Soma’da neler yaşandığını kısa yoldan anlatıyor:
Şirketin devlete vergi borcu vardı. Firma adı Çektaş’tı. Bu isim önce Üstaş, sonra da İmbat olarak değişti. Şirket önce kendini iflas etmiş gibi gösterdi, olmayınca başka bir yola başvurarak devlete ‘daha çok üretim’ taahhüdü verdi. Ocakta, hâlihazırda ‘ayak ustası’ olarak çalışan bir işçinin anlattıkları ise, Soma’da hiçbir şeyin 13 Mayıs öncesinden farklı olmadığını, hatta daha kötü bir noktada bulunduğunu gözler önüne seriyor. Sözleri büyük bir felaketin ayak sesleri gibi: “Isınma var, veriler çok kötü. Soma Kömür İşletmeleri’nin üç ocağında 6 bine yakın emekçi çalışıyordu. İmbat’ta bugün, 7 bin işçi var. Her vardiya bin 500 kişi, ocakta adım atacak yer yok. Kapasitenin çok üstündeyiz. En küçük hadisede birbirimizi ezeriz. Bir vardiya çıkmadan diğer vardiyayı içeri sokuyorlar. Bant bir kopsa birbirimize gireriz; kafalar, kollar, bacaklar kopar. Nefes almadan çalıştırılıyoruz. Daha çok kömür almak için galeriler arasında boşluk bırakılmıyor. Küllü su çalıştığımız bir yan galeriye basınç yapabilir. Nizami bırakılmayan boşluklarda yangın da çıkabilir. Ya yeni ‘Ermenek’ ya da yeni ‘Soma’ yaşamayı bekliyoruz. Her an ikisi de olabilir. Ölüme ya da emekliliğe koşuyorum. Başka seçeneğim yok! Burada bir facia yaşanırsa Soma’yı üçe katlar.”