Beyinlerimizin ürettiği bu çılgın ve fantastik deneyimler, uykunun hafıza üzerindeki etkisiyle birleştirildiğinde ortaya şöyle bir bakış açısı çıkıyor: Rüyâlar, beynimizin anılarımızı şekillendirirken ürettiği görüntüler olabilir. Uyku sırasında iş başında olan hafıza, yaşadığımız olayları yeniden şekillendirmek ve anılarımız arasında bağlantılar kurmak için rüyaları yaratıyor olabilir.
Bu bilgi, aynı zamanda uyku yoksunluğu durumunda kişilerin neden halüsinasyon gördüğünü de açıklayabilir. Eğer uykuya dalmaz ve anılarımızı düzenlemezsek, rüyâlarımız uyanık yaşamımıza da dâhil olabilir ve gerçekle sanrıyı ayırt etmekte güçlük çekmemize yol açabilir.
Aslında düşününce olaya biraz tek yanlı bakıyor gibiyiz. Biz gerçekliği uyanık yaşamımız olarak kabul ettiğimiz için uykunun ve rüyâların gerçeklikten büsbütün ayrı olduğunu varsayıyoruz. Belki de esas sormamız gereken soru neden uyuduğumuz değil, neden uyandığımızdır... Sâhi, neden uyanıyoruz?
3 gün hiç uyumayınca dünya çok daha farklı oluyor, at gibi ayakta uyuyuverirsin haberin olmaz aman diyim.
Evet neden uyanıyoruz yok mu cevaplayacak bir yiğido?