Atatürk düşmanları için bulunmaz bir nimetti onun sofraları. Atatürk'e en çok bu sofralar aracılığıyla iftira atıldı. 'İçki sofralarında gününü gün etti' diye zehirlendi binlerce genc Türk'ün kafası. Peki işin aslı neydi, ne yapılır, ne içilir, neler konuşulurdu bu sofralarda?
İçeriğe öncelikle Sabiha Gökçen'in şu sözleriyle başlamak isterim:
“Şu bilinmelidir ki, Gazi Paşanın sofrası asla bir işret âlemi yeri, bir vakit geçirme, bir zaman öldürme yeri değildi. Dünya ve yurt sorunlarının, ilmin, felsefenin, sanatın, insanlık idealinin ve uygar Türk ulusunun geleceğinin sabahlara kadar tartışıldığı bir okuldu bu sofra.”